Ozellikle yaz ayları geldiğinde sıcaklıkların tavan yapması, insanları
serinleme yolları bulmaya itiyor. Bu bağlamda vatandaşlar, denizlerin yanında coğu zaman nehirlere, gollere ve
barajlara yonelmeyi tercih ediyor.
Fakat maalesef bu serinlemek icin başvurulan yolların coğu ana haber bultenlerinde
acı şekilde sonlanıyor. Oyle ki denizler ve barajlar hesaba katıldığında Turkiye'de
yılda 900 kişinin boğulduğu biliniyor. Peki, neden denize gore oldukca durgun olan barajlar yuzmek icin bu denli tehlikeli? Konunun
tuzlu ve tatlı suyun ayrımıyla bir ilgisi olabilir mi? Gelin, barajları neden yuzme mekÂnı olarak secmemeniz gerektiğine yakından bakalım.
[h=2]Tuzlu ve tatlı su gercekten de buyuk oranda fark ediyor: Basitce anlatalım[/h] Burada
yoğunluk terimi devreye giriyor. Ornekle acıklamak gerekirse, bir bardağa yağ ve su koyduğunuzu duşunun. Yağın yoğunluğu suyunkinden az olduğu icin yağ,
suyun ustunde kalacaktır. Cunku yoğun olan maddeler kendilerinden daha az yoğun olan maddeleri yukarı iter. Tıpkı suyun yağı ittiği gibi.
Tuzlu su, tatlı sudan
daha yoğun bir madde. Bu sebeple siz denizde ya da tuzlu suyun kullanıldığı havuzlarda yuzerken tatlı suya nazaran uzerinize
daha fazla kaldırma kuvveti uygulanır, ki bu da yuzmenizi kolaylaştırır.
Fakat tatlı suyun bulunduğu
barajlarda, tatlı suyun yoğunluğu tuzludan daha az olduğundan uzerinize
daha az kaldırma kuvveti uygulanır. Bu da yuzmek icin normalden daha fazla enerji kullanmayı gerektirir. Sonuc olarak tuzlu suda hem daha rahat hem de daha
guvenli yuzersiniz.
[h=2]Baraj gollerinin kıyı bolgelerinde bile ayrı tehlikeler bulunuyor:[/h]

Burada bahsettiğimiz şey suda yaşayan
canlılarla ilgili değil. Suyun altındaki
balcıktan bahsediyoruz. Zira bu kısımlara gomulmek, alıştığımız deniz suyunun kumlarına gomulmekten cok
daha kolay. Ek olarak baraj gollerini de hesaba katarsak buralarda suyun altındaki
bitkilere kolayca takılabilirsiniz.
Bu noktada su seviyesi
boyunuzu gececek gibi olursa hem gomulduğunuz balcıkla hem takıldığınız bitkilerle hem de yuzmeyi oldukca zorlaştıran tatlı suyla mucadele etmeniz gerekir. Bu sebeple ne kadar iyi yuzucu olursanız olun, bu noktalar
gozden kacabilir. Sonrası elbette pek parlak değil.

Bunlara ek olarak barajların geniş caplı yapılar oldukları ve
yuzmek icin tasarlanmadıkları bir gercek. Etraflarında hem hic ummadığınız yerlerden cıkıp canınızı tehlikeye atabilecek
teknik aletler bulunabilir hem de zor durumda kaldığınızda sizi kurtaracak
gorevliler o an orada olmayabilir. Etrafta genelde guvenlikler gorulse de soylediğimiz gibi, barajlar yuzmek icin uygun yerler değiller. Zira guvenliğin birincil gorevi cankurtaranlık değil.
Genelde bu konuda bilincsiz olan ve yuzme bilmeyenlerin barajlarda olduğu goruluyor. Bunun da bir kısmını
kucuk cocuklar ve serinlemeye gelen arkadaş grupları oluşturuyor. Barajların durgun goruntusu de insanı cezbedince maalesef kotu senaryolarla karşılaşıyoruz. Bu sebeple cevrenizi bu konuda bilinclendirmenizde fayda var.
Son olarak sadece barajların değil,
akarsu ve nehir gibi oluşumların da olume davetiye cıkardığını belirtmekte fayda var. Zira bu akıntılar ozellikle guclu olduklarında nereye gittiğinizi kontrol edemiyorsunuz. Bu da kaderinizin, akıntının sizi nereye goturduğune bağlı olduğu anlamına geliyor.
Kaynaklar: 1, 2, 3