922 yılında Bağdat'ta devrin halife ve ulemasının ortak kararıyla şehit edilen Hallac, o gunden bugune, bir efsane olarak hem halkın arasında dilden dile dolaşmakta, hem saray şairlerinin hem de halk ozanlarının eserlerinde varlığını surdurmektedir. Doğu'da ve Batı'da hicbir İslam mutasavvıfı onun kadar aksiseda bulmamıştır. Hallac'ı bilen herkes onun cezbe halinde soylediği meşhur "Ene'l-Hakk" (Ben Yaratıcı Hakikatim) sozunu de bilir. Vahdet-i vucudu yaşayan birinin, icten gelen haykırışı olan bu soz yanlış anlaşılmış, onun "Ben Tanrı'yım" dediğini sananlar dinlerini korumak adına ona duşman olmuşlardır. Oysa Hallac'ı Ahmed Yesevi'nin, MevlÂn CelÂleddin Rumî'nin gozunden gormek gerekir. Onlara gore Hallac rahmete ve kurtuluşa ermiş bir Âlimdi. Hallac, varlığını İslam'ın mutlak tek Tanrı inancına adayan bir dervişti. O butun varlığıyla buna tanıklık etmek istiyordu; bunun icin de bilincli olarak her turlu cileyi sineye cekiyordu.
Alıntıdır (tarayan arkadaşa teşekkurler...)