Biz vajinismus bir ciftiz.. Cocukken de boyleydik ve olurken de boyle olacağız.
Biz birbirini seven vajinismus ciftiz.. Cocukken boyle değildik ama olurken boyle kalacağız.
Biz korkuları olan vajinismus ciftiyiz.. Cocukken boyle değildik ve olurken de boyle kalmayacağız.
Mayısta oğrendiler hastalığını.. Aynı evin icine girince fark ettiler yaralarını. İlk ay gittiler doktora, herkesin bildiğini butun anatomik ve psikolojik yanlarıyla anlattı doktor onlara.
Oğretti.
Dinletti.
Onları toplumdan ayırıp farklı bir sınıfa koydu.
Bir ad verdi; Vajinismus.
Bırakın ilişkiye girebilmeyi kendi cinsel organına dahi dokunamayan, bakamayan sadece konuşunca bile başı donen bir kadına ve onunla beraber aynı etkileri hisseden adama.
Kadın korktu, adam uzuldu.
Kadın doktorun 3.seansından kactı, adam uzuldu.
Kadın kendinden kactı, adam uzuldu.
Kadın ağladı, adam uzuldu.
Kadın uzuldu, adam uzuldu.
Gunler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Ve geldi yıl donumuyle beraber kadınla erkeğin hayat donumu.. Kadınla adam cocuk istedi. Leyleklerin getirmeyeceğini anlayan cift aparatla calışarak 1 ay sonra tam ve gercek ilişkilerini yaşadılar. Artık ilişkiye girebiliyorlardı ama toplumda kendilerine ayrılan o sınıftan cıkmışlar mıydı sahi? 1 ayda mı yenmişlerdi? Artık normaller miydi? Kazandılar mı yoksa kaybettiler mi? Şimdi ki isimleri neydi?
Benim ismim Mavinin Ucuk Tonu! 13 aylık evliyiz. Vajinismus bir cift hastalığıdır ve biz hala vajinismusuz. Neden yapamıyoruz diye sormayın kendinize. Cunku bu ilişkiye girme hastalığı değil. Aslında her şey cocukluk eserimiz. Taciz, tecavuz gibi verilen ornekler temelde nadiren oluyor. Cinsiyet tanıma doneminde bazı insanlar dış etkenler dolayısıyla cinsiyetini kabul edemez biz kadınlar bu donemde cinsel organımızı kabul edemiyoruz. Sonrasında buyudukce farklı hikayeler duyup uzerine bu kara deliği buyutuyoruz. Ben muayene olmakla alakalı hicbir şey bilmezken bile muayeneden korkuyordum. Cunku bu durum ilişkiye girmekten korkmak değil vajinadan korkma hastalığı. Vajinayla alakalı butun aktivitelerden korkuyoruz. Doktorlar bize kendimizi inandırmak icin dese de etrafta duyduğumuz hikayeler gercek maalesef. Acılar, kanamalar, kas yırtılmaları... cunku anormal olan ilişki sadece bizim ki değil diğerlerinin ki de anormal. İdeal ilişki kişi kendi anatomisini bilip acı cekmeden rahat bir ilişkiye girmek iken ulkemiz ya bizim gibi hatunlarla ya da tecavuz usulu ilişkiye giren hatunlarla dolu..
Eşlerimiz.. onlar ise bizimle beraber acı cekip, deneyimsiz olan, merhametli, iyi adamlar. Bizimle beraber ilişkide her sureci bizzat yaşayan adamlar. Biz hep boyleydik onlara ise bizden bulaştı. Her ne kadar birbirimizi anlamaya calışsak da bu hastalıkta bir kadını kendi gibi bir kadın, bir adamı ise kendi gibi bir adam anlayabilir. Ama sadece bir kadın ve bir erkeğin toplam gucuyle cozulur.
Burada benimle aynı cift hastalığına sahip olan kadınlar ne kadar surede ilişkiye girmeyi başardığımızı soruyor. 25 sene de… evet 1 ay değil 13 ay değil ya da doktorların sloganlarında yazan 5 gunde kesin cozumle değil. Tamı tamına 25 sene de.. Cunku kendime ve eşime ihanet edemem. Gozyaşlarımızı, kızgınlığımızı, kırgınlığımızı, sokakta ya da markette gorduğumuz her cocuklu aile ile kendimizi kıyaslamamızı, ozguven eksikliğimizi, doktordan kacışımızı, kişisel temizlik yaparken korkudan harcadığım saatleri... kim unutur ki bunları? Hangi hastalık insanın vucuduna şak diye yerleşiyor ki? Hangi hastalık sadece tedavi sureciyle sınırlı kalıyor ki? Siz hic 3 yıldır migrenim var, 5 aydır refluyum ya da 5 yıldır klostrofobim var denildiğini duydunuz mu?
Artık evet ilişkiye girebiliyoruz ama beraberinde gelen korkulardan kopamıyoruz. Muayene, doğum..
Ama.. ama artık biliyorum. Bu hastalığın kaynağı biziz. Sorunda cozumde biziz. Zihnimizde kurduğumuz bir korku.
Asılsız.
Zehirli.
Ve gercek olmayan acılarla dolu.
Ben hala vajinismusum ve her ne kadar ilişkiye girebiliyor olsam da vajinayla alakalı diğer aktivitelerden korkuyorum. Ama diğer bircok kadından daha kadınım! Cinsellik evlilikte cok buyuk bir yere sahip olsa da en onemli yere sahip değil. Biz, burada bulunan kadınlar; kadınlığımızı bekaretimizi kaybederek değil ruhumuzla aldık. Aylarca, yıllarca evliliğimizi cinsellik olmadan yuruttuk. İletişimi oğrendik. Bir erkeğin arzular olmadan yanımızda nasıl tutarız diye duşunup cabaladık. Etrafımızda ilişkisinden cinselliği cıkarınca bir arada kalmayı başaracak kac cift var?
Biz gercek birer kadın olarak artık korkumuzdan korkmayı bırakalım! Gokyuzune savuralım onu ve uzerimize duşen her mavinin ucuk tonuyla savaşmaya hazır olalım!