CHP Grup Başkanvekili Ozgur Ozel, "Boğazici Universitesindeki değişimden sonra akla ilk gelen kelime, 'kelepce' olacak. AK Parti, 18 yılın sonunda universiteye kelepce vurdu. Boğazici Universitenin kapısı 1868'den beri bilime acık, akla acık, her turlu tartışmaya acık." dedi.
Ozel, Mecliste duzenlediği basın toplantısında, 2020'nin aralık ayı boyunca CHP milletvekillerinin ağzından TBMM'deki butce goruşmelerinde emekli, memur, ciftci, işsiz, guvencesizler, yoksulların hic duşmediğini, bu surecte AK Parti'nin ağzından da CHP'ye yonelik birtakım suclamaların, iftiraların, linc kampanyalarının eksik olmadığını ileri surdu.

CHP milletvekillerine ve partiye yonelik dort buyuk linc kampanyasının gercekleştirildiğini savunan Ozel, soz konusu kampanyaların sosyal medyada başlatıldığını ifade etti.
Aralık ayı anket sonuclarına gore, bu tur davranışların AK Parti ve Cumhur İttifakı'na bir fayda sağlamadığını, oylarının eridiğini gosterdiğini iddia eden Ozel, bu anketlere gore de CHP'nin oylarının yuzde 3,5 ila 4,5 oranında arttığını one surdu.
Milletin iftiraya, hakarete, karalamaya prim vermediğinin gorulduğunu belirten Ozel, aynı zamanda milletin yalan ve iftira siyasetini de cezalandırdığının gorulduğunu ifade etti.
Boğazici Universitesi Rektorluğune Bulu'nun atanması
Boğazici Universitesi Rektorluğune Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasına ilişkin Ozel, CHP olarak Cumhurbaşkanının, oğretim gorevlilerince en yuksek oyu alanın rektor olarak atamasını hep savunduklarını, hatta universite oğrencilerinin oy kullandığı, universite mezun derneklerinin dahi rektor seciminde soz sahibi olabildiği secim yonetimini onerdiklerini kaydetti.
"CHP'nin sectiği, sectirdiği cumhurbaşkanı, partili olmayacağı gibi, universitenin verdiği karara da karışmayacak. Universiteler ozerk olarak, bu secimlerinde de ozgur olacaklar." diyen Ozel, "Biz diyoruz ki; partili cumhurbaşkanının, partili rektor ataması yanlıştır. Sarıyer AK Parti kurucusunun, AK Parti İl Yoneticisinin, AK Parti belediye başkan aday adayının, milletvekili aday adayının bir universiteye rektor atanması yanlıştır." diye konuştu.
Rektorlukteki devir teslimde cicek, kahve, alkış gibi davranışların akla gelebileceğini ancak Boğazici Universitesindeki değişimden sonra akla ilk gelen kelimenin "kelepce" olduğunu vurgulayan Ozel, şu ifadelere yer verdi:
"AK Parti, 18 yılın sonunda universiteye kelepce vurdu. Boğazici Universitenin kapısı 1868'den beri bilime acık, akla acık, her turlu tartışmaya acık. Bu kapıya polis kelepcesi vurdular dun. Universiteyi kelepceleyen bir anlayış... Bu 2015'ten once olsaydı, kelepceyi takan polisleri, emniyet mudurunu, İcişleri Bakanını FETO'culukle yaftalarlar, 'Onlar FETO'culerdi zaten, iktidarı yıpratmak icin yaptılar.' der kendilerini bu işten temizlerlerdi. Şimdi bu kelepceyi takanlar kimler? Bu kelepceyi takan, 2021'de Turkiye'den bu fotoğrafı dunyaya servis edene yazıklar olsun. AK Parti iktidarında geriye kalan 3-5 fotoğraftan bir tanesi bu."
Turkiye'nin kelepce fotoğrafıyla dunyaya rezil edildiğini dile getiren Ozel, "Bu ayıp, rezalet AK Parti'nin ama bu universite hepimizin. Boğazici Universitesi, Turkiye'nin bir marka değeri." diye konuştu.
Ozel, universitelerin rektorlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanmasına MHP'den ses cıkarılmadığını belirterek, "Rektor ataması tek adamda olursa bu bir darbe girişimidir diyen MHP'den, haksızlığa karşı susan, hic itirazda bulunmayan bir anlayışla karşı karşıyayız." dedi.
"Turkiye'nin bir yetim ilac politikası olması gerekir"
SMA hastalarının durumunun son gunlerde ciddi şekilde tartışıldığını dile getiren Ozel, "Başına gelmeyen bilmez. Bu ailelerinin durumunu anlamak, gormek lazım. Bu aileleri Sağlık Bakanının kullandığı rencide edici, bu ailelere hakaret eden, iftira eden dili kınıyoruz. Doğru değil. Sağlık Bakanı, kendisine tanınan krediyi tuketti, en son sinirleri de tuketmiş. SMA hastalarının annelerine babalarına boyle ithamların, sozlerin soylenmesi mumkun mu? Sağlık Bakanının burada yapması gereken iki şey var. Bir tanesi ozur, bir diğeri de iletişime acık bir şekilde oturup bu soruna cozum bulmak." değerlendirmesini yaptı.
Turkiye'nin bir yetim ilac politikasının bulunmadığını ifade eden Ozel, bu konuda ulusal politika yapmak gerektiğini soyledi.
TBMM'de, nadir ve cok nadir gorulen hastalıklarla ilgili kurulan komisyonun 2020 mart ayında raporunu basıp dağıttığını, bu raporun Mecliste henuz goruşulmediğini ve bu nedenle de ilgili bakanlıklara gonderilemediğini anlatan Ozel, "Nadir ve cok nadir gorulen hastalıklarla ilgili komisyonun hazırladığı raporun bir an once Mecliste goruşulmesi gerekir. Bu raporda 5 siyasi partiden milletvekillerinin emeği var. Bu rapor goruşulurse SMA tartışması ve diğer nadir gorulen hastalıklarla ilgili tartışmalar biter." ifadesini kullandı.
TUİK'in acıkladığı enflasyon rakamları
TUİK'in enflasyonu yuzde 14,6 olarak acıkladığını dile getiren Ozel, şoyle konuştu:
"Buna inanan AK Partili secmen varsa AK Parti'ye oy vermeye devam etsin. Bir yılda yaptığı harcamanın yuzde 15 arttığına inanan varsa AK Parti'ye oy vermeye devam etsin. Ama bu ulkede enflasyon araştırma grubu diye saygın akademisyen ve ekonomistlerden oluşan bir grup, enflasyonu yuzde 36,7 olarak hesapladı. Gecen sene 100 lira olan mal, bu sene 115 mi yoksa 135-140 lira mı? Bu rakamların bir onemi var. TUİK yuzde 37 acıklasaydı, bugun memura yapılan zam yuzde 7,36 olmayacaktı. Enflasyon farkı alındığı icin yuzde 20 alacağınız var en az. Bugun yapılan zam yuzde 7 değil yuzde 27 olması gerekiyordu."
Bugun yaşananların hepsinin eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a yuklendiğini savunan Ozel, "Butun hatalarını, Turk lirasının değersizliğini, enflasyonun yuksekliğini, faiz kurunu Berat Albayrak'a yıkıp kurtulamazsınız." dedi.
Albayrak'ın, sosyal medya hesaplarını kapattığını, hicbir şey soylemeden gittiğini belirten Ozel, "Albayrak'ın arkasından kimse konuşmuyor. Olunun arkasından konuşulmaz; giden, istifa eden bakanın arkasından konuşulur, neden hicbir şey soylemiyorsunuz?" diye sordu.
Albayrak'ın nerede olduğunu soran Ozel, bu konuda halen bir cevabın olmadığını kaydetti.
Turkiye Varlık Fonunun pandemi nedeniyle denetlenemediğini aktaran Ozel, Varlık Fonunun ekim ayında gelmesi gereken denetim raporunun halen TBMM'ye ulaşmadığını belirtti.
Ozel, "Ahlat'ta Malazgirt Zaferi'nin kutlamasına engel olmayan pandemi, AK Parti'nin kongrelerine mani olmayan pandemi, Kıbrıs'a pikniğe gidilmesine, Azerbaycan ve Katar ziyaretlerine engel olmayan pandemi, toplu cuma namazlarına, Ayasofya'nın acılışına engel olmayan pandemi, Varlık Fonunun denetlenmesine nasıl engel olmuş. Virus var diye denetim yapamamışlar. Bunu milletimizin vicdanına sevk ediyoruz." dedi.
"Bitmiş bir tartışmayı yeniden alevlendirmeye calışmakta iyi niyet yoktur"
"Turban tartışmasıyla" ilgili bir soru uzerine Ozel, bu tartışmanın Turkiye'ye hicbir faydasının olmadığını belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'nun bu tartışmalar olduktan sonra acıklama yaptığını dile getiren Ozel, bu acıklamadan birkac gun sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Bu konuda Bay Kemal neden konuşmuyor?" diyerek yalan soylediğini savundu.
Ozel, "CHP, turbanın bir tartışma, cekişme, turbanın birilerini uzme, otekileştirme, bir kenara ayırma aracı haline gelmesinden son derece rahatsızdı ve CHP tarihsel bir sorumluluk ustlenerek bu tartışmaları bitirdi. Bunu butun milletimiz goruyor. Bunun uzerinden 'Hayır. Sizin fikriniz o değil...' Bunları yapmak ne AK Parti'ye ne Turkiye'nin toplumsal barışına bir fayda getirecektir. Bu tartışmaların surdurulmesinden medet umanların siyaseten tukenmişliğine veriyoruz bunları." diye konuştu.
Turban tartışmasının, Turkiye'nin yoksulluğunu, işsizliğini, Turkiye'nin bir butun olarak yaşadığı uzuntuleri, sıkıntıları cozecek bir tartışma olmadığını belirten Ozel, "Bitmiş bir tartışmayı yeniden alevlendirmeye calışmakta iyi niyet yoktur." dedi.
Cumhurbaşkanlığı envanterinde kayıtlı ucaklarla ilgili soru uzerine Ozel, ucak sayısının 13 de olsa 8 de olsa cok olduğunu soyledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Ali Kemal Akan