Ev Hanımlığı Kabus mu?
Kadının evdeki rutin işleri, her şeyin makineleşmesi ve otomatikleşmesiyle daha cabuk bitmektedir. Cocuk buyuten annelerin işi bile kolaylaşmış, kadının evdeki yuku hafiflemiştir. Kadın bir muddet ev gezmelerinde dolaştıktan sonra, 'kabul gunlerine' gitmekten de vazgecer. Coğu zaman dedikodu ve gosteriş toplantılarına donuşen bu gunler, kadına pek de fayda sağlamaz. Duşunen, ureten ve toplumun sorunlarıyla ilgilenen kadını bu durum mutlu etmez, aksine rahatsız eder. Kadın evde kendisini yalnız ve işe yaramaz hissetmeye başlar. Hele cocukları buyuduğu ve evleriyle ilgili sorumlulukları azaldığı zaman ne yapacağını duşunur. Sosyal bağları zayıflamış olan kadınlar, kendilerini calışmaya yoneltir; işyeri acma veya işe girme gibi yontemler bulurlar. Bazı kadınlar ise dernekler ve kadın kuruluşları gibi kendilerini kolayca ifade edebilecekleri sosyal faaliyetlere yonelirler. Para kazanma gibi bir mecburiyetleri yoksa, sanat alanlarına kayarlar. Atolye calışmaları, kadını dedikodu yapmaktan daha uretken alanlara sevkeder. Kadın isterse, toplumdaki sosyal rolunu guclendirecek pek cok şey yapabilir.
Sevgisizliğin kotu sonucları, insanlar arasındaki ilişkilerin her alanında gorulmektedir. Topluma kadın sevgisi girmezse hayat cok anlamsız ve cekilmez olacaktır. Hayatın renkleri kadının sunduğu sevgiyle artar ve kendisini gosterir. Kadının sevgi duygusuna yoksulların, zayıfların, yaşlıların, hastaların, toplumdaki butun kesimlerin ihtiyacı vardır. Evdeki rolu kadını mutlu etmiyorsa, sosyal faaliyetlere yonelmelidir. Şu anda dunyanın bir cok yerinde kadınların kurduğu binlerce dernek faaliyet gostermektedir. Mesel Almanya'da, uc kişi bir araya gelip dernek kurmakta, oradaki kadınlar sosyal faaliyetlere olan ihtiyaclarını boylece gidermektedir.
Bizim geleneksel yapımız; kadını, evdeki rolu bittiği zaman, komşusuyla dedikodu yapmaya yonlendirir. Toplumdaki bu olgu değişmeli, kadınlar orgutlenerek, bulunduğu mahalleye, oturduğu apartmana ve sahip olduğu aileye neler katabileceği konusunda kafa yormalıdır. Kadınlar, oturdukları apartmandaki karı koca kavgalarının cozumune bile yardımcı olabilirler. Onların sosyal hayata katılmasında pek cok fayda vardır. Kadınlar, şefkat duygularını kullanabilecekleri faaliyetlerin her ceşidine yonelmelidirler. Kadının kendisini ozgur ve guvende hissetmesinin tek yolu, herhangi bir işte ucretli calışması değildir.
Devlet tarafından dernek kurma işlemleri kolaylaştırılmalı, eğitimli kadınların sosyal aktiviteleri ozellikle desteklenmeli, bu tip organizasyonlar teşvik edilmelidir. Mahallî derneklerin kurulma aşamasında ise devlet desteği şarttır.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan