İbn-i Fadlan elyazması, tanık olunmuş en eski Viking yaşamıyla ilgilidir.
El yazmasının kokeni MS. 921?in haziran ayında Bağdat halifesi İbn-i Fadlan?ı Saka Kralına elci olarak gonderdi, fakat Ahmed İbn-i Fadlan asıl amacına ulaşamadığı gibi İskandinavyalılarla da bircok macera yaşadı. Ahmed İbn-i Fadlan deneyimlerini rapor halinde yazıya doktu fakat el yazmalarının orijinalleri zamanla yok oldu. Bu yuzden Yakut İbn-i Abdullah tarafından yazılmış Arapca coğrafya sozluğunde Fadlan?ın notlarından alınmış orijinal metinlerin bir kısmına ucyuz yıl sonra ulaşılmıştır. Kısaca elyazması notlara ceşitli şekillerde ulaşılması şeklinde yazılaan bu eser İbn-i Fadlan?ın ?Kendi gozlerimle gordum? dediği gercek bir hikayedir.
Kitap 15 bolumdur, Barış şehrine veda, Kuzeylilerle ilk temas, Korku Colu, Gok gurultusu mağaraları, ve Kuzey ulkesinden donuş şeklinde bolumler mevcuttur.
Konusu: Ahmet İbn-i Fadlan o zamanın ileri seviyede medeniyetine sahip Bağdat şehrinde bir burokrattır. Bir gun halife İbn-i Fadlan?ı unlu bir tuccara mektup iletmesi icin gorevlendirir, Fadlan mektubu ulaştırmak icin gittiğinde tuccar evde yoktur, mektubun onemine binaen mutlaka elden vermesi gerektiğinden Fadlan evde beklemiştir, fakat beklemekten yorulan ve uyuyuveren haberci evdeyken tuccar tarafından gorulunce zaten garezi olan tuccar elci bekleyen Saka kralına Ahmet İbn-i Fadlan?ın gonderilmesinde ısrar eder ve Ahmet İbn-i Fadlan elci olarak gorevlendirilir.
Uzun suren yolculuklar sonunda Saka Kralı?na varmadan uğradıkları bir yerde olen kralın cenazesi ve yeni kralın belirlenmesi gibi olaylardan dolayı bir muddet beklemek zorunda kalırlar. Fakat o sırada kuzeyden gelen bir elci yeni kuzeyli kralı Buliwfy?den yardım ister. Olum meleği diye anılan yaşlı bir kadın elci Wulfgar?a yardım amacıyla 12 tane kuzeyli savaşcı ve bir de kuzeyli olmayan bir savaşcı gonderilmesi gerektiğini soyler ve onucuncu kişi olarak da Ahmet İbn-i Fadlan?ın goturulmesi gerektiğini soyler ve hemen yardım istenen yer olan uzak ulkeye yolculuğa başlarlar.
Kuzeyde ulkeyi tehdit eden cok tehlikeli bir durum mevzu bahistir, halk ozellikle sisli havalardan ileri derecede korkmakta, en guclu savaşcılar bile sisli hava olduğunda korkularını gizlememektedirler zira daha ne olduğunu bile bilemedikleri sadece birkac kişinin ancak gorebildikleri ve ayı gibi kafası ve cok kıllı olduğunu tahmin ettikleri vucuda sahip yaratıklar baskın duzenleyip vahşiyane icraatlar sergilemektedirler. Caresizlik icinde kıvranan kuzeyliler bir şekilde bu beladan kurtulup huzur icinde yaşamak istemektedirler. Bircok maceradan sonra sayıları daha sonra dorde inen onuc savaşcının mucadelesi sonunda dağlarda mağaralarda yaşayan grubun canavar annelerini oldurdukten sonra kuzey ulkesi rahata kavuşur, yardıma gelen Viking şefi Buliwfy de olur, Ahmet İbn-i Fadlan?da ulkesine gorevine yerine getiremeden geri doner. Ve yaşadıklarını gercek olduklarını vurgulayarak yazar.
(word,pdf,epub formatlarında)