Jurek Becker bu kitapta Nazi Almanyası?nda yaşanan dehşetin ve acının hikÂyesini farklı bir boyutta anlatır. Anlatılan bir katliam ya da direniş hikÂyesi değil; melankolik, sessiz ve edebi bir kurguyla geleceği olmayan bir gettoya sıkışan insanların caresizlikleri, tukenmişlikleridir... Nazilerin kuşatması altında hayatın bir kapana donuştuğu gettoda her şey korku ve umutsuzluğun egemenliği altındadır. Aşağılanarak yaşamak istemeyenler icin tek secenek aşağılanarak olmektir. Salt Naziler değil, hayat da onları hor gormektedir: ?İnsan keşke minicik bir fare olabilse, fare kadar goze batmayan, fare kadar ufak ve sessiz. Ya sen nesin? Emirlere gore sen bir bitsin, tahtakurususun, hepimiz tahtakurusuyuz...? Getto sakinlerinden Jakob korku ve aşağılanmanın ağırlığıyla hayatını surdurmeye calışırken, bir gun tesadufen oğrendiği bir haber, kontrolunden cıkıp umut dağıtan bir yalana donuşur. Jakob
?merhamet yalancısı? olur. Yalan, intiharları onlemeye, bir umut esintisi sokaklarda dolaşmaya, geleceğe dair duşler kurulmaya başlanır. Artık yalan yaşatmakta, gercek oldurmektedir... Yalın ve dokunaklı bir uslupla yazılmış olan bu roman yuzyılımızın en utanc verici, en kanlı soykırımına cok kucuk bir pencereden bakıştır. Ve bize, caresizliğin dunyasında ?yalan? ve ?umut?un burunduğu yeni rolleri anlatır...


Sayfa Sayısı : 224

Baskı Yılı : 1998


Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.