Tarama buyuk olasılıkla darmalt1

Kaffe Kalinka’nın kapısının acılırken cıkardığı sesi duyan Valeri Leonid Oganyan midesinin kasıldığını hissetti. Kaşığını bırakmadan kafasını kaldırdığında ak saclı bir İsvecli’yi farkedince Rus’un sinirleri yatışıver-di. Corbasından bir kaşık alır almaz yuzunu ekşitti. Bu bir Bortch değil, şeker pancarından yapılma iğrenc bir corbaydı.Rezalet bir şey bu! dedi. Duşuncelerim boyle zararsız bir konuda yoğunlaştırmak onu rahatlatmıştı. Karşısında oturan karısı, zoraki de olsa tatlı bir gulucukle kocasına: Pek yakında arzu ettiğin Bortch’u icebileceksin, dedi. Kadının, kocasını izleyen gozleri aşk doluydu. Oysa Valeri Leonid Oganyan’da hic de Don Juan tipi yoktu. Ermeni atalarının yadigÂrı koyu bir teni, cukura kacmış gozleri, cengel bir burnu vardı. Kızları Marika dalgalı sacları dikkate alınmazsa babasının minik bir kopyası sayılırdı. Şehrin bu yegÂne Rus lokantasında barış hukum surmekteydi. Lokanta, Stokholm Kraliyet Sarayı’nın yanındaki kucuk ama hareketli bir sokaktaydı. Bol bol fıcı birasının icilip Rus taklidi yemeklerin yenildiği, kırmızıya boyalı duvarları, loş ışıkları, klasik fon muziği ile samimi ve guvenilir havası olan bir lokantaydı.

Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.