Gozlere sahip olmak, gormek demektir ama aynı zamanda sadece gormek demektir. Goruşun bir erimi, kısıtlı bir alanı vardır. Ufkun otesinde gorunmeyen şeyler vardır. Sonuc olarak, goz sadece bir gorme aracı değil aynı zamanda gormeye bir engeldir de... Olum icin de aynı şey gecerli. Olum, sadece yaşamayı engellemekle, hayatı sınırlamakla ve gunun birinde onu kısa kesmekle kalmaz, aynı zamanda insanın olum olmaksızın bir insan olamayacağını, buyuk hayatlar yaratanın, onlara bu şevki, heyecan ve gucu verenin olumun bu gizli varlığı olduğunu da anlarız. Bu durumda denilebilir ki olmeyen, yaşamaz da. Ben yine de neysem/kimsem o olmayı tercih ederim, birkac on yıla mahkum, ama nihayetinde yaşamış olmayı...
Gizem ve sırrı birbirinden ayırmak gerekir. Olumun bir gizemi var, ama bu gizemin ozelliği, atom bombasının, felsefe taşının, Stradivarius kemanlarının vs. bir sırrının olması turunden bir sır olmamasıdır. İnsanlar bu tip sırlara pek tutkundurlar. Fakat kimse olumun sırrına sahip değil. Bir sır yok. Bu bir sır değil ve işte olum bu bakımdan bir gizemdir. Yani bu masumiyet gizemi gibi apacık, gun gibi ortada bir gizemdir. Saydamlık icinde, bizzat varoluş olgusu icinde var olan bir gizemdir. En gizemli olanın gecenin zifiri karanlığı, değil oğle vaktinin aydınlığı olduğu soylenir mesela, o vakitte her şey kendi apacıklığı icinde sergilenir, bizzat şeylerin var olması olgusu ortusunden soyunarak cıplak kalır. Orada oldukları gerceği, sır duşuncesini uyandıran geceden daha gizemlidir. Bir sır keşfedilir, ama bir gizem kendini acığa vurur ama onu keşfetmek mumkun değildir.
Vladimir Jankélévitch
Sayfa Sayısı: 120
Baskı Yılı: 2012
Yayınevi: Monokl
ISBN: 9786056321634
Aranabilir PDF + 1.8 MB
Mediafire