Dili tanımak demek, o toplumun kullandığı kelimeleri devirlerine gore kullanışlarındaki ornekleri ortaya koyabilmek demektir. Orneklenmemiş kelimeler, uzerine olu toprağı ekilmiş kelimelerdir. Orneklerde anlam kazanmış kelimeler, yaşayan, canlı kelimelerdir. Onlar, asırlardır yaşayışlarını surdurmektedirler. Ne zaman ki goze ve dile takılırlar; o zaman onların yaşadıkları anlaşılmış olur. Bugun, o kelimeler ve yapılar ortadan kalkmış olsa bile kaynaklardaki kullanılışlarını tespit etmek ve o devirdeki duşunurlerin (yazar, şair) duşunce, hayal gucu ve anlayışlarını sezmeye calışmak demektir. Boylece, o devrin duşunce sistemini tespit ettikten sonra, bugunku anlayış ve hayal gucuyle karşılaştırabildiğimiz zaman, sentez yapma imkÂnını yakalamış oluruz. Eğer bunu yapamıyorsak, o kelimeler ve kuruluşlar yalnız sozluklerde kalır ve birer olu kelime durumuna duşerler. HÂlbuki, o kelimeler bir omur surmuş, bir devri yaşamış ve o toplumun zihninde pek cok yapılar meydana getirmiş; duşunce sistemini, hayal gucunu yaşatmış ve bugune ulaştırmıştır. O zaman, yaşamış; fakat cansız gibi gorunen bu malzemelerin, bugunku anlayışımızla anlaşılması, cozulmesi ve uzerinde duşunulmesi gerektiğini ortaya koymalıyız.


Cilt 01
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


Cilt 02
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.


Cilt 03
Gizli İçerik:
Gizli içeriği görmek için mesaj yazmalısınız.