Bektaşi ahlakının temelinde insana saygı yatar. Bu saygı, insan-Allah beraberliği veya Hak-halk aynîliği gibi temel bir inanış uzantısıdır. İnsan, Allah'ın bu varlık Âlemindeki en buyuk zuhûru ve tecellisi olarak, muhteremdir. Ona saygı, ibadetlerin en buyuğu olmakla kalmaz; sonuc olarak ibadetin ozu, esası olur. İnsanlığın Budist, Hıristiyan, Musluman, Orta Asya-Şaman mirasını, Kur'an ve Muhammedi yaklaşım denetiminde esrarlı bir senteze kavuşturan Bektaşilik, insan ruhunun kıblesi ve huzur ve mutluluğun esası olarak insana saygıyı tesbit etmiş bulunuyor. Bu anlayışın asli uzantılar vahdeti vucut yani insan-varlık-Allah birliği, sevgi, aşk, hizmettir. Bu esprinin sembolu Allah-Muhammed-Ali uclusudur. Muhammed, Allah'ın, vahyini şahsıyeti ile fiili ornek haline getirdiği gibi, Ali de Muhammed Sunneti'nin fiili orneğidir. Bu ucunu birbirinden ayırarak anlamak ve onların sunacağı ilhamdan yararlanmak mumkun olmaz.