Nasr Suresibin indirilmesi
Nasr Suresi Nasıl İndirilmiştir
Nasr Suresi Tefsiri
Nasr Suresi Neden İndirilmiştir
Bu mubarek sûre, "Et-Tevbe" sûresinden sonra Medine-i Munevvere'de nazil olmuştur. Uc Ă‚yet-i kerîmeyi icermektedir. Resûl-i Ekrem'i, ilĂ‚hî zafere ulaşmayı mujdelediği icin kendisine bu ad verilmiştir. Kendisine "İzacĂ‚e" sûresi de denilir. Bundan evvelki "El-KĂ‚firûn" sûresinde Hz. Peygamberin dini ile kĂ‚firlerin dinleri arasındaki ihtilĂ‚f gosterilmişti.
Bu sûrede de Yuce Peygamber'in Allah'ın yardımına kavuşarak kĂ‚firlere ait dinlerin yok olmaya yuz tutacağı mujdelenmiş olduğundan aralarında guzel bir munĂ‚sebet vardır.
1. Allah'ın nusreti ve fethi geldiği zaman,
1. Bu sûre-i celîle, Hz. Peygamber'in feth ve zafere erişeceğini ve İslĂ‚miyetin yayılmaya muvaffak olacağını mujdeliyor. Resûl-i Ekrem'in de bir kulluk ve şukur vazifesi olmak uzere hamd ve tesbîh ile mukellef bulunduğunu ve Kerîm Mabudumuzun da gafur ve rahîm olduğunu beyan buyurmaktadır. Şoyle ki: Ey Peygamberlerin efendisi!. Sana (Allah'ın nusreti) yardımı, kĂ‚firlerin uzerine galip kılması ortaya cıktığı vakit (ve) Mekke-i Mukerreme'nin (fethi) veya şĂ‚ir bir nice İslĂ‚m'i fetihler yuz gosterdiği (zaman..) hakkında oyle bir ilĂ‚hî lutuf tecellî edeceği gun..
2. Ve Allah'ın dinine nasıl fevc fevc girer olduğunu goreceğin vakit:
2. (Ve Allah'ın dinine) İslĂ‚m dinine bağlanıp o ilĂ‚hî, mukaddes dine (insanların) butun arapları vesĂ‚ir bir nice kavimlerin (fevc fevc) boluk boluk birer cemaat hĂ‚linde olarak (girer olduğunu goreceğin o vakit..) bir rivayete gore bu insanlardan maksat, Yemenlilerdir ki: Bunlardan yedi yuz zĂ‚t, delege olarak Medine-i Munevvere'ye gelmiş, İslĂ‚miyet'i kendi arzuları ile kabul etmişlerdir. Bunların bir kısmı da la ilahe illallah diyerek gelmişlerdi. Yemenliler hakkında "kalpleri yumuşak, îman ile fıkıh ve hikmet ile vasıflanmış zĂ‚tlar" denilmiştir.
Mekke-i Mukerreme'nin fethinden sonra Huneyn ve TĂ‚if gazvelerini muteakip butun Araplar da musluman olmuşlardı.
3. Artık Rab'bine h am dede re k teşbihte bulun ve ondan mağfiret dile, şuphe yok ki: O tevbeleri cok kabul edici olmuştur.
3. (Artık) Ey Resûl-i Zîşan!. Sen boyle bir yardıma ve feth ve zafere muvaffak olduğun zaman ve insaniyet vasfına ozellikle sahip bulunan akıllı, tevekkul eden zumrelerin İslĂ‚miyet'i kabul eyledikleri vakit sana bu muvaffakiyeti ihsan buyuran (Rab'bine) o kerîm Mabuduna (hamdederek teşbihte bulun,) ilĂ‚hlık şanı her turlu noksandan uzak olan Kerîm Yaratıcına şukur ederek onu kutsamaya ve yuceltmeye devam et (ve ondan mağfiret dile.) o rahim, gafur Mabudunun afv ve keremine dĂ‚ima sığın, ummetinden sudur edecek bir kısım kusurların bağışlanmasını o kerîm Rab'binden niyaza devam et. (Şuphe yok ki: O) Yuce MĂ‚bud (tevbeleri cok kabul edici olmuştur.) mukellef kullarını yarattığı gunden beri onların tevbelerini fazlasıyla kabul etmek lutfunda bulunmuştur. Artık her tevbe ve istiğfar eden kimse, tevbesinin Allah tarafından kabul olmasına, umitli olmalıdır.
"Bu Kur'anî beyanlarda şuna da işaret vardır ki: Bir kul, ne kadar sabit, itaatkĂ‚r bulunmuş olsa da yine kendi amelini, yaptığı kulluk vazifesini noksan gormelidir. Nefsini yenmelidir. Allah'ın haklarını istizam buyuk gorerek geldiği kadar hamd ve senadan, tesbîh ve takdisten geri durmamalıdır, Allah'ın mağfiretine olan ihtiyacını bilmelidir. İşte Resûl-i Ekrem, Sallal'lah-u Aleyhi Vesellem Efendimiz de masum olduğu hĂ‚lde yine gece ve gunduz yuz kere istiğfarda bulunurdu ve Ă‚hirete goc etmesinden once: (Subhanekel'lĂ‚hume ve Bihamdik, Ă‚stağfiruke ve etubu Ileyke.) cumlesini cokca okumakta bulunmuştu.
Kısacası: Bu sure-i celîle'nin Resûl-i Ekrem'e mujdelediği yardım ve fetihler, az sonra gercekleşmiş, bu vesîle ile de Kur'an-ı Kerim'in ebedî bir mucize olduğu ortaya cıkmıştır. Cunku: Bu mubarek surenin inişi zamanında henuz İslĂ‚miyet buyuk bir gelişmeye m az har bulunmuyordu, her taraf duşmanlar ile cevrilmişti, fakat az sonra nispeten pek az olan bir muslumanlar topluluğu, Cenab-ı Hak'kın yardımıyla buyuk muvaffakiyyata nail oldu, Mekke-i Mukerreme'yi fethetti. Her taraftan insanlar, takım takım gelip İslĂ‚m dinini kabul ettiler, hattĂ‚ Veda Haccı'nda yuz binden ziyade musluman, Arafatta toplanmış oldu. İslĂ‚m hĂ‚kimiyeti her tarafa yayılmaya başlamış bulundu, artık bu kadar Harikul'Ă‚de muvaffakiyetleri ihsan buyuran Kerem Sahibi bir Yaratıcı'ya devamlı hamd ve senada, tesbîh ve takdîsde bulunarak onun afv ve lutfuna sığınmak, musluman icin şuphe yok ki, en muhim bir kulluk vazifesidir. Cenab-ı Hak, cumlemizi bu gibi kulluk vazifelerini gerektiği şekilde yapmaya muvaffak buyursun, Hz. Peygamber hurmetine Ă‚min.. Hamd, Ă‚lemlerin Rabbi Allah'a aittir.
alıntı Fatiha. Suresinin. İndirilişi