Felsefenin surekli soru sorması, ama daha da onemlisi aynı soruya farklı cevaplar vermesi, hic kuşkusuz onun değişme ve gelişmeye olan katkısının da temel bir dayanağıdır.
Değişim ve gelişim ortaya cıkabilmesinin en onemli koşulu, gorulmeyenin, dikkatlerden kacanın gorulmesidir. Boylece de alışılagelenin dışına cıkabilme olanağı sağlanabilir.
Dolayısıyla da "gelişim", belli bir noktadan sonra, alışılagelenin terk edilmesini talep etmektedir. Artık o bilgi sistemi icin yeni bir evreden soz etmek, onu sıradan bir değişimden ayırmak ve onu koklu bir donuşum olarak, bir devrim olarak gormek gerekir. Bir bilgi sistemi, sahip olduğu ozelliğe gore, kendine ozgu kabuller uzerine kurulabilir. Bu kabuller, ilerlemenin ve birikimin dayanaklarını oluşturur. Fakat ne tur bilgi sistemi soz konusu olursa olsun, gelişim icin bu kabullerin değiştirilmesinde felsefenin cok buyuk bir katkısının olacağı acıktır. Cunku felsefe, yukarıda da işaret edildiği gibi, farklı sorular sorabilmek, fakat ozellikle farklı cevaplar verebilmektir.
Yayınevi: Kabalcı
Basım Yılı: 2011