İki Makamdır
Birinci Makam
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَاِذْ قُلْنَا لِلْمَلٰۤئِكَةِ اسْجُدُوا ِلاٰدَمَ فَسَجَدُوۤا اِلاَّۤ اِبْلِيسَ
اِنَّ اللهَ يَاْمُرُكُمْ اَنْ تَذْبَحُوا بَقَرَةً
ثُمَّ قَسَتْ قُلُوبُكُمْ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ فَهِىَ كَالْحِجَارَةِ اَوْ اَشَدُّ قَسْوَةً 1
BİRGUN şu Âyetleri okurken, İblis’in ilkaatına karşı Kur’Ân-ı Hakîmin feyzinden uc nukte ilham edildi. Vesvesenin sureti şudur:
Dedi ki: “Dersiniz, ‘Kur’Ân mu’cizedir; hem nihayetsiz belÂğattedir; hem umuma her vakitte hidayettir.’ Halbuki, şoyle bazı hÂdisÂt-ı cuz’iyeyi tarihvÂri bir surette musırrÂne tekrar etmekte ne mÂn var? Bir ineği kesmek gibi bir vakıa-i cuz’iyeyi o kadar muhim tavsifatla boyle zikretmek, hatt o sûre-i azîmeye de el-Bakara tesmiye etmekte ne munasebet var? Hem de “Âdem’e secde” olan hadise, sırf bir emr-i gaybîdir. Akıl ona yol bulamaz; kavî bir imandan sonra teslim ve iz’an edilebilir. Halbuki Kur’Ân umum ehl-i akla ders veriyor.
Cok yerlerde اَفَلاَ يَعْقِلُونَ 2 der, akla havale eder. Hem taşların tesadufî olan bazı hÂlÂt-ı tabiiyesini ehemmiyetle beyan etmekte ne hidayet var?”
__________________