Boyu masaya bile yetişmeyen kucuk oğlunuz dik bir pozisyonda elleri belinde size kafa tutuyor. Bırakın ona soylenenleri dinlemeyi, cileden cıkmanız icin ne gerekirse yapıyor. Siz de karmakarışık duygular icinde sinirinize hakim olmaya calışıyorsunuz. İyi bir anne, iyi bir baba olamadım, nerede hata yaptım diye kendinizi yargılıyorsunuz. Parmak kadar cocuğa, yapması gerekenleri neden anlatamadığınızı, neden soz geciremediğinizi sorguluyorsunuz.
Aslında işin gerceği şu; cocuğunuz kendini artık sizin kadar onemli ve kuvvetli hissediyor. Bir bakıma kendini bu şekilde ıspatlanmış da oluyor. Amacıysa insan yerine konmak, soz hakkına sahip olmak. Ve en onemlisi o, kendi kararlarını kendi vermek istiyor. Sadece anne ve babanın yonlendirmelerine gore yaşamayı tercih etmiyor. Ufacık bir cocuğun aklına nasıl boyle şeyler geliyor diye duşunmeyin. Onlar sadece emirler alıp, başkalarının isteklerine gore hareket etmek istemiyorlar.
Birey olarak kabul gormek istiyor
Gunumuzde artık şartlar o kadar değişti ki...Cocuklar sadece cezalandırılmaktan korktukları icin değil, anne babalarını sevdikleri ve onları hayal kırıklığına uğratmak istemedikleri icin laf dinlemeyi tercih ediyorlar. Azarlanan cocuk cok daha buyuk tepkiler verebiliyor.
Cocuk anne babası tarafından sevildiğini ve kendisine saygıyla yaklaşıldığını hissettiğinde, bunun karşılığını da zaten sorunsuz veriyor. Onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyor ve onları onurlandırmak icin elinden geleni yapıyor.
Ceza vermek işe yarıyor mu?
Eğer cocuğunuz gercekten laf dinlemiyorsa, mutlaka onun da kendince sebepleri vardır. Boyle durumlarda anne babanın yapabileceği en buyuk hatalardan biri- eskiden olduğu gibi- cocuğu cezlandırmak. Cezalar gecici olarak işe yarasalar da sonradan başka aksaklıklara ve anlaşmazlıklara yol acıyorlar. Hatta cocuğu derinden etkileyerek sonraki davranışlarına yansıyorlar. Bu nedenle anne babanın yapması gereken ilk şey cocuğun derdini dinleyip, bu konuda ona yardım etmek.
Bazı cocuklar kucuk yaştan itibaren garip tepkiler veriyorlar. Aileleri ne derse desin, onların ağızlarından cıkan kelime "nicin" veya "hayır" oluyor. Orneğin siz "Acele et okula gec kalıyorsun" diyorsunuz, o "hayır, bugun gitmeyeceğim" diyor. Sebebini sorduğunuzdaysa "Canım istemiyor" yanıtını alıyorsunuz. Boyle durumlar sizi hemen caresizliğe itmesin! Biraz araştırın ve sebeplerini ortaya cıkarmaya calışın. Goreceksiniz ki, durum hic de gorunduğu kadar basit değil. Okula gitmemek icin bahane uyduran cocuğun, asıl probleminin oğretmeniyle veya sınıf arkadaşlarıyla olması gibi...
Hırcınlığının sebeplerini araştırmalısınız
Bazen olaylara biraz daha objektif bakmak, cocuğun gercek sorununu ortaya koyabiliyor. Kıskanclık bu gibi durumların oncusu olarak goruluyor. İkinci bir cocuk dunyaya geldiğinde anne tum ilgisini bebeğe yoneltiyor. İlk başta hevesle beklediği kardeşin onu tahttan indirmesi ise farklı bir durum yaratıyor. Ve buyuk cocuk yeni kardeşi bir rakip gibi goruyor ve ona bu şekilde yaklaşıyor. Annenin bebeğe olan sevgisini kıskanıyor, cunku altını değiştirmesine, oyun oynamasına ve bazen sabahlara kadar yanında kalmasına tanık oluyor. İlk gunlerde bu olayları sadece izlerken, zaman icinde tepki vermeye başlıyor. Anneye icten ice sinirleniyor, anlamsız ve yersiz tepkilerde bulunuyor. Orneğin eşyalara, etrafına zarar veriyor. Anne bebeği sevgiyle kucaklarken, kardeşinin parmağını ısırarak onun ağlamasını sağlıyor. Başlangıcta coğu anne baba bu davranışların asıl sebebini fark etmiyor, hatta buyuk cocuğu yargılama yoluna başvuruyor. Dolayısıyla sorun ya giderek buyuyor veya anlaşılmaz bir cıkmazın icine giriyor.
Sorunun kaynağı kıskanclık olabilir
Kardeşini kıskanan cocuğun saldırıları bazen anne babaya yonelik oluyor. Cunku onun gozunde eve yeni bebeği getiren sorumlu kişiler anne baba oluyor. Hatta ozellikle de anne... Bu nedenle anneler hamilelik doneminde dikkatli olmalı ve cocuklarını yeni gelecek kardeşe hazırlamalılar. Cunku doğumdan sonra diğer cocukta olumsuz davranışlar goruluyorsa, bunun sebebi coğunlukla eve gelen yeni kardeş oluyor. Cocuk saldırganlaşabiliyor veya aşırı suskun kalabiliyor.
Yardıma ihtiyacı var
Bazı cocuklar hislerini hic belli etmiyorlar. Ve aslında icten ice kucuk kardeşe karşı bir kıskanclık duyuyorlar. Eğer buyuk cocuğunuz kardeşinin altını değiştirmek veya onu kucağına almak istiyorsa buna izin verebilirsiniz. Ama bu tur istekler onun kardeşini kıskanmadığı anlamına gelmiyor. Cunku ne de olsa yeni kardeş bir bakıma evin kralını tahtından indiriyor ve annenin yoğun ilgisini ustunde topluyor. Kıskanclık bir sure devam etse de zaman icinde anne babanın doğru tutumuyla alevini sonduruyor. Cocuk, kardeş sahibi sahibi olmanın iyi yonlerinin farkına varıyor.
Sevginizi hissettirmelisiniz...
Cocuğunuzun soz dinlemediği donemlerde yardıma ihtiyacı olduğunu hissetmeli ve onunla dayanışma icine girmelisiniz. Bunu, onu gunluk ev işlerine, ortak aktivitelere veya bebek bakımına dahil ederek yapabilirsiniz. Boylelikle cocuğunuz kendisine bir birey olarak değer verildiğini gorur ve zamanla hırcınlığından vazgecer. En onemlisiyse ona sonsuz sevgi vermeniz, sevginizi hissettirmeniz... Kolay gibi gorunse de aslında bunu başarmak son derece zor. Cunku anne baba icin kıskanclığından cıldıran bir cocuktan daha dayanılmazı yoktur. Peki bu durumda anne ve baba nasıl davranmalı? Cocuk annenin her hareketini gozluyor ve cileden cıkmasını adeta dort gozle bekliyor. Her tepkiye daha cok cıldırarak karşılık veriyor. Ve zaman zaman anne sonradan pişman olacağı tavırlar sergiliyor. Bağırıyor veya tokat atıyor. Sonunda cocuk hem istediğini elde ediyor, hem de icler acısı ağlayabiliyor. Ve bunun icin nasıl bir sebebi var! Onun istediği gibi hareket ederek, cok daha buyuk sorunlara yol acmış oluyorsunuz. Tam aksini yaparak soğukkanlı kalmaya calışın. Ve kavganın en doruk noktasında cocuğunuzun en az beklediği davranışı yapın. Orneğin bebeğin yanına gidin, onu kucağınıza alın ve "bak ağabeyin hic de yaramaz bir cocuk değil!" deyin. Bu davranışınız o kavgalı ortama sıcaklık ve sevecenlik katacaktır.
Ona sorumluluk verilmeli
Bebeğe mutfakta mama hazırlarken, kucuk yaramazınızın kapıda durduğunu ve garip garip baktığını fark edebilirsiniz. Bu gibi durumlarda ona hemen bir gorev vermelisiniz. Orneğin ondan masanın uzerindeki biskuvi paketini acarak size vermesini isteyebilirsiniz. Bunu buyuk bir hevesle yaptığını goreceksiniz. Hatta tezgahın yanına bir sandalye cekerek, mamayı nasıl hazırladığınızı izlemesini sağlayın. Boylece cocuğunuz kendini dışlanmış hissetmez ve size duşman olmaktan vazgecer.