Duanın Onemi nedir
İslamda Duanın Onemi nedir

Duanın onemi hakkında soylenmesi gereken en onemli şey Furkan suresinde gecen şu ayet olmalıdır:
"Habibim, insanlara de ki, duanız olmasaydı Allah katında ne ehemmiyetiniz vardı".

Evet Allah katında bizim ehemmiyetimiz, değerimiz duamız sayesindedir. Duamız yoksa bir değerimiz de yok demektir. Onun icin Allah'ın butun sevgili kulları duadan bir an bile uzak kalmamışlardır. Mesela Kur'an'da peygamberler anlatılırken hep onların duaları nazara verilir ve onların dua insanları oldukları vurgulanır. Hz. Adem dua eder ve hatası affedilir. Hz. Nuh o denli gurul gurul dua eder ki, onun duası neticesinde tufan gercekleşir ve o da tufan peygamberi olur. Hz. İbrahim dua dua yalvarır, ve nesiller sonra

Peygamber Efendimiz diyecektir ki
"Ben dedem İbrahim'in duasıyım".

Hz. Musa her dem dua halindedir ve duasıyla kardeşi Hz. Harun, bir insana lutfedilen en buyuk makama mazhar olur, yani peygamber olma şerefiyle şereflendirilir. Hz. Yunus'un, Hz. Eyyub'un ne hazin duaları vardır. Hz. Zekeriya, Hz. İsa hep dua insanlarıdır. Ve Peygamber Efendimiz (s.a.s), omrunde bir an bile duadan uzak olmamıştır. Peygamber Efendimiz'in duaları bir araya getirildiğinde oldukca hacimli bir dua mecmuası ortaya cıkmaktadır. Sonra peygamberlerin varisleri olan din buyuklerine baktığımızda onların da birer dua kahramanı olduklarını ve hayatlarını dua cevresinde orgulediklerini goruyoruz. Bir Muhyiddin İbn Arabi Hazretlerinin, bir Şah-ı Nakşibendi, bir İmam-ı Rabbani hazretlerinin dualarına baktığımızda kalbimiz duracak gibi oluyor, ve onların kulluk şuurlarına, Cenab-ı Hak karşısındaki saygılarına hayret ediyoruz. Kısacası Allah'ın butun sevgili ve değerli kullarının hayatında dua cok onemli bir yer işgal etmektedir. Onlar buyuk insan olduklarından mı duaya bu kadar onem vermektedirler, yoksa duaya cok ehemmiyet verdiklerinden mi buyuk insan olma payesine ermişlerdir.

Şoyle veya boyle ayet bize diyor ki "Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz vardı".

Başka bir ayette Rabbimiz "Anın beni, anayım sizi" buyurmaktadır.

Cenab-ı Hakk'ın bizi anması ne buyuk bir şeydir. İşte kul, bu buyukluğe ve bahtiyarlığa O'nu anmakla ulaşır. Dua etmek de O'nu anmaktan başka nedir ki?
Buyuk bir zat cevresindekilere der ki "Ben Allah'ın beni andığı vakitleri biliyorum". Ona bunu nasıl bildiği sorulduğunda "Ben O'nu andığım zaman O da beni anmaktadır. Zira kendisi bunu ifade buyurmaktadır" diye cevap verir.