
Canlı ve cansız her turlu varlığın bulunduğu fiziksel alanlar ve ortamlar, cevredir. Cevrenin en buyuk duşmanı, her zaman olduğu gibi insanoğludur.
Cevre; insanların ve diğer canlıların yaşam ortamlarını oluşturan hava, su ve toprak gibi alanlardır. Denizler, goller, akarsular, bataklıklar, kumsallar, ormanlar, tarım alanları, dalyanlar, kırlar ve dağlar cevreyi oluşturan alanlar arasında yer alır. Bu alanlar, canlıların ureme ve beslenme ortamlarını sağlar. İnsanlar acısından cevre, diğer insanlarla olan ilişkileri ve etkileşimleri surecinde tum canlı ve cansız varlıklarla olan ilişkilerini kapsar.
[h=3]
Tanımı[/h]
Cevre; yeryuzundeki canlı ve cansız her turlu varlığı kapsayan doğadır. İnsanlar, hayvanlar ve bitkiler başta olmak uzere butun canlıların yaşam alanlarını oluşturan, birbirleri ile etkileşim ve iletişim kurmalarına olanak sağlayan biyolojik, fiziki, kimyasal, ekonomik, sosyal ve kulturel ortamları icerir. Yeryuzunde gozumuzle gorduğumuz her alan ve doğaya ait her şey “cevre” olarak tanımlanabilir. Aynı zamanda canlı ve cansız butun varlıkları etkileyen dış etkenlerin tumudur. Bir organizmanın var olması şartlarını yerine getiren cevre, yeryuzunde ilk canlı varlığın ortaya cıkmasından bu yana doğal yaşam alanlarını oluşturan ortamlardır.
Cevre ve yaşam, birbirlerini tamamlayan ve her an etkileşim icinde bulunan iki kavramdır. Hava, su, toprak, okyanuslar, denizler, goller, nehirler, akarsular, dağlar, tepeler, vadiler, ovalar, ormanlar, kentler, koyler, mahalleler, evler, parklar, tarlalar ve sulak alanlar gibi canlıları “barındıran” her turlu yaşam ortamı cevreyi oluşturur.
Canlı cevre; bir canlı ile aynı fiziksel ortamı paylaşan ve birbirleri ile etkileşim icinde bulunan canlılardır. Bir boceğin beslendiği organizmalar, insanların etinden ve sutunden yararlandığı hayvanlar, bitkilerin mineral aldığı kaynaklar gibi canlı ortamlardır.
Cansız cevre; canlıların yaşamlarını surdurdukleri toprak, kaya, su gibi somut ortamlardır. İklimler, toprak ve suyun fiziksel ve kimyasal ozellikleri cansız cevreye ornek verilebilir. Bir yol inşa edilmesi cansız cevreyi etkilerken, tarlalarda ekim yapılması canlı cevreyi etkiler.
[h=3]
Cevre Sınıflandırılması[/h]
Cevre; niteliğine gore “fiziksel cevre” ve “toplumsal cevre” olarak sınıflandırılabilir. MekÂna gore ele alındığında ise,”yerel, bolgesel, ulusal ve uluslararası cevre” olarak sınıflandırmak mumkun. Cevre sınıflandırmaları ile ilgili şu tanımları yapabiliriz;
Fiziksel cevre: Canlıların yaşadığı ortamı, varlığını, ozelliğini ve niteliğini fiziksel olarak algıladığı ortamlardır. Doğal ve yapay cevre olarak ikiye ayrılır.
Doğal cevre: Deniz, dağ, orman ve ova gibi alanlardır. Oluşmasında insanın etkili olmadığı doğal cevrelerdir.
Yapay cevre: Kentler, ilceler, koyler ve barajlar gibi ortamlardır. İnsanın ihtiyacları ve amacları cercevesinde oluşturduğu veya değiştirdiği cevrelerdir. Genel olarak insanların yaşadığı alanlar, yapay cevrelerdir. Doğayı kendi istekleri doğrultusunda değiştiren insan, doğal cevreden kopuk yaşamaktadır.
Toplumsal cevre: İnsanların toplumsal, siyasal ve ekonomik ilişkilerinin surdurulduğu cevrelerdir. Yapay cevredeki insan etkileşimleridir. İnsanların birbirleri ile butun ilişkilerini ifade eder.
MekÂnsal cevre: Coğrafi sınırları olan cevrelerdir. Yerel cevreden uluslararası cevreye kadar uzanan mekÂn boyutlarıdır.
[h=4]
Cevre ve İnsan[/h]Cevre, insan tarafından surekli tuketilen ve kirletilen ortamlardır. Dunya genelindeki cevrelerde yaşayan binlerce tur organizma, bitki ve hayvan, insan faaliyetleri sonucu yok alma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu tukenişin sorumlusu, insandır. İnsan ihtiyacları ve amacları icin tahrip edilen veya yok edilen ormanlar, tarım alanları, meralar ve sulak alanlar aynı zamanda canlı cevreyi yok etmektedir. Kuresel ısınmaya yol acan gazların atmosfere bırakılması sonucu canlı turleri, doğal tukeniş surecinden bin kat daha hızlı yok olmaktadır.
[h=4]
Cevre Kirliliği Nedir?[/h]Doğal yaşam alanlarının “insan eliyle” kirletilmesi, “cevre kirliliği” olarak tanımlanır. “İnsanların faaliyetleri sonucu havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle doğal dengenin bozulması” şeklinde de tanımlanabilir. Zararlı etkinlikler sonucu ortaya cıkan atıklar, kirlilik, koku ve gurultu gibi faktorler, cevre kirliliğine ornek verilebilir. Canlıların yaşamlarını olumsuz etkileyen zararlı ve yabancı maddelerin doğaya bırakılması sonucu ortaya cıkan kirlilik ceşididir. Kimyasal madde atıkları, fosil yakıtları atıkları başta olmak uzere insanların faaliyetleri ve etkinlikleri sonucu havanın, suyun veya toprağın kirlenmesi; bunun sonucunda doğal dengede meydana gelen olumsuz değişiklikler genel olarak cevre kirliliğidir. Canlı yaşam alanlarının ekolojik dengesini bozan cevre kirliliğine sebep olan en onemli unsur, her turlu atıktır. Dengenin bozulmasında en onemli faktor olan insanların kendi yaşamını surdurmek icin cevreden faydalanmak adına her turlu faaliyeti doğal dengeyi olumsuz etkileyebilir. Cevre kirliliğini onlemek icin geri donuşum uygulamalarına ihtiyac vardır. Tekrar kullanılabilecek her turlu copun veya atığın ceşitli işlemlerle tekrar ekonomiye kazandırılması işlemlerini iceren geri donuşum, atıklardan yeni bir urun veya hammadde uretilmesi surecidir.
Cevre kirliliği sonucu ortaya cıkan bazı olumsuz durumlar şunlardır;
Hava, su ve toprakların kirlenmesi
Ozon tabakasının zarar gormesi veya delinmesi
Doğal kaynakların tukenmesi
Kuresel ısınma
Sanayi bolgelerinde insan sağlığının bozulması
Kanser başta olmak uzere cevre kirliliğine bağlı hastalıkların artması[h=4]
Cevre Koruma Nedir?[/h]İnsanların, insanlara hizmet eden hayvanların ve insanlarla hayvanların yaşamı icin onemli işlevleri yerine getiren bitkilerin, boceklerin, organizmaların yaşamlarının devamı “cevrenin devamı” ile doğru orantılıdır. Cevre ne kadar sağlıklı ise, canlı yaşamları da o kadar sağlıklı demektir. Bu bakımdan “cevre koruma” kavramı onem kazanıyor. Bireysel olarak ve hukumetler, devletler nezdinde uygulanan bir takım onlemleri iceren cevre koruma, dolaylı olarak “canlı yaşamlarını koruma” anlamına gelir.
Ağacların kesilmemesi veya korunması, ormanların korunması, cevreye cop atılmaması, kimyasal atıkların cevreye atılmaması veya arıtılması, denizlerin kirletilmemesi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, plastiklerin doğaya atılmaması gibi bazı onlemler genel olarak cevre koruma adına yapılabilecek onemli uygulamalardır.
Canlıların yaşamlarını surdurebilmeleri icin temiz havaya, temiz suya ve temiz besinlere ihtiyacı vardır. Bu temiz yaşam kaynaklarının bulunduğu alanlar, aynı zamanda canlıların yaşam alanlarıdır. Sağlık yaşam icin cevre koruma uygulamalarının buyuk onemi vardır. Canlı yaşamları, ceşitli doğal dengeler uzerine kurulmuştur. Canlıların yaşamlarını surdurmeleri icin gerekli doğal dengeyi oluşturan zincirin her bir halkasında meydana gelen zarar veya hasar, halkanın tamamını olumsuz etkiler. Bu dengenin korunması, cevre koruma uygulamalarını icerir.
[h=4]
Habitat Nedir?[/h]Bir organizmanın yaşadığı ve geliştiği yerlere genel olarak “habitat” adı veriliyor. Organizmaların doğal olarak yaşadığı mekÂnlar veya cevrelerdir. Bir turun, bireyin veya topluluğun fiziksel olarak arandığında bulunabileceği yerlerdir. Bir bakıma her turun bulunduğu adrestir. Aynı zamanda bir cevre olan habitat, fiziksel bir bolge, yeryuzunun ozel bir parcası, hava, toprak veya su olabilir. Bir okyanus veya ovalar kadar buyuk olabilen habitat, bir ağactaki curuk veya bir kurtcuğun midesi de olabilir. Fiziksel olarak sınırlı bolgeler veya cevrelerdir. Birden fazla hayvan veya bitki turu ozel bir habitatta yaşam surebilir. Orneğin; balıkların habitatı denizlerdir, develerin habitatı collerdir.
“Habitat” kelimesi, 1978 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Aynı yıl Kanada ’da duzenlenen Birleşmiş Milletler Habitat Toplantısı ’nda kabul edilen bu kelime, daha sonra dunyaya yayılmıştır.
Bu arada, bir not paylaşalım; habitat, genellikle “ekolojik niş” ile karıştırılır. Ekolojik niş, bir canlı turun veya bireyin bulunduğu ortamda sahip olduğu veya yapmak zorunda olduğu gorev ve sorumluluklardır. Bir canlının beslenmesi, korunması, saklanması, uremesi, diğer canlılarla ilişki icinde olması gibi faaliyetler “ekolojik niş” olarak değerlendirilir. Organizmaların ekosistemdeki gorevleri de “niş” olarak tanımlanır. Organizmaların adaptasyonu, fizyolojik tepkileri genel olarak “ekolojik niş”tir.
[h=4]
Dunya Cevre Gunu Nedir?[/h]Dunya Cevre Gunu; 1972 yılında İsvec ’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Cevre Konferansı'nda alınan bir kararla kabul edilmiştir. Her yıl, 5 Haziran gunu, “Dunya Cevre Gunu” olarak kutlanır. Stockholm ’deki konferans, 133 ulkenin katılımı ile gercekleştirildi. Zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dunya Cevre Gunu” olması kararı, oybirliği ile kabul edildi. 1972 yılından bu yana her yıl 5 Haziran gunu, cevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini cekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak uzere dunya genelinde ceşitli etkinlikler duzenleniyor.
[h=4]
Bunları Biliyor musunuz?[/h]Dunya uzerinde cevrelerde yaklaşık
100 milyon tur canlı yaşadığı tahmin ediliyor.
Yeryuzunun oluşumundan bu yana en buyuk cevresel felaketler ve canlı turlerinin yok oluşu, son 100 yıl icinde yaşanmıştır ve yaşanmaya da devam etmektedir.
Her 24 saatte yeryuzunde yaklaşık 200 turun yok olduğu tahmin ediliyor.
İklim değişikliği, biyolojik ceşitliliği yok eden en onemli unsurların başında geliyor. Kuresel ısınma sonucu sıcaklıklardaki 1,5 ila 2,5 derecelik artışın, bitki ve hayvan turlerinin yaklaşık yuzde 30 ’unun yok olmasına yol acacağı tahmin ediliyor.
Dunya nufusunun en az yuzde 60 ’ının ihtiyacı olan ilaclar, bitkilerden uretiliyor.
Dunya nufusunun 2040 yılında 9 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu da, daha fazla cevresel sorun anlamına geliyor.
Turkiye ’de yılda yaklaşık 5 milyon kamyon cop cevreye atılıyor.
Dunya nufusunun ucte biri, temiz su kaynaklarına ulaşamıyor. Gelişmekte olan ulkelerdeki hastalıkların yuzde 80 ’inin sağlıksız sudan kaynaklandığı belirtiliyor.