Bazı Başlıklar:
SAYI: 89, 8 Kasım 1987
Haftanın Konuğu: Şener Şen (Mert Ali Başarır)
24. Antalya Altın Portakal Filrri Festivali’nde “En İyi Erkek Oyuncu” odulunu alan Şener Şen, cocukluk ve oğrencilik yıllarından şoyle soz ediyor: “Adana doğumluyum. İstanbul’a 1950’de geldik. Adanalılığım, 2. sınıfa kadar olan donemde. Cocuklukta da sivri bir yapım yoktu. Fakat devamlı bir mizah unsuru, olayları değişik gozlemlemek, aktarırken kendimden bir şeyler katmak, kendimi bildim bileli var...”
İnsanlar (İsmail Gulgec)
İstanbul’un vukuat gunluğu (Esat Pala)
Kentin guvenlik coğrafyası
Platoon: Savaş anısı mı, hesaplaşma mı?
Derleyen: Cumhur Canbazoğlu
Bu yıl, dort dalda ‘en iyi' secilerek dort Oscar alan Oliver Stone’un “Platoon” filmine odullerin verildiği gunlerde...
Iskocya’da canavar turizmi Derleyen: Burcin Tunalıoğlu
Teknede Karadeniz tarzı (İrfan Unutmaz)
Kapısuyu, Zonguldak ilimizin kucuk bir koyu. Ancak Karadeniz’in en buyuk tekneleri, “korsanlık donemlerinden bu yana” bu kucuk koyde yapılıyor., Kuşaklar boyu, babadan oğula tekne ustalığı mesleğini surduren Kapısuyu sakinleri, 16-17 metrelik tekneleri, ilkel marangozluk aletleriyle bicimlendiriyorlar. Tekneler, Karadeniz’in doğasına ve insanına, ‘Karadeniz tarzı'na uygun: ince, narin ve hızlı.
Opuşmeyi nasıl oğrendik? (Tuğrul Tanyol)
“Opuşme”, oğrenilen bir davranış ve bizim kulturumuzdeki “el opme”, OsmanlInın “etek opme”si, belirli merasime dayanan birer sevgi ve saygı gosterileri ve opuşme, değişik sevgi bicimlerini dışa vurmanın buyulu yolu. Bu noktada da, opuşmenin evrensel yonu ortaya cıkıyor. Ama her ulkede, her değişik kuşak, opuşmeyi farklı araclarla oğreniyor. Bir zamanlar, kartpostallar vardı, sonra beyazperdedeki opuşme sahnelen ortaya cıktı...
Sinemada unutulmaz opuşme sahneleri (Atill Dorsay)
Cizgi Roman: Gol (Suleyman Argun)
Test: AIDS’e karsı donanımlı mısınız?