Memedeki kitlelerin (sertlik ve yumruların) tanısı nasıl yapılır?
Meme kitlelerinin (sertliklerinin) tanısında olmaz sa olmazımız kişinin kendi kendini muayene etmesidir. Ancak bu ayakta ve bir elin iki parmağı arasında sıkarak değil, yatar vaziyette ve bir elin ortadaki uc parmağı ile hamur acar gibi yapılmalıdır. Boylece erkenden kitlenin farkına varmak mumkun olabilmektedir.
Her kadının hayatının bir evresinde memesinde eline kitle gelebilir. Hatta ailede veya yakın cevrede meme kanseri vakası yaşanmışsa; bu kitlenin tetkiki sonuclanana kadar kotu huylu olabileceği endişesiyle kişinin hayatını kabusa cevirebilir. Eğer kitle sınırları net olarak ele gelmiyor ve her iki memede birden fazla kitle hissediyorsanız, bu memenin normal yapısı olabilir. Kadınların hormonal olarak aktif olduğu donemlerde cok gorulen ve fibrokistik meme yapısı dediğimiz bir durumda olabilir. Menapozdan sonra fibrokistik meme yapısı gecer ve memeler daha duzgun bir hal alır. Fibrokistik meme yapısının bir ozelliği de regl oncesi donemlerde daha fazla olmak uzere memelerde hassasiyet ve ağrılı yapmasıdır. Eğer kitle sınırları cok net olarak ele geliyor ve bir misket gibi elinizin altından kacıyorsa, bu tur kitleler genellikle basit kistlerdir. Bu kistlerin klinik olarak bir onemi yoktur. Eğer cok buyuk boyutlara erişirse ve ağrı yaparsa bir iğne ile ici boşaltılabilir.
Memede ele gelen kitle eğer ağrılı ise, bu ağrı buyuk ihtimalle kanser dışı nedenlerden kaynaklanmaktadır. Cunku meme kanserleri cok ileri evrelere ulaşana kadar hep ağrısız ve sinsi olarak buyurler. Meme kanserinin erken tanısında meme ağrısının yeri yoktur. Zira meme ağrısı ile gelen hastaların ancak %3 ’unde kanser saptanmaktadır.
Ne tur kitlelerde kanser ihtimali daha fazladır?
Kitlenin şekli, ele geliş bicimi onemlidir. Eğer cok sert ve kenarları bir kaya parcası gibi duzensiz ise, kısa zamanda ortaya cıkmış ve buyumuşse , aynı taraf koltukaltında da ele gelen kitle veya kitleler varsa, kanser ihtimali yuksektir.
Memede ele gelen kitlelerin buyuk bir kısmı iyi huylu urlardır, ancak yine de tedbiri elden bırakmamak gerekir. Bu gibi durumlarda yapılacak en onemli şey vakit kaybetmeden doktora başvurmaktır.
Doktora başvururken nelere dikkat edilmelidir?
Kitlenin doğru teşhisi icin ozellikle meme kanseri ve meme cerrahisi ile ilgilenen bir genel cerrahi uzmanı secilmesi onemlidir. Uzmanın calıştığı kurumun mamografi ve meme ultrasonografi, meme mrg gibi tanıya yonelik teknik alt yapısının yeterli olması gerekmektedir. Meme ultrasonografisi yapacak radyoloji doktorunun bu konuda deneyimli olması ve mamografi cihazının da dijital olması tanı değerini daha da arttıracaktır.
Kanser şuphesi duşuk olan kitleleri 2 sene boyunca 3 veya 6 aylık aralıklarla takip etmek gerekir. Bu takip sonucunda kitlenin boyut ve yapısında değişiklik yoksa kanser olmadığı duşunulebilir. Değişiklik olan olgularda iğne biyopsisi ile kesin tanı konur. Kanser şuphesi daha yuksek olan kitlelerde takip etmek yerine hemen iğne biyopsisi yapıp tanıyı kesinleştirmek gerekir.
Biyopsi materyalini inceleyen patoloğun meme konusunda deneyimli ve guvenilir olması cok onemlidir. Velhasıl meme hastalıkları ve meme kanserinin tanı ve tedavisi iyi bir ekip ve altyapıyı gerektirmektedir.
Memedeki kitlelerin tanısının konmasında tetkik ve işlem sıralaması nasıl olmalı dır?
1 - Once doktor tarafından elle duzgun bir şekilde heriki meme ve koltuk altının muayenesi
2 - Meme konusunda deneyimli bir radyolog tarafından ultrasound muayenesi yapılması
a - Burada ele gelen kitle usg'de basit kist olarak tanımlanmışsa iğne ile ponksiyone edilerek boşaltılır ve hasta takibe bırakılır ( 6 ay ara ile usg kontrolu)
b - Ele gelen sertlik usg'de komplike kist olarak tanımlanmışsa yerine gore erken usg takibi (3 ay ara ile) veya kontraslı meme mrg sonucuna gore gerekirse usg eşliğinde kist duvarından tru-cut iğne biopsisi yapılır ve ona gore bir yol izlenir.
c - Ele gelen sertlik (kitle) usg'de iyi huylu (selim) ur (fibroadenom) olarak tanımlanmışsa hastanın yaşına gore bir yol izlenir. Hastanın yaşı genc ise 6 aylık aralarla usg kontrolu altında takibe bırakılır. 40 yaş ustunde boyle birşey ile karşılaşılırsa yine kontraslı meme mrg sonucuna gore ya takibe bırakılır veya usg eşliğinde iğne biopsisi yapılır ve gelen patoloji sonucuna gore bir yol izlenir.
d - Ele gelen sertlik (kitle) usg'de kotu huylu (habis -malign) olarak tanımlanmışsa gene hastanın yaşına ve pozisyonuna gore eğer meme koruyucu bir ameliyat duşunuluyorsa aynı ve karşı memede de henuz ele gelmeyen başka bir kitlenin olup olmadığının da saptanabilmesi icin kontraslı meme mrg cekildikten sonra usg eşliğinde kitleden iğne biopsisi yapılması ve buradan gelecek olan patoloji sonucuna gore bir yol izlenmesi gerekecektir.
3 - Dikkat edilirse buraya kadar olan bolumde "mamografi" den hic sozetmedik, zira biz memede ele kitle gelen durumlarda mamografiyi ilk tanı yontemi olarak kullanmıyoruz. Sadece tanısı konmuş kitlelerde ikincil bir odağın veya karşı memede başka bir odağın olup olmadığını kontrol icin kullanmaktayız. "mamografi" nin asıl kullanıldığı yer 45 yaş ustu hastalarda henuz elle hissedilecek buyukluğe gelmemiş olan habis (malign) karakterdeki odakların erkenden tanımlanmasında tarama testi olarak kullanılmasıdır.
Gunumuzde onca tanı modalitelerinin olmasına rağmen elimizde tek tarama testi olarak kullandığımız yontem "mamografi" dir. Ancak hastanın bu şansını iyi kullanmasına olanak sağlanmalıdır. Zira mecbur kalmadıkca ve ozel durumlar dışında 6 aydan daha sık aralıklarla mamografi cekilememektedir.
Kaynak : doktor sitesi