Benim en baskın olan huyum zaten hep kıskanclığım ve hırsım oldu bazen onların oyle bi esiri oluyorum ki...... Bu araştırmayı yapanlar gercekten doğru bir sonuca ulaşmışlar bence....
. TEMBELLİK
Gun icinde hic bitmeyen stres ve yaşadığımız gerginlikler... Bunlar bir zaman sonra bizim surekli her şeyden şikayet etmemize neden oluyor. Gun icinde surekli oradan oraya koşturan bedenimiz, akşam olduğunda da aynı tempoda devam edemiyor. Bir yerden sonra iflas ediyor. Hangimiz cok yoğun tempolu bir iş gununden sonra akşam 1 saat egzersiz yapıyoruz mesela? Akşamımızı faydalı uğraşlarla gecirmek yerine ne yapıyoruz? Televizyon kumandasını elimize alıp saatlerce o dizi senin, bu film benim tembel tembel oturup akşamımızı olduruyoruz.
2. MERAK
Sevgilimize, arkadaşımıza sorduğumuz soruların hicbir zaman ardı arkası kesilmez. Her zaman onlarla ilgili daha cok şey oğrenmek ve bizimle ilgili ne duşunduklerini bilmek isteriz. Hangimiz en yakın arkadaşımızın veya sevgilimizin gunluğunu karıştırmadık ki? Veya onun e-posta kutusuna girip maillerini okumadık ki? Eğer bunları yapmasaydık bize hazırlanan surpriz doğum gunu partilerini veya arkadaşlarımızın bizim hakkımızdaki gercek duşuncelerini nasıl bilebilirdik ki zaten?
3. ACGOZLULUK
Her zaman daha cok ve daha leziz yemekler isteriz. Soz konusu olan eğer tatlıysa asla hayır diyemeyiz. Bir dilim cikolatalı pasta tum cazibesiyle karşımızda dururken ve bize “beni yersen daha enerji dolu ve cekici olacaksın” diye haykırırken bizim onu reddetmemiz mumkun mu? İstediğimiz kadar tok olalım… Virgina Woolf'un ne dediğini hatırlayalım: 'İnsan yemek yememişse, iyi de duşunemez, sevişemez, uyuyamaz'
4. GURUR
Tabii ki hepimiz değerliyiz. Dolayısıyla da gururluyuz! Bir parca gurur egomuzu tatmin etmek icin de her zaman ideal, aşırıya kacmamak kaydıyla tabii ki! Unutmayın, kendinizi ne kadar cok severseniz, dış dunyaya da aynı olcude kendinizi sunarsınız. Başkalarını sevmeden once kendinizi sevmelisiniz. Ki başkaları da sizi sevsin…
5. DEDİKODU
Dedikodu yapmak kendimizi cok iyi hissetmemize neden olur. Her zaman konuşacak bir şeyler bulmamızı sağlar. Başkalarını cekiştirmek bizi mutlu eder. "Ben dedikodu yapmayı sevmem" diyen insanların bile aslında dedikodu yaptığını ve buyuk bir haz aldığını da goruruz. Dedikoduyu kiminle yaptığınıza dikkat etmelisiniz. Unutmayın yerin kulağı var! Size tavsiyemiz asla samimi olan iki kişiden biriyle diğerini cekiştirmemeniz. Bir gun sonra her ikisi de size duşman olabilir.
6. ALIŞVERİŞ
Canınız cok sıkıldığında, keyfiniz kactığında ne yaparsınız? Genellikle alışveriş değil mi? 1 alana 1 bedava ayakkabı kampanyalarından hangimiz hic giymeyeceğimiz bir ayakkabıyı almadık ki? Veya yuzde 50 indirim kampanyalarına kanarak yuzde 50 tasarruf ettiğimizi duşunerek neler neler almadık ki! Yeni kıyafet satın almanın bizi daha mutlu yaptığı tartışmasız bir gercek! Hatta terapiye gitmenize bile gerek yok. Dertlerinizden kurtulmanız icin alışverişe cıkmanız yeterli! Alışverişe cıktığınızda sadece indirimde diye urunler almayın. İşinize yarar mı yaramaz mı diye duşunun. Sonra kararınızı verin! Yuzde 50 indirimde diye normalde hic giymeyeceğiniz bir gomleği almaya gerek var mı? Bizce yok!
7. KISKANCLIK
Kıskanclık her insanın doğasında var. Az veya cok… Mesela sevgiliniz hem yakışıklı, hem seksi, hem de eğlenceliyse onu kıskanmamamız mumkun olur mu? Tabii ki hayır! Onu boğmayacak şekilde hafif kıskanclığa evet. Ancak onun sizden nefret etmesine neden olacak davranışlara da hayır! Oncelikle kıskanc olduğunuzu kabul edin. O duygularla yaşarken, kıskanclığınızı reddetmeniz size hicbir şey katmayacaktır. Sevgilinize şoyle bir cumle kurabilirsiniz mesela. “Sevgilim benim kıskanc olduğumu sen de biliyorsun. Şule'nin senin cevrende dolaşarak sana kur yapmasından rahatsız oluyorum.” Tum geceyi mide ağrılarıyla gecirmektense sevgilinizle acık acık konuşmanın faydalı olacağını duşunuyoruz.