Anne ile cocuk arasındaki 9 iletişim
Anne ile cocuk arasındaki 9 iletişim hataları
Anne ile cocuk arasındaki 9 iletişim hataları neler?
İyi ebeveyn olmak, cocukla iyi iletişim kurabilmekle mumkundur. Bunu biz değil uzmanlar soyluyor. Pediatrist ve Pediatrik Norolog Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin, anne babasının yanında yatmak isteyen cocuk orneğinden yola cıkarak, annenin ona verebileceği muhtemel yanıtlarla birlikte yapılan iletişim hatalarını anlatıyor.
İşte, kadincaportal.com sayfalarında, Dr. Keskin’in gozunden annelerin cocuk yetiştirirken duştukleri iletişim hataları…
1. Yorum yapmak
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Senin inatcılığından bıktım” diyen annelerden misiniz?
“Yorum; karşı tarafın duygu ve duşuncesini anlamadan, onun davranışını bir nedene bağlamaktır. Burada en vahimi, yorumda kendi yaşam tecrubesi ile sınırlı bir tutum sergilemektir. Karşı taraf anlaşılmadığını baştan fark eder. Cunku yorum, yorumu yapana aittir. Karşı tarafın kendine ait bir ihtiyacı ve o ihtiyacın karşılanmasına yonelik bir talebi vardır. Soz konusu ihtiyacı karşılanmadığı surece hicbir oneriyi duymayacak ve kabul etmeyecektir.
Yorumların surekliliği halindeyse suya sabuna dokunmayan iletişimin dışında, duygu ve duşuncelere yonelik gercek anlamdaki iletişim tamamen kesilir. Yorum; ancak karşıdakini iyice dinledikten, onu yeterince anladığına kanaat getirdikten sonra karşıdakinin sıkıntılarını cozmeye yonelik ise anlamlı olur ve karşı tarafca kabul gorur.”
2. Eleştirmek
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Yaramaz cocuklar anne babalarının yatağında uyumak isterler” diyen annelerden misiniz?
“Anne, cocuğun yaramaz cocuk olmamak icin onların yatağında uyumak istemeyeceğini sanıyor. Cocuğun onların yatağında uyuma isteği oyle buyuk ki, yaramaz cocuk olmak ona vız gelecektir. Ustelik onu dinlemeden eleştirenle de iletişimini kesecektir.
Annelerinin yatağında uyumak isteyen cocuklar gercekten yaramaz olsalar bile bu bir genellemedir.
Cocuğun anne babasının yatağında uyuma sebebi bu genellemeye ait değilse, o bu eleştiriyi doğal olarak kabul etmeyecek ve kendini yaramaz cocuk olma genellemesinin dışında tutacaktır. Kaldı ki, insanlar hayatlarının hicbir doneminde genellemelere kulak asmazlar. Oyle olsaydı. ‘Sigara icenlerin şu kadarı akciğer kanserinden oluyor! Diyen istatistikler bir işe yarardı.”
3. Suclamak
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Annelerin yatağında uyumak ayıptır” diyen annelerden misiniz?
“Suclayarak yaptırılmak istenen şey, asla karşı taraf tarafından yerine getirilmez. Başka bir deyişle bir şeyi yaptırmak icin suclama bir yontem değildir. Suclama, karşı tarafın suclu olduğunu anlaması icin yapılmış başlı başına bir eylemdir. Karşı tarafın haklı cıktığı suclamalar ciddi boyutta ters teper ve suclayanı guc durumda bırakır. Sucundan emin olunmuşsa şuphesiz ki o kişiye suclu olduğu bildirilmelidir. Suclamanın tek amacı da bu olmalıdır.”
4. Gecmişi hatırlatmak
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Eh ama her istediğin olsun istiyorsun” diyen annelerden misiniz?
“Bir davranışın ortaya cıkması icin uzun vadeli gelecek işe yaramayacağı gibi gecmiş hic yaramaz. Şuphesiz ki cocuk her istediğini elde etmesinin mumkun olmadığını da oğrenecektir. Ama bu, ‘Sen de her istediğin olsun istiyorsun’ diyerek onun gecmiş davranışlarını suclayarak olmaz. Ona her istediğini yaptırıyor olmasının hatırlatılması, kaşık ile verdiğini kepce ile istemekten başka bir şey değildir.
Onun icin yapılanlar geri istenecekse, hic yapılmaması daha doğrudur. Davranışların, sozlerden değil hemen akabinde ortaya cıkan olaylardan etkilendiği iyi ozumsenirse, karşı tarafın davranışları istenilen bicimde yonlendirilebilir. Gecmiş davranışlar eleştirilerek diğerinin davranışları yonlendirilemez.”
5. Oğut vermek
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Kendi yatağında uyursan buyursun” diyen annelerden misiniz?
“Oğutler genellemedir. Oysa karşı tarafın bir talebi varsa bu talep genel değil, onun icin ozeldir. Sorun anlaşılmaya calışılmalıdır. Bazen oğutteki genelleme, onun sorunuyla birebir ortuşurse ancak oğut bir işe yarayabilir. Oğut ile kişinin sorununun ortuşme ihtimali oldukca zayıftır. En iyisi, once sorunun ne olduğunun anlaşılmasıdır. Sorun cozulmeye calışılmalıdır. Sorun ile ortuşen oğut, atasozu gibi oğeler sadece arkadan ve konuyu pekiştirici olarak kullanılmalıdır.”
6. Emir vermek
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Derhal yatağına dedim” diyen annelerden misiniz?
“Davranışları emirler asla yonlendiremez. Olsa olsa rovanş alma duygusu doğurur. Davranışları sozler değil, akabinde karşılaşılan durumlar belirler. Verilen emir yerine getirildiğinde karşı tarafın davranışı odullendiriliyor, maddi ya da manevi bir kazanc elde ediyorsa, emrin gereğini yapar.
Annenin ‘Derhal yatağına’ derken ses tonundan korkan cocuk yatağına giderse, cocuğun davranışı odullendirilmiş olmaz. Korku belasına cocuğu yatağa sokan da gercek anlamda başarılı olmaz. Cunku cocuk emrin uzerinde bıraktığı korkunun rovanşını almak icin mutlaka pusuya yatacaktır. Acısı cıkartılmak uzere şuur altına atılan her olumsuz duygu, iletişim kopukluğuna zemin hazırlayacaktır.”
7. Gozdağı vermek
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Yarın seni oğretmenine şikayet edeyim de gor” diyen annelerden misiniz?
“Bu davranışla onun hem ebeveynine hem de oğretmenine olan guveni tehlikeye atılmış olur. Ustelik bir işe de yaramaz. O yine aynı talebini tekrarlamaya devam eder. Oğretmen korkusu varsa belki şimdilik onu kendi yatağında yatırırsınız ama gelecekte onu kendine guveni sarsılmış, pısırık biri olmasına sebep olursunuz. Ustelik sizin yatağınızda yatma arzusunun nedenini de hicbir zaman anlayamaz, ona yardımcı olamazsınız.”
8. Kendinizle kıyaslamak
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Ben senin kadarken tek başıma, hem de damda yatardım” diyen annelerden misiniz?
“Tercumesi: ‘Ben bunları aşmışım oğlum. Seninle uğraşamam. Ben uyuyayım da sen n’aparsan yap.’ Sizinle olan iletişimi, sizin onunla olan bu iletişiminiz kadar olur. Bundan kesinlikle emin olabilirsiniz. Kısacası kıyaslanmak, iletişimi ortadan kaldırır.”
9. Soru sormak
Cocuk, “Sizin yatağınızda uyuyacağım” dediğinde ona, “Neden?” diyen annelerden misiniz?
“Cocuk annesinin yanında yatmak istemesinin nedenini bilse sorununa kendi cozum uretir. Soru sormak iletişim engelidir. Cunku iyi bir iletişim icin karşı tarafın icinde bulunduğu durumun anlaşıldığının ona hissettirilmesi şarttır. Soru sormak, soruyu soranın duygularına tercuman olur, karşı tarafın değil.
Anne, kendisinin gercek duygu ve duşuncelerini soru sorarak anlamaya calışıyorsa, zaten onu anlamamış olduğunu peşinen kabul etmiş olur. Oysa onun tek istediği anlaşılmış olmaktır. ‘Ben seninle arkadaş olmak istiyorum’ arzusu, taraflar arasında duygu, duşunce, tasa ve korkuların paylaşılması icin yeterli guveni sağlamaz. Gercek iletişim; sabır, tutarlılık ve zamana ihtiyac duyar.”