Fernando Alonso, Lewis Hamilton, Michael Schumacher gibi isimler gunumuz yarış dunyasının efsane isimlerinden bazılarıdır ancak şoyle biraz gecmişe gidip de otomobillerin yeni yeni gelişmeye başladığı ve yarışların parayla değil, bilek gucuyle kazanıldığı yıllara baktığımız zaman karşımıza Ken Miles ismi cıkar. Şuphesiz Ken Miles, otmobilseverlerin ve yarış tutkunlarının gonlunde benzersiz bir yere sahiptir.
Ken Miles hem otomobilseverlerin hem de yarış tutkunlarının gonlunde ayrı bir yere sahiptir cunku o yalnızca şampiyonluklarıyla goz dolduran bir yarış pilotu değildi, aynı zamanda muhendislik becerileri sayesinde kendi surduğu aracı ve dolayısıyla otomobil dunyasını geliştiren bir ustaydı. Maalesef tutkunu olduğunu o pist, hayatını kaybettiği yer oldu. Gelin yarış ve otomobil dunyasının efsane ismi Ken Miles kimdir yakından tanıyalım.
[h=2]Muhendislik becerileriyle doğmuş bir İkinci Dunya Savaşı gazisi:[/h]
1 Kasım 1918 tarihinde İngiltere ’nin West Midlands bolgesinde dunyaya gelen Ken Miles, cocukluğundan beri bir yarış tutkunuydu. Hatta henuz kucuk bir cocukken 1929 yılında 350 cc ’lik Trials Special Triumph bisikletini surerken kaza yapmış ve burnunu kırarak uc dişini kaybetmişti. Bu kaza sonrası işleri biraz ilerletmek isteyen Miles, 1100 cc'lik bir Salmson motosikleti modifiye ederek kullanmaya başladı.
1933 yılında 15 yaşına geldiğinde ileride eşi olacak Mollie ile tanıştı ve muhendislik becerilerini keşfetti. Ozenle uzerinde calıştığı bir Austin 7 Special kullandığı sıralar Wolseley Motors şirketinde cırak olarak işe girmiş ve bu becerilerini en etkili şekilde kullanmaya başlamıştı. Derken her şeyi tepetaklak eden İkinci Dunya Savaşı başladı ve İngiliz Ordusu ’na katıldı.
Ken Miles topcu olarak askerlik gorevine başladı. Blackpool'da suruş eğitmeni olduktan sonra 1942 yılında başcavuş oldu. 1944 yılında tank boluğu ile birlikte Normandiya Cıkarması ’na katıldı. Savaş sırasında bile otomobil tutkusunu bir an olsun kaybetmeyen Miles, savaş bitip de bir gazi olarak eve donduğunde Morris Motors'da muhendis olarak işe başladı. Bu sırada evlendi ve bir oğlu oldu.
[h=2]Ken Miles, yarışmaya başlıyor:[/h]
Savaş sonrası muhendislik dunyasına hızlı bir giriş yapan Ken Miles, artık onunde hicbir engel kalmadığı icin yarış tutkusuna da kulak verdi ve ilk kez 23 Nisan 1949 tarihinde Frazer Nash adına, V8 destekli motora sahip bir otomobil ile Silverstone ’da yarışlara katıldı. Bu zorlu yarış, kendisine yarış dunyasının kapılarını araladı.
1951 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan Gough Industries şirketinde calışmaya başlayan Miles, bu şirket adına bir MG-TD ile yarışlara katıldı. Pebble Beach'te, Amerika Birleşik Devletleri ’ndeki ilk yarışını kazandıktan sonra 1953 onun yılı oldu ve o yıl, 1500 cc altı tum yarışları kazandı.
[h=2]Ford ile pistlerin tozunu attırmaya başlıyor:[/h]
Ken Miles, 1958 ile 1963 yılları arasında katıldığı tum yarışları kazandı. Daha yaşarken bir efsane haline gelen Miles, Carroll Shelby ’nin dikkatini cekti ve yeni model Cobra aracları test etmek icin işe alındı. Ford ile Ken Miles sonunda buluşmuştu. Miles ’ın usta bir yarış pilotu olması son derece dikkat cekiciydi ancak daha da onemlisi Miles, becerikli bir muhendisti.
Art arda Ford ve Shelby American adına yarışlara katılan Ken Miles, kıran kırana mucadele veriyor ve pek cok yarışı kazanmayı başarıyordu. Daha da onemlisi, her bir yarışta MK IIB GT40 modelini biraz daha geliştiriyordu. Sonunda dunyanın en onemli yarışlarından biri olan ve 24 saat suren Le Mans yarışlarının 1966 yılı galibi Ken Miles oldu.
[h=2]Piste adanmış ve orada sonlanmış bir hayat:[/h]
Le Mans galibiyeti sonrası herkesin gozu artık cok daha yuksekteydi. MK IIB GT40 modelinden sonra farklı bir şeyler denemek isteyen Ford, J-Car adlı bir proje başlattı. Elbette projenin baş muhendisi yıldız isim Ken Miles ’tı. Ken Miles, 18 Ağustos 1966 tarihinde J-Car ile bir test suruşune cıktı.
Miles, Kaliforniya ’da bulunan Riverside pistinde J-Car modelini test ederken 320 km hıza ulaştı. Derken bir şeyler ters gitti. Araba devrildi. Defalarca takla attı. Surucu, ucuncu taklada arabadan fırlamıştı bile. J-Car alev aldı. Ken Miles ’ın cansız bedeni Riverside pistinde yatıyordu. Ford, kazanın mekanik bir arıza kaynaklı olduğunu soyledi. Ken Miles ’ın cenazesine en ezeli rakipleri de dahil yuzlerce kişi katıldı.
[h=2]Ken Miles ’ın hayatı, Ford v Ferrari filminde anlatılıyor:[/h] Ken Miles, Ford ile calıştığı ve GT 40 modelini geliştirdiği donemde en buyuk rakipleri Ferrari şirketiydi. 1966 yılında Le Mans yarışlarını kazanıp da tahtı ele gecirmeden once Ford ile Ferrari arasında zaman zaman oldukca sertleşen bir rekabet vardı. 2019 yapımı Ford v Ferrari filmi işte bu kıyasıya rekabeti anlatır.
Otomobil ve yarış dunyasının efsane isimlerinden biri olan Ken Miles kimdir sorusunu yanıtladık ve bu efsane isim hakkında bilmeniz gerekenlerden bahsettik. Otomobil ve yarış dunyasında Ken Miles gibi bildiğiniz diğer efsaneleri yorumlarda paylaşabilirsiniz.