AK Parti Grup Başkanvekili Ozlem Zengin, bir ulkede sandık varsa, ozgur secim varsa diktatorlukten bahsedilemeyeceğini belirterek, "Hem 'Kararı millet versin.' diyeceksiniz ama diğer taraftan da milletin verdiği kararın neticesine 'diktatorluk' diyeceksiniz." ifadesini kullandı.
Zengin, TBMM Genel Kurulunda 2021 yılı butcesinin tumu uzerinde AK Parti Grubu adına soz aldı.
AK Parti'nin 19'uncu butce icin TBMM'de olduğunu ifade eden Zengin, "Cumhuriyet tarihinde bunun bir orneği yok. Cumhuriyet tarihinde arka arkaya, fasılasız 18 defa butce yapan bir başka hukumet soz konusu değil, bir başka parti soz konusu değil. Avrupa'da da yok. Demokratik yollarla yani sandıktan cıkarak secimle gelen hicbir Avrupa ve dunya ulkesinde de şu anda orneği yok." diye konuştu.
Turkiye'de 18 yılda 15 secim yapıldığına dikkati ceken Zengin, her seferinde AK Parti'nin birinci parti olarak cıktığını, dunya siyaset tarihi icin bunun bir efsane olduğunu soyledi.
"Biz fikirlerimizi anlatalım, millet kararını versin"
Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi'nden sonra kullanılan dilde itibarsızlaştırma olduğunu belirten Zengin, muhalefet tarafından bazı kavramların secildiğini, kodlamalar uzerinden konuşmalar yapıldığını dile getirdi. İtibarsızlaştırmanın kucuk bir muhalefet turu olduğunu ifade eden Zengin, "İnsanlara meselemizi anlatmak icin birbirimizi değersizleştirmemiz gerekmiyor. Biz fikirlerimizi anlatalım, millet kararını versin." dedi.
AK Parti'nin iktidara geldiğinde, Turkiye'nin katman katman problemleri olduğuna işaret eden Zengin, bir taraftan bu problemleri cozduklerini, bir taraftan da ulke icin yeni hedefler koyduklarını, artık yasaksız bir Turkiye olduğunu vurguladı.
"Bu ideallerin varlığı Turkiye icin fevkalade onemli"
Zengin, dunyanın hızla değiştiğini belirterek, "Yeni ilişkiler, yeni ağlar dunyada ortaya cıkıyor ve doğal olarak da Turkiye, bu ilişki zeminlerinin her birini değerlendirerek kendisine yeni konumlandırmalar yapıyor." ifadesini kullandı.
Turkiye'nin 2023, 2053, 2071 hedeflerine işaret eden Zengin, "Bu ideallerin varlığı, Turkiye icin fevkalade onemli. İşte, Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı şey, Turkiye icin bir gelecek ufku cizmiş olmasıdır, bir gelecek perspektifi ortaya koymuş olmasıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Dunyanın "yonetilebilir demokrasi" kavramını tartıştığını dile getiren Zengin, İtalya, İspanya gibi ulkelerin geriye donuk en temel problemlerinden birinin uzun sureli hukumetler kuramamaları olduğunu soyledi.
İtalya'da bir kanun yapıldığını ve yuzde 40 oy alana hukumet kurma imkanı verilmesinin tartışıldığını anlatan Zengin, "Turkiye, tum bunlar gelmeden evvel bu konularla alakalı meseleyi yaşayarak gordu. Hicbir şey değişmeseydi de biz yine birinci parti, yine iktidar olacaktık. Dunyanın aradığı bu acil cozum meselesini biz herkesten evvel gorme imkanına sahip olduk." yorumunu yaptı.
"Nihai kararı veren birisi vardır"
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, 15 Temmuz'u kucultmek uzere "20 Temmuz darbesi" diye ifadeler kullanıldığına dikkati cekerek, "15 Temmuz sadece bu ulkenin icinde var olan bir grup darbeci
asker ve sivilin yaptığı darbe girişimi değil, ondan daha ote, aslında Turkiye'ye dışarıdan cok temel bir mudahaledir ve bu mudahaleyle beraber hem devlete hem millete muazzam bir saldırı olmuştur." dedi.
Bu saldırı neticesinde devleti tahkim etme, milleti tahkim etme ihtiyacı doğduğunu soyleyen Zengin, "Anayasa değişikliğiyle beraber Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi, devleti tahkim eden bir sistemdir. Cumhur İttifakı da milleti tahkim eden bir ittifaktır. Sarih, net, herkesin gozu onunde, herkesin ilkelerini ortaya koyduğu, neyin ne olduğunun son derece net olduğu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hukumet Sistemi ile ilgili kelime oyunları yapıldığını ve "tek adam" ifadesinin kullanıldığını anlatan Zengin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'na donerek, "Partilerimiz icinde başkanlar var. Sayın Genel Başkan herhalde bir tartışma olduğunda dinlersiniz herkesi ama nihai kararı siz verirsiniz diye duşunuyorum. Butun siyasi partilerde boyledir bu, başka turlu yonetilemez. Butun topluluklarda son, nihai kararı veren birisi vardır." dedi.
Zengin şoyle devam etti:
"Denebilir ki 'Efendim, daha evvel bir cumhurbaşkanı vardı, yetkileri cok abartılı, her şeyi oradan beklediğimiz bir cumhurbaşkanı vardı, hani belki bir umit veto ederdi falan, bir şey olabilirdi.' Cumhurbaşkanı ve başbakan meselesinde de şunu hepimiz biliyoruz ki oyle ya da boyle gunun sonunda cumhurbaşkanı yetkileri artırılmış bile olsa sembolikti yani son kararı veren başbakandı. Şimdi, buradan şunu soyleyeceğim yani butun sistemlerde, butun duzenlerde son kararı verenin bir kişi oluyor olmasına asla ve asla 'tek adamlık' denilemez yani bunun boyle ifade ediliyor olması hayatı da siyaseti de bilmemektir."
"Sistemin sorunlu olduğunu kabul ettiğiniz anlamına geliyor"
Muhalefetin "guclendirilmiş parlamenter sistem" onerilerine de değinen Zengin, "Guclendirilmiş parlamenter sistem deyince bir defa on kabul olarak daha evvel icinde olduğumuz parlamenter sistemin sorunlu olduğunu kabul ettiğiniz anlamına geliyor." dedi.
Ozlem Zengin, AK Parti'nin her secimi kazandığı icin parlamenter sistemin işler hale geldiğini belirterek, "AK Parti gelinceye kadar işlemiyordu, ha bire takılma, darbeler, koalisyonlar, yurumeyen bir sistem ama her zaman Sayın Cumhurbaşkanımızı, bir Tayyip Erdoğan'ı bulma şansına sahip değil Turkiye." değerlendirmesinde bulundu.
Guclendirilmiş parlamenter sistemin ne getireceğini soran Zengin, "Meclisin hali ortada. Anketlere siz de bakıyorsunuz herhalde. Biz de bakıyoruz. Bir secim daha olsa tablo boyle olacak sonucta. Nasıl getireceksiniz? Diyelim ki bu hayali şeyinizin etrafını falan oluşturdunuz, şekli, şemaili belli oldu, biraz daha anlaşılır bir hale geldi; peki, bunun icin neden milletimize bir anayasa değişikliği gerektiğini soylemiyorsunuz? Bu anayasa değişikliğinin bu Mecliste beşte uc coğunlukla gecmesi gerektiğini niye soylemiyorsunuz?" sorularını yoneltti.
"Goruyorum ki CHP'nin HDP'leşmesi tartışılıyor"
AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, muhalefetin vesayet kavramını kullandığını, atanmışlık ve secilmişlik ayrımları yaptığını ifade ederek, Turkiye'de vesayeti kaldırdıklarını soyledi.
Zengin, bir bakanın kendisine verilen anayasal bir yetkiyle Meclis'e geldiği andan itibaren bir milletvekilinin sahip olduğu haklara sahip olduğunun altını cizdi.
Muhalefetin "diktator bozuntusu" ifadelerini de eleştiren Zengin, "Eğer bir yerde su bulamazsanız teyemmum edebilirsiniz yani su olmadan toprakla abdest alınabilir ama suyu gorduğunuz anda abdest bozulur, kural budur. Eğer bir yerde sandık varsa ozgur secim varsa diktatorlukten bahsedemezsiniz. Hem 'Kararı millet versin.' diyeceksiniz ama diğer taraftan da milletin verdiği kararın neticesine 'diktatorluk' diyeceksiniz. Bu nasıl bir muhakemedir?" diye konuştu.
Zengin, 2015 secimlerinde HDP'nin merkeze gelmesinin konuşulduğunu hatırlatarak, "Bugun goruyorum ki CHP'nin HDP'leşmesi tartışılıyor." dedi.
"Sevdası icin yanmaya hazır olan insanları ifade ediyor kurşun asker"
Kurşun asker masalını anlatan Zengin, "Bizi aşağılamak icin kullandığınız 'kurşun asker'in anlamını bence bilmiyorsunuz, masallardaki anlamını bile bilmiyorsunuz. Masallardaki anlamı şudur: İnandığı şeyler icin vazgecmeyen, yolculuğunu onemseyen ve asıl sevdası icin yanmaya hazır olan insanları ifade ediyor kurşun asker." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'nun kullandığı "haramzade" kelimesinin sozluk anlamına baktığını anlatan Zengin, korkunc bir anlamının olduğunu ve Meclis'te telaffuz edilmemesi ve ulkeden ozur dilenmesi gerektiğini soyledi.
Kılıcdaroğlu'nun "Biz, sandıkta demokrasiden yana olanlar birleştiği zaman, dunya siyasi tarihinde otoriter bir rejimin demokratik yollarla donuştuğunu goreceksiniz." dediğini aktaran Zengin, "Ben de diyorum ki gunaydın, donuştu, donuştu. Turkiye'de AK Parti geldiğinden beri demokratik bir rejim var. Gunbegun kalitesi artan demokratik bir rejim var. Vesayet son buldu, yasaklar son buldu. Yaşasın Turkiye Cumhuriyeti." diye konuştu.
AK Parti ile CHP arasında "diktator" tartışması
CHP Grup Başkanvekili Ozgur Ozel, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın "CHP, bu sabıkayla milletten temiz kağıdı alamaz." şeklindeki acıklamasına ilişkin, "Temiz kağıdı alıp almayacağımıza yapılacak ilk secimlerde millet karar verir." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefete "beşinci kol faaliyeti" dediğini soyleyen Ozel, kullandığı "diktator bozuntusu" ifadesinden "bozuntu" kısmını geri aldığını belirtti.
Bunun uzerine AK Parti Grup Başkanvekili Bulent Turan soz alarak, kursunun bir adabı olduğunu dile getirdi ve "İnsan bağırmaz. Hurdacı bağırır, sarraf bağırmaz. Niye bağırıyorsunuz?" diye sordu.
Uslubun medeniyet olduğunu vurgulayan Turan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıcdaroğlu'na donerek, "Sayın Başkan, 'CHP 90 yıla rağmen neden iktidar olamıyor?' diyorsanız, cevabı yanınızda. Bu usluba millet 'evet' demez." ifadelerini kullandı.
Ozel'in "diktator" ifadelerine şaşırmadıklarını kaydeden Turan, "Bu millet size 30 yıldan beri kerhen yuzde 25 oy verdi, 26 yapmadı, yapmayacak. Siz, Menderes'e, Ozal'a diktator dediniz. Erdoğan'a demezseniz, uzuluruz. Sizler, kadını başortusuyle universiteye sokmayacaksınız, diktator biziz. Sizler, sakalıyla işe sokmayacaksınız, diktator biziz. Sizler, 15 Temmuz'da tatile gideceksiniz, diktator biziz. Sizler, 367'yi icat edeceksiniz, demokrasiyi yok edeceksiniz, diktator biziz. Sizler, 28 Şubat'ın baş mimarı olacaksınız, diktator biziz. Siz, kurban olun bu diktatore. Millet kimin diktator olduğunu, kimin diktator olmadığını cok iyi biliyor." değerlendirmesinde bulundu.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluc, son kararları değil, butun kararları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini iddia ederek, bunun acıkca "otokrasi" olduğunu one surdu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lutfu Turkkan, "Guclendirilmiş parlamenter sistem, ulkede tek adamın her konuda racon kesip dediklerinin devletin her kurumunda 'ama', 'veya' denilmeden kabul edilmediği, milletvekillerinin bakanlardan, yurutmeden hesap sorduğu bir sistemdir." dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bulent Turan ise sistem değişikliğini milletin takdir ettiğini anımsatarak, "Eski sistem aklıyla bugunku aklı okumaya kalkarsanız cıkmaz sokağa girersiniz. O yuzden arkadaşlarımız cok istiyorsa tekrar eski sistemi onerirler milletimizin onunde. Millet 'evet' derse baş tacı ama bilin ki artık hicbir demokratik hak geriye gitmeyecektir." değerlendirmesinde bulundu.
Abdullatif Şener ve Efkan Ala'nın "veri" tartışması
CHP Konya Milletvekili Abdullatif Şener, AK Parti Bursa Milletvekili Efkan Ala'nın, konuşmasına dair eleştirisi uzerine sataşmadan soz alarak, gosterdiği tablodaki verilerin BM İnsani Gelişme Raporu'ndaki veriler olduğunu soyledi.
Şener, gosterdiği grafiğin, ulke nufusunun yuzde 50'sinin toplam gelirin ne kadarını aldığını gosterdiğini belirterek, "Dunya Bankası verilerini ne kadar gercekci, doğru buluyorsanız BM İnsani Gelişme Raporu'ndaki veriler de aynı derecede doğrudur." diye konuştu.
Şener, Bulent Ecevit hukumetinin IMF ile yaptığı stand-by anlaşmasında belirlenen 16,5 milyar doların cok buyuk kısmını Recep Tayyip Erdoğan hukumetinin harcadığını one surdu. 2005'teki stand-by anlaşmasındaki parayı da AK Parti hukumetinin harcadığını soyleyen Şener, "Erdoğan hukumeti kendi harcadığı IMF paralarının son taksidini odemiştir." dedi.
Kaynak: Anadolu Ajansı / Aynur Ekiz