Aziz ( El-Aziz ) manası
1. Allahu teĂ‚lĂ‚nın EsmĂ‚-i husnĂ‚sından (guzel isimlerinden). Her zaman izzet ve şeref sĂ‚hibi. GĂ‚lib, benzeri olmayan, buyuk ve kucuk her şeyin O'na şiddetle ihtiyĂ‚cı olan.
Allahu teĂ‚lĂ‚ Kur'Ă‚n-ı kerîmde meĂ‚len buyurdu ki:
Bilin ki, Allahu teĂ‚lĂ‚ Azîz'dir. Hakîm'dir (hikmet sĂ‚hibidir). (Bekara sûresi: 209)
Bir kimse kırk gun ve her gun de kırk kerre el-Azîz ismi şerîfini soylerse Allahu teĂ‚lĂ‚ ona yardım eder ve onu ustun kılar. Mahlûkattan hic birine muhtac olmaz.
(Yûsuf NebhĂ‚nî
2- Kıymetli, şerefli, ustun.
Allahu teĂ‚lĂ‚ Kur'Ă‚n-ı kerîmde buyuruyor ki:
Ey Muhammed! De ki: Ey mulkun sĂ‚hibi olan Allah'ım! Mulku dilediğine verirsin, dilediğinden alırsın. Dilediğini azîz kılar, dilediğini alcaltırsın. Hayır (iyilik) yalnız senin elindedir. Doğrusu Sen her şeye kĂ‚dirsin. (Âl-i İmrĂ‚n sûresi: 26)
Biz zelîl bir kavim idik. Allahu teĂ‚lĂ‚ bizi İslĂ‚m ile azîz eyledi. İzzeti, Allahu teĂ‚lĂ‚nın bizi azîz ettiği şeyden (İslĂ‚miyet'ten) başkasında ararsak, Allahu teĂ‚lĂ‚ bizi eskisinden zelîl eder (alcaltır). (Hazret-i Omer)
Allahu teĂ‚lĂ‚nın emir ve yasaklarını yerine getirirseniz azîz, getirmezseniz rezîl olursunuz. Allahu teĂ‚lĂ‚nın azîz ettiği kimseyi kimse kucultemez. (Ali RızĂ‚)
Allahu teĂ‚lĂ‚ bir kimseyi azîz etmek isterse, ona gunah işletmez, kucuk gunahlarını
saymaz, affeder. Onu Cennet'ine kor. CemĂ‚l-i ilĂ‚hîsini gormesini nasib eder. (Abdulhakîm
ArvĂ‚sî
Uc şey vardır ki muslumanları cok azîz eder: 1) Kendisine zulum edeni affetmek, 2) Kendisine bir şey vermeyene vermek, iyilikte bulunmak, 3) Kendisini aramayanları arayıp, hallerini sormak. (Ca'fer-i SĂ‚dık)
DunyĂ‚da azîz, Ă‚hirette kurtulmak istiyen, diline sĂ‚hib olsun. (Ca'fer-i SĂ‚dık)