Nefes almak insan icin olmazsa olmazdır. Doğru bir nefes alarak bir cok organımız ve vucudumuzun genelini dinlendirebiliriz. Doğru nefes alıp vermek hayatımızı değiştirebilir. Doğru nefes alıp vererek hayatımızı nasıl değiştirebileceğimiz değinmek istedik;
Yeni bir nefes, yeni bir siz, yeni bir hayat… Nefes alıp veriş şeklinizi değiştirerek, yani bebekliğinizdeki gibi kesintisiz ve derin nefes alarak gercek potansiyelinizi keşfetmek, hayatınızda neleri değiştirebileceğinizi gormek istemez misiniz?
Doğduğumuz anda yaptığımız ilk eylem olan nefes almak, yaşam enerjimizin kaynağı. Tıpkı bir elektronik cihazın calışması icin elektriğe ihtiyacı olması gibi, yaşamak icin organlarımızın nefese ihtiyacı var. Peki biz zaten nefes almıyor muyuz? Tabi ki alıyoruz ama olması gerektiği gibi değil. Bebekken son derece acık olan, bedenimizde su gibi akan nefesimiz, endişeleri uzuntuler, kızgınlıklar, korkular sonucu yıllar icinde duraksamaya başlıyor, bu da nefes kalıbımızı değiştiriyor. Kotu bir haber aldığınızda ya da iş yerinden baş etmesi zor bir krizle baş başa kaldığınızda nefesinizi tuttuğunuzu mutlaka fark etmişsinizdir. Bu, bize bilincaltımızın bir oyunu. Yaşamımız bittiğinde, yani olduğumuzde nefesimiz de son bulur. Bilincaltımızda da “nefes almazsam bana ızdırap veren bu duyguyu hissetmem” şeklinde bir kalıp var. Oysa ki yaşam hep akar ve donuşur. Biz bu donguyu bozduğumuzda, yani nefesimizi tuttuğumuzda, ya da kısıtlı aldığımızda bu olumsuz duygular donuşmuyor. Kendimizi caresiz, cozumsuz hissediyoruz, olayları travmatize ediyoruz. Oyleyse tatsız olaylar karşısında nefesimizi doğamızın gerektirdiği gibi alıp verirsek tum ızdıraplar ve travmalar da son bulmaz mı? duşunun. Coşku doludurlar, hayal gucleri sınırsızdır, ne istiyorlarsa soyleyebilir, ne istiyorlarsa yapabilirler. Kızar, uzulurler ancak beş dakika sonra sevinc kahkahaları atarlar. Bunlar derin ve bağlantılı nefes alıp vermenin getirdiği ozellikler. Peki nefes hayat, neşe, enerji, huzur, sağlık demekse, daha fazlasını alabilecekken neden buna engel oluyoruz?
Şuphesiz nefes alıp verme sağlıklı insanlar icin cok kolay bir iş. Coğu zaman “Nasıl nefes alıp vermeliyiz?” konusunda durup konuşmayız, cunku nefes alıp verme her zaman yaptığımız bir aktivitedir. Ne var ki, bizim hayatta kalmamızı sağlayan en onemli olay solunumdur. Biz, uyumadan, yemek yemeden, ya da su icmeden gunlerce yaşayabiliriz ama, nefes almadan bir kac dakika bile hayatta kalmayız. Bu yuzden belki uzerinde konuşmamız gereken en onemli konulardan biri doğru nefes alıp vermeyi oğrenmektir.
Doğru nefes alıp vermenin onemini daha iyi anlamak icin ilk once yetersiz ve duzensiz nefes alıp vermenin zararlarına bir goz atmak gerekir. Organlarımıza oksijen taşınmasına yardımcı olan kalbimiz bu gibi bir durumda sıkıntıya duşen ilk organımız olabilir; yani kalp krizi gecirme olasılığımız artacaktır. Ayrıca kan basıncının yukselmesi, kanser, ani sancılar, zaturre, astım, konuşma problemleri, stresle başa cıkamama, duzensiz nefes alıp vermenin yol acabilecek ama bizim pek ender duşunduğumuz sorunlardır.
Diğer yandan doğru ve kontrollu nefes alıp vermemizin bir cok faydası vardır. Orneğin kalbin ritminin duzelmesiyle kan basıncının duşmesi, kan dolaşımının hızlanması, sindirimin kolaylaşması, stresle daha kolay başa cıkabilme anti-depresan ilaclara bağımlılığı ve uyku duzensizliğini ortadan kaldırma bunlardan bir kacıdır.
Ciğerleri dakikada 4 ile 6 litre arasında hava ile doldurmak.
Nefes alıp verirken goğus yerine diyaframı hareket ettirmek: Cunku diyaframın kullanılması daha ağır ve her seferinde daha fazla hava teneffus etmemizi sağlar.
Solunumu ağız yerine burundan yapmak.
Doğru nefes alıp veremeyen insanlar karbondioksite daha duyarlıdır; karbondioksitli ortamlarda daha sık ve kısa nefes alıp verirler. Duzenli solunum yapan insanlarda kabondioksitli ortamlarda, heyecan ve stres sırasında, daha normal tepkiler verirler, kırmızı kan hucreleri oksijeni organlara daha kolay taşır.
Ara sıra yapılan nefes egzersizi de doğru nefes alıp vermemize yardımcı olacaktır. Basit, fakat faydalı bir nefes egzersizinin adımları şoyledir:
Burnunuzdan yavaş bir şekilde ama alabildiğinizce cok nefes alın. Sonra yine yavaş bir şekilde ağzınızdan verin. (1) ve (2) ’ yi bir kere daha tekrarlayın. Şimdi de burnunuzdan nefes almaya başlarken ağır ağır dorde kadar sayın. Nefesi vermeye başlarken de altıya kadar sayın. Nefes vermeyi, nefes almaktan daha yavaş yaptığınızdan emin olun. Nefes verirken kaslarınızın rahatladığını ve gevşediğini hissedin. Bu nefes egzersizini gerildiğiniz veya bunaldığınız herhangi bir yerde ve zamanda yapabilirsiniz. Gunde en az 40 kere derin nefes alıp verin. Eğer sigarayı yakın zamanda bıraktıysanız, derin nefes alıp vermek oksijen alım miktarını yukselterek sigaranın zararlı etkilerini kısa zamanda azaltacaktır.
Doğru Nefesin Tanımı Bebek Nefesidir
“Doğru nefes almak, derin, akıcı ve butunsel olmalıdır. Doğru nefes, tıpkı bir bebeğin nefesi gibidir. Onlar, karınlarına nefes alırlar ve nefes alma-verme esnasında beklemezler. Doğru nefeste, solunum sisteminin tam olarak kullanılmasıyla ilk once karından başlar ve okyanustaki bir dalga gibi tum vucuda yayılır.”
Doğru nefes. dunya sağlık orgutu tarafından da havayı ciğerlere tam olarak doldurmak ve nefes alış verişi esnasında diyafram kasını kullanmak olarak acıklanmıştır. Diyafram kası, akciğerlerin hemen altında bulunan bir kastır. Bu kasın hareket etmesiyle birlikte vucudumuzun karın bolgesi de beslenmeye başlar ve nefes tum vucuda dolar. Bizim yaptığımız butun calışmalar nefes alma kapasitesini acmak ve nefesin gitmediği yerleri tespit ederek, oraya noktasal baskılarla ve farklı tekniklerle nefesin gitmesini sağlamaktır.
Nefes Alışkanlığımızı Değiştirebiliriz
Duzensiz nefes alışkanlığını değiştirmek icin ilk once nefesi nerede bozduğumuzu bilmek gerekir. Hepimiz yeni doğduğumuzda doğru nefesi zaten kullanıyorduk. Daha sonra 2-3 yaşından sonra, zihin devreye girdiği andan itibaren ve ilk otoriteyle, anne ve babanın nefes alışkanlıklarıyla, dayatmalarıyla, yaşadığımız deneyimlerle oluşturduğumuz inanc sistemleriyle, onlara yuklediğimiz anlamlarla, duşunce kalıplarıyla nefesimizi bozmaya başladık. Kişi inanc sistemlerinin ve olumsuz duşunce kalıplarının yerini daha yapıcı duşuncelerle değiştirdikce, nefes alma kapasitesini actıkca tekrar nefesimizi doğru ve akıcı bir hale getirebiliriz.
Kaynak:zerafetim