Ulkemizde unutulma hakkına ilişkin spesifik bir duzenleme bulunmamaktadır. Bir duzenleme mevcut olmasa dahi, mevzuatımızda unutulma hakkının temeli sayılabilecek ve/veya bu hakkın kullanılmasına hizmet edebilecek bazı hukuki duzenlemelerin bulunduğu da belirtilmelidir. Gercekten de unutulma hakkının temeli olarak sayılabilecek olan hukuk devleti ilkesi (m.2), bireyin maddi ve manevi varlığını serbestce geliştirme hakkı (m.17), ozel hayatın gizliliği hakkı (m.20), konut dokunulmazlığı (m.21), haberleşmenin gizliliği (m.22), dini ve vicdani kanaatleri acıklamaya zorlanamama (m.24), duşunce ve kanaatleri acıklamaya zorlanamama (m.25) gibi anayasal duzenlemeler Turkiye Cumhuriyeti Anayasası ’nda yer almaktadır. Arama motorları aracılığıyla yapılan aramalarda gosterilen arama sonuclarından, kişisel verilerin yer aldığı web sayfalarına ait linklerin karartılması hususunda ulkemiz yargı organlarınca, ABAD kararı goz onunde bulundurularak, verilmiş bir karar bulunmamaktadır.
Ancak 6698 sayılı Kanun aynen Direktif gibi, arama motoru işletmecilerin de veri sorumlusu olarak kabul edileceğini (m. 3/ı) ve kişisel verilerin işlenmesinin ancak işlendikleri amacla bağlantılı, sınırlı ve olculu olması gerektiğini ve bu işlemenin de gerekli olan sure kadar muhafaza edilmesi gerektiğini belirtmektedir (m. 4/c ve d). Kanun ayrıca işlemenin bu şartları taşımaması halinde, kişisel verilerin ilgilinin talebiyle silineceğini de hukum altına almıştır (m. 7). Ayrıca Kanun ’a gore ilgili kişi, kişisel verilerin eksik ya da yanlış olması halinde bunların duzeltilmesini isteme hakkına sahiptir (m. 11). Dolayısıyla ulusal mevzuatımız, unutulma hakkı cercevesinde, Turkiye ’den internete giren internet kullanıcılarına en az Avrupa ’dan internete giren internet kullanıcılarına sağlanan haklar kadar guvenceler sunmakta ve boylece ilgili kişilerin unutulma hakkı cercevesinde arama motoru işletmecilerine doğrudan başvuru yapabilmesini guvence altına almaktadır. Unutulma hakkının kullanılmasının, Turk Medeni Kanunu ’nun (TMK) 23-25. maddelerinde yer alan kişiliğin korunmasına ilişkin hukumlere ve Turk Borclar Kanunu ’nun (TBK) 49 ve devamındaki haksız fiiller nedeniyle doğan sorumluluğu duzenleyen maddelere dayanılarak sağlanması mumkundur. İceriğin engellenmesi ve/veya silinmesi yoluyla unutulma hakkının kullanılmasına ilişkin mevzuatımızda yer alan en onemli madde, “iceriğin yayından cıkarılması ve engellenmesi” başlığını taşıyan 5651 sayılı Kanun ’un 9. maddesidir. İlgili hukum şoyledir: “(1) İnternet ortamında yapılan yayın iceriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gercek ve tuzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, icerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yontemi ile iceriğin yayından cıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hÂkimine başvurarak iceriğe erişimin engellenmesini de isteyebilir. (2) İnternet ortamında yapılan yayın iceriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, icerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en gec yirmi dort saat icinde cevaplandırılır. (3) İnternet ortamında yapılan yayın iceriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hakim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir. (4) Hakim, bu madde kapsamında vereceği erişimin engellenmesi kararlarını esas olarak, yalnızca kişilik hakkının ihlalinin gercekleştiği yayın, kısım, bolum ile ilgili olarak (URL, vb. şeklinde) iceriğe erişimin engellenmesi yontemiyle verir. Zorunlu olmadıkca internet sitesinde yapılan yayının tumune yonelik erişimin engellenmesine karar verilemez. Ancak, hakim URL adresi belirtilerek iceriğe erişimin engellenmesi yontemiyle ihlalin engellenemeyeceğine kanaat getirmesi halinde, gerekcesini de belirtmek kaydıyla, internet sitesindeki tum yayına yonelik olarak erişimin engellenmesine de karar verebilir. (5) Hakimin bu madde kapsamında verdiği erişimin engellenmesi kararları doğrudan Birliğe gonderilir. (6) Hakim bu madde kapsamında yapılan başvuruyu en gec yirmi dort saat icinde duruşma yapmaksızın karara bağlar.
Bu karara karşı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hukumlerine gore itiraz yoluna gidilebilir. (7) Erişimin engellenmesine konu iceriğin yayından cıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hukumsuz kalır. (8) Birlik tarafından erişim sağlayıcıya gonderilen iceriğe erişimin engellenmesi kararının gereği derhal, en gec dort saat icinde erişim sağlayıcı tarafından yerine getirilir. (9) Bu madde kapsamında hakimin verdiği erişimin engellenmesi kararına konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe muracaat edilmesi halinde mevcut karar bu adresler icin de uygulanır. (10) Sulh ceza hakiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve suresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, beş yuz gunden uc bin gune kadar adli para cezası ile cezalandırılır.”