Turkiye toplumu, biri Kasım 2000?de, diğeri Şubat 2001?de yaşadığı iki ekonomik şokla, tarihinin en derin ekonomik krizine girdi. İkinci Dunya Savaşı?nın karne yıllarını bile geride bırakan bir derinlikteydi kriz. İktisadi krizin alevi, anında siyasi, kulturel, sosyal alanlara sıcradı ve topyekun bir kriz yaşandı. Krizin faturası gercekten ağırdı. Ama zaten buyuk ucurumlar barındıran toplumumuzda, bu krizin faturası da hic adil paylaşılmadı. Turkiye toplumu, hic tanımadığı yoksulluk ve yoksunluk bicimleriyle tanışırken toplumsal bir depresyon yaşadı. Durduk yerde cıkmadı elbette kriz. Miadı dolmuş bir sermaye birikiminin yerine yenisini koyma ihtiyacıydı krizi doğuran ve akabinde de enkazın kulleri ustune yeni birikim modelinin taşları doşenmeye başlandı. Ne kadar yeni bir başlangıc yapacağı ve kalıcılığı bilinmese de ?yoksullaştırıcı bir dışa acılma? ile, eski birikim modeli aşılmaya calışılıyor. Krizin derinliğini anlatacak en iyi şey butun gostergelerin iki yılda buyuk zigzaglar cizmesi oldu. Bu zigzagları da en iyi grafiklerle gormek, gostermek mumkundu. Bu fikirle, kitabın omurgasında, kriz ve yoksullaşma sureci 100 grafikle anlatılıyor. Kuculmeden boluşume, istihdamdan dış ekonomik ilişkilere, sermayenin yeniden yapılanmasına kadar, sayılarla ifade edilebilen tum gelişmeler ve eğilimler grafik yardımıyla sunulup yorumlanıyor. Kitabın 100 grafikli bolumunu IMF politikalarını, sermaye ici cekişmeleri, yeniden-yapılanmaları, yeni birikim modeli arayışlarını irdeleyen makaleler, son bolumunu ise belgeler izliyor. Bunlar, 1999-2002 doneminde IMF?ye verilen niyet mektuplarından alınan onemli pasajlardan, donemin koalisyon hukumeti?nin liderlerinin IMF?ye yazdıkları bağlılık mektuplarından ve IMF yoneticilerinin Turkiye ekonomisi ile ilgili acıklamalarından oluşuyor.