Konu
:
unlulerin ilk aşkları
16-09-2019, 06:52:10
#0
Cengiz
Açık Profil bilgileri
Özel Mesaj Gönder
Cengiz tarafından gönderilen tüm mesajları bul
Cengiz'ı arkadaş olarak ekle
Kayıtlı Üye
unlulerin ilk aşkları
Bugun 14 Şubat Sevgililer Gunu. Kimisi yeni aşkıyla ilk kez yaşayacak bu gunu. Kimisi uzun yıllar birlikte olduğu hayat arkadaşıyla gecen gunlerini hatırlayıp aşkını tazeleyecek. Ama ne olursa olsun, bugun herkes ilk aşklarını da hatırlayacak. Kimi okulda, kimi yazlıkta ya da mahallede, kimi de tamamen platonik ve sadece beyazperdede. Bu Sevgililer Gunu’nde 10 unluye ilk aşklarını sorduk.
TUĞBA OZAY Manken
Beş yaşındayken Kemal’i optum
İlk kez beş yaşında, babaannemin ust kat komşusunun oğlu Kemal’e aşık olmuştum. Yakışıklı bir cocuktu. Aslında aşktan ote bir hayranlıktı bu. Biz birbirimize hayrandık. Onunla beraber oyunlar oynardık. Kemal’i bir kez yanağından opmuştum. O an kalbim pır pır etmişti. Bu hayranlık yedi yaşına kadar surdu. Sonra araya ayrılık girdi. Bir daha da birbirimize rastlamadık.
MURAT BOZ Şarkıcı
Yanağından optum arkadaşlarım cok amatorsun dediler
Gercekten aşık olduğum zaman 13 yaşındaydım. O donemlerde karşı cinsle olan ilişkilerimde hep icine kapanık ve aşırı utangactım. Copcatan arkadaşım Derya bizi bir araya getireceğine soz verdi. 14 yaşıma geldiğimde bir bahar gunu, okulların kapanmasına 1-2 ay kala bu sozu tuttu. Ben kızın da bana ilgisi olduğunu duyunca havalara uctum. Onunla bir araya geldiğim ilk ve son gunu hic unutmuyorum. Okulun girişinde buluştuk. ‘Merhaba’ diyerek yanağından opme isteğim butun arkadaşlarım tarafından amatorce bulundu. Hatta kızın bir daha goruşmek istememesinin nedeninin bu olduğunu soyleyenler oldu. Onu yaklaşık 6 sene gormedim. Ta ki aynı universitede okuduğumuzu fark edinceye kadar. Fakat beni tanıdığını bile zannetmiyorum. Zaten bir erkek arkadaşı vardı. En buyuk platonik aşkım da Gulşen Bubikoğlu’dur. Şimdi bile ağzım acık televizyona bakakalıyorum. Masalsı bir guzelliği var.
DOĞA RUTKAY Oyuncu
Paris’te Son Tango’yu izlerken aşık oldum
İlkokul yıllarından aklıma kazınan tek bir isim var, Marlon Brando. Aslında oyle unlulere platonik aşk duyan biri değildim. Beni etkileyen ortaokuldayken izlediğim, Marlon Brando’nun oynadığı Paris’te Son Tango olmuştu. Oyuncu olmak istediğim icin once Brando’nun oyunculuğundan etkilendim. Sonra hayat hikayesini araştırdım. Ozellikle Kızılderililere sahip cıkıyor olması cok hoşuma gitti. Butun filmlerini takip ettim. Charlie Chaplin’le beraber, duvarına posterini astığım tek unluydu. Kendime fotoğraf ve videolarından oluşan buyuk bir arşiv hazırladım. Hala Marlon Brando filmlerine rastladığımda buyuk bir zevkle izlerim.
TAN SAĞTURK Danscı
Okulun bahcesinde balerin ablalarımıza yakalandık
Sekiz yaşındaydım. İzmir’de aynı mahalledeydik. Cok guzel bir kızdı. Yıllar sonra bir gosterime geldiğinde, cıkışta karşılaştık. İki cocuğu olmuş. Once onu tanıyamadım. Bir daha da goruşmedik. Daha net hatırladığım aşkım da konservatuvarda ortaokul birinci sınıftayken bir balerin arkadaşımdı. Adı Yasemin. Ben dans ederken kulisten beni izliyor, bana enerji veriyordu. Bir gun okulun bahcesinde birbirimize sarılırken balerin ablalarımız bizi yakaladı. Yaşımızın cok kucuk olduğunu soyleyip ‘Burada boyle şeyler olmaz’ diye bizi azarladı. Aşkımız oylece bitti ama arkadaşlığımız devam etti...
HUSEYİN KARADAYI DJ
İlk aşk acımı Ajda Pekkan sayesinde atlattım
İlk aşık olduğumda dokuz yaşındaydım. Uzun sure ‘seni seviyorum’ diyemedim. Cok utanıyordum, elini tutmayı bırakın, yuzune bakarken bile kızarıyordum. Gozlerine, bana bakışına, saclarına, guzel dudaklarına aşık olmuştum. Kendimi guneşin icinde hissediyordum.Yaz aylarında uc ay goruşebiliyorduk. Kışın ayrı şehirlerdeydik. Bir yazı birlikte gecirdik, 2. sene yaz sonu gelmeden koptuk. Bir daha da hic karşılaşmadık. Evde Ajda Pekkan’ın ‘Dile Kolay’ şarkısını dinleyerek acımı azaltıyordum. Plağın kapağındaki guzel kadın Ajda da benim en buyuk tesellim oldu. Daha sonra da yıllarca Ajda Pekkan’ın karşıma cıkmasını bekledim.
PAMELA Şarkıcı
Aldığı “P” harfi kolye hÂl durur
İlkokulu yurtdışında okudum. Beş kişilik bir gruptuk ve tek kız bendim. Bir sure sonra iclerinden Brian’a aşık oldum. Komik ve zeki bir cocuktu. Cok da yakışıklıydı. İlkokul 3. sınıftan 5. sınıfa kadar bu aşkı hep icimde sakladım. 5. sınıfın sonunda yaz tatiline girmiştik. Bir gun Brian aniden bize geldi. Beni dışarıya cağırıp kapının onunde kızara bozara yıllardır benden hoşlandığını ve artık itiraf etmek zorunda hissettiğini soyledi. O an bayılacağımı zannettim. “Sen benim tanıdığım en guzel, komik, eğlenceli ve zeki insansın. Senden başka hicbir şey duşunemiyorum” demişti. İlk opucuk once yanaktandı. Sonra cabucak dudağa kondu. Onu duşundukce yanaklarım ateş gibi oluyordu. Doğum gunlerinde birbirimize hep ozel hediyeler alırdık. Bana “P” harfinden altın bir kolye almıştı. HÂl durur. Aşkımız babasının aniden başka bir ulkeye tayini cıkınca bitti. Bir sure hep mektuplaştık ama bir şekilde izimizi kaybettik. 5 sene once internette buldum onu. Bir iki kez yazıştık ama bir daha karşılaşmadık.
NEBAHAT CEHRE Oyuncu
Ağactan yuzuk yapıp nişanlanmıştık
Ben ilk aşık olduğumda 15 yaşımdaydım. O da Galatasaray Lisesi’nde okuyordu. Arkadaşlarım aracılığıyla tanışmıştık. ‘Seni seviyorum’ diyebildim mi hatırlamıyorum. İnşallah soylemişimdir. Beni erkeklerde kişilikli ve karşısındakine guven veren duruş etkiliyor. O da oyleydi. Ağactan yuzuk yapıp nişanlanmıştık. Ben guzellik kralicesi secildikten sonra ayrıldık. Yıllar sonra Polonezkoy’de ata binerken karşılaştık. Evlenmişti ve cocukları vardı. İkinci eşim Yavuz Demir’in lisede bir sınıf altındaydı. Bir gun Yavuz’la beraberken onunla restoranda karşılaştık. Yavuz biliyordu tabii onu. O kadar heyecanlandım ki elimdeki catal bıcak yere duştu...
AHMET UMİT Yazar
Şimdi bile Ingrid Bergman filmlerini kacırmam, eşim sinirlenir
Benim ilk aşkım Ingrid Bergman’dı. 11 yaşındaydım. İlk kez Gaziantep’teki yazlık sinemada ‘Aşktan da Ustun’ isimli filmde onu izledim. Huzunlu bakışlarından, dudaklarından cok etkilenmiştim. Karşısındaki oyuncuları cok sevsem de kıskanırdım. Mesela kendimi yıllarca Cary Grant gibi hissetmiştim. Casablanca filmi beni cok etkiledi. Bazı filmleri iyi olmasa bile o oynadığı icin bana cok guzel gelirdi. Aşık olduğum kızlarda da onu arıyordum. O donemlerde Hey isimli bir dergi cıkardı. Arkadaşlarım ABBA resimlerini toplarken ben Ingrid Bergman fotoğraflarını biriktirirdim. Bu ilgi ilk kız arkadaşıma kadar surdu. Şimdi de gece yarıları filmlerini gorsem halen oturur izlerim, eşim de bana sinirlenir. Benim icin efsanevi kadınlardan biridir.
KEREMCEM Şarkıcı
Hay Allah şimdi anladım o da benden hoşlanıyordu
Aşkı ilk hissettiğim ya da hissettiğimi sandığım zaman Milas Sakarya İlkokulu 3. sınıftaydım. İsmini vermeyeyim ama simsiyah sacları ve icine bakamadığım kocaman mavi gozleri vardı. O seneler anı defteri hediye etmek moda olmuştu. Benim defterime de ilk maniyi yazan oydu. Neden bilmem bana bir defter hediye etmişti (Hay Allah şimdi anladım galiba, o da benden hoşlanıyordu!) Ona duygularımı hic soyleyemedim, hatta niyetlenmedim bile. Yani benimki tam anlamıyla platonik bir aşktı. Bir daha hic goruşmedik. Eski bir roportajımda ismini soylemiştim. O sırada Aşk Oyunu dizisi icin İzmit’te bir hastanede cekim yapıyorduk. Bir doktor yaklaştı yanıma. Onun babası olduğunu soyledi, biraz konuştuk, cok ama cok utandım.
ROJİN Şarkıcı
Urfalı inşaat işcisine aşkım 5 yıl surdu
Ben12 yaşındaydım ve o 19 yaşında Yusuf isminde Urfalı bir inşaat işcisiydi. Cok yakışıklıydı, Johnny Depp’e benziyordu. Okula giderken beni takip ediyor ama hic konuşmuyordu. Gorup babama soylerler diye... İbrahim Tatlıses ve Perihan Savaş’ın bir filminde, İbo duvara “Urfalı sana mecbur” diye yazmıştı. Bizimki de civi yazısı gibi yazısıyla“Urfali sahan mecbir” yazıp arkadaşımla yollamıştı. Ben de evin damına cıkıp ona bakarak evlenme hayalleri kuruyordum. Nihayet bir araya geldiğimizde babama yakalandık, bizim tekvandocu da benden once kactı. O gun feci bir dayak yedim. Aşkımız bin bir turlu eziyetle 5 yıl surdu; butun mahalle biliyordu. Ailesi benim “serbest” bir kız olduğumu duşunuyordu, benimkilerse okuyup memur olmamı istiyordu. Derken ailesi Tevhide adında amca kızını istedi. Bir gece mahallede davul zurna sesi... ve Yusuf evlendi. Karısı Tevhide biri karnında biri elinde iki cocukla bana tepeden bakarak onumden geciyordu. Adana’ya yıllar sonra donduğumde Yusuf’u gordum. Feci kilo almış, saclar gitmişti. Dokuz cocuğu olmuş.