Eski
Senegal Kultur Bakanı Amadou Tidiane Wone,
Fransa'nın verdiği
Legion d'Honneur nişanını iade ettiğini belirtti.
Yerel basında cıkan
haberlere gore, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a bir mektup yazan Wone, başı kesilerek oldurulen ve ardından gıyabında Legion d'Honneur nişanı verilen Samuel Paty ile aynı nişanı taşımak istemediğini kaydetti.
Aynı zamanda Senegal'in eski Ottowa Buyukelcisi de olan Wone, mektubunda, Hazreti Muhammed'in karikaturlerini yayımlayan Charlie Hebdo'nun kışkırtmayı ve cirkinliği adeta bir gecim kaynağı haline getirdiğinin altını cizerek derginin ne zaman ekonomik sıkıntıya girse aynı yontemi denediğini belirtti.
Derginin Ocak 2015'te ciddi bir ekonomik krizle karşılaştığını kaydeden Wone, "Kendinizden bahsettirmenin en iyi yolu unlu birine saldırmaktır. Peki İslam Peygamberi'nden daha unlu biri var mıdır?" sorusunu yoneltti.
Wone şunları kaydetti:
"Gorunuşe gore Charlie Hebdo, Hazreti Muhammed'in lideri olduğu ve kendisini ornek alan 2 milyar Musluman'ın vereceği tepkiyi ve bunun sonuclarını hesaba katamadı. Bu istisnai 'insan', 14 yuzyıldır, bambaşka sosyal koşullardaki cok ırklı bir insan topluluğunun lideri. Onun mesajını ilettiği Kur'an-ı Kerim de tum zamanların en yuksek tirajlı kitabı."
"Bu cirkin insanlardan kahraman yaratmaya calıştınız"
Wone, boyle bir cirkin bir saldırıda, Fransa liderinden, İslam dunyasıyla catışmanın jeopolitik risklerini de hesaba katan itidalli bir tutumun beklendiğini belirtti.
"Ancak tam tersi oldu. Muslumanlara hakaret eden bu karikaturleri yeniden yayınlayarak bu sucu siz (Macron) ustlendiniz. Bu cirkin insanlardan kahraman yaratmaya calıştınız." ifadelerini kullanan Wone, bir devlet adamının halkının tum unsurlarına eşit mesafede olması gerektiğine işaret etti.
Wone, Fransa'da İslam'ın giderek yukseldiğine de dikkati cekerek Fransa'daki Musluman toplumun varlığının artık inkar edilemez boyutta olduğunu vurguladı.
"Paty'nin katilini neden oldurdunuz?"
Senegalli siyasetci, mektubunda, Paty'i olduren kişinin neden sağ ele gecirilmediğini de sorguladı.
Wone, "Her teror saldırısının Muslumanlara mal edilmeye calışılmasının giderek sistematik hal alması bir yana Samuel Paty'yi olduren kişinin, neden soruşturma icin sağ ele gecirilmek yerine oldurulduğunu sormanın zamanı geldi. Nihayetinde Fransız ozel harekat polisleri karşısında elinde bıcak olan bir gencti." değerlendirmesinde bulundu.
"Samuel Paty ile aynı nişanı paylaşmaktan onur duymuyorum"
Wone, mektubunda "Bugun, Samuel Paty ile aynı nişanı paylaşmaktan onur duymuyorum. Benim icin Hazreti Muhammed'in onurunu savunmak, gecici bir farklılığın yuzeyselliğinden once gelir. Daha once de defalarca tekrar ettiğim gibi Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed onun elcisidir." ifadelerini kullandı.
Kardeşlik ve ozgurluk sembolu olarak duşunduğu nişanı uzun suredir ceketinin yakasında onurla taşıdığını belirten Wone, bugun Musluman bir Siyahi Afrikalı olarak artık bu nişandan vazgectiğini kaydetti.
"Samuel Paty'nin hangi goruşleri uzerine nişana layık gordunuz?"
Wone, Paty'nin, Hazreti Muhammed karikaturunu oğrencilere gostererek gorevine layık olmadığını kanıtladığının altını cizerek Paty'nin misyonunun, oğrencileri, herkesin dinini rahatca yaşayabileceği cok kulturlu ve cok dinli bir dunyaya hazırlamak olduğunu vurguladı.
Mektubunda "Onun hangi fikri uzerine Mosyo Paty'ye Legion d'Honneur nişanını layık gordunuz?" sorusunu yonelten Wone, Macron ile kendisinin aynı dunyada yaşamadığının acık olduğunu belirtti.
Wone, "Cunku ben, benim dunyamda, 2 milyar din kardeşimle, gunde 5 kere Kabe'ye donerek Hazreti Muhammed'in sunnetiyle Allah'a teslim oluyoruz. Oysa siz dunyanızda bizi 'salak' yerine koyuyorsunuz. Size, hakkınızda ne duşunduğumuzu soylemeyeceğim. Zira, hoşgoru, son indirilen din olan İslam'ın ozudur." değerlendirmesinde bulundu.
"Nişan, elciliğe iade edilmek uzere hazır"
Wone, mektubunu şu ifadelerle sonlandırdı:
"Tum bu anlattıklarım ve daha ifade edemediklerim adına, Legion d'Honneur nişanını iade ediyorum. Nişan, belgesiyle beraber elciliğe teslim edilmek icin hazır.
Hazreti Muhammed'in onuru adına"
Kaynak: Anadolu Ajansı / Fatma Esma Arslan