I. Dînî Meselelerin Oluşma Sebepleri:
İslĂ‚m, vucut ozellikleri ne olursa olsun insanlara tek tip elbise giydirmiş olsaydı, şartları ne olursa olsun insanları, şekil ve mahiyet bakımından aynı olan hukumler ile yukumlu kılsaydı, cozumlenecek mesele, değişecek hukum de olmazdı. Ne var ki, İslĂ‚m butun hukumlerinde, ferdin ve toplumun şartlarını, ozelliklerini goz onune almış, belirlediği hedefe ulaştıracak olan vĂ‚sıtaların maksada uygun olmasını, buna gore ayarlanmasını istemiştir. İşte bu sebepledir ki, bir yandan mukellefin değişmesi, diğer yandan, mukellef aynı kaldığı hĂ‚lde cevresi ve şartlarının değişmesi ile dînî meseleler ortaya cıkmakta; bunlara cozum aramak, en azından bir gruba farz olmaktadır.
A- Mukellefin değişmesi:
Her insan kendi hayatını, yeniden inşĂ‚ ederek yaşar. Malzeme ve modeller bakımından başkalarından, daha oncekilerden faydalansa bile hicbir kimse, bir başkasının hayatını kopya edemez. Buna gore başkaları icin yaşanmış ve cozume kavuşmuş olan meseleler, basamaklar hĂ‚linde hayatı tırmanan yeni toplum (veya insanlık) uyesi icin yenidir; O, iman bunalımı yaşayacak, duşunce cilelerinden gececek, dînî hayata intibĂ‚k edecek ve butun bunların getirdiği binlerce mesele ile boğuşacaktır.
B- Şartların Değişmesi:
Belli meselelerin cozumu bakımından durgunluk ve doygunluğa ulaşmış fert ve toplumların varlığını farzetsek dahi, bunların icinde bulundukları maddî ve mĂ‚nevî şartlar değişince, durgun denizde bazen dev dalgalar oluşmakta, akla hayale gelmez problemler ortaya cıkmaktadır. Konumuz bakımından değişen şartların kadro ve orneklerini şoyle sıralamak mumkundur:
1. İlmî, teknik ve teknolojik gelişmeler:
a) Uretimde standardizasyona gidildikten sonra belli malları, tarife, marka ve numarasına gore kĂ‚ğıt uzerinden secip almak, malı gorerek almak gibi olmuştur.
b) Gok cisimlerinin hareketlerinin hesaplanması konusundaki gelişmeler dînî gunlerin ve vakitlerin tesbitinde hesabı gozle gormenin onune gecirmiş, ru'yeti tartışılır hĂ‚le getirmiştir.
c) Guneş enerjisi devreye girince, guneşte ısınmış su ile abdest meselesini yeni baştan incelemek gerekmiştir.
d) Savaş teknolojisindeki gelişmeler, duşmanı korkutmak ve caydırmak icin at beslemeyi değil, ucak, fuze ve modern silĂ‚h yapımını zarûrî hĂ‚le getirmiştir.
e) Tıpta organ nakli mumkun hĂ‚le gelince organ nakli ve tup bebeğinin cevazı gibi konular ortaya cıkmıştır.
f) Ucak, gemi vb. vĂ‚sıtalar ile yolculuk edenler ile deve ve at uzerinde, yahut yaya olarak yolculuk edenler arasındaki fark, hareket hĂ‚linde akit yapanların meclisi konusunda yeni yorumları gerekli kılmıştır.
g) Telefonun icadından sonra birbirinden uzak yerlerde bulunan kimselerin telefonla yaptıkları akdin gecerli olup olmadığı, gecerli ise gaiplerin mi yoksa hazırların mı akitleşmesi mahiyetinde olduğu konusu tartışılmıştır.
h) Kitle iletişim vĂ‚sıtalarının ulaştığı bugunku seviye, kaybolmuş kişilerin olum ve evlilik gibi hĂ‚llerine hukum verme konusunda değişik şartlar olarak ortaya cıkarmış bulunmaktadır.
ı) Tapu tescil muessesesi, gayr-i menkûllerin teslimsiz rehnedilmesini (ipoteği) mumkun ve caiz hĂ‚le getirmiştir.
2. İktisat, maliye ve iş hayatındaki gelişmeler:
a) Devletin geliri, meşrû ve zarûri giderlerini karşılayamaz hĂ‚le geldiği icin, kudreti olanlardan ceşitli vergilerin alınması zarûreti doğmuştur.
b) Para sistemi değişmiş, gumuş tedĂ‚vul aracı olmaktan cıkmış, altının bu fonksiyonu kısıtlı hĂ‚le gelmiştir. Bu durum karşısında kĂ‚ğıt para, mal değil, odeme vĂ‚sıtası olmuş, zekĂ‚t, faiz vb. ile ilgili hukumlerde nakit olarak değerlendirilmiştir.
c) Yeni para sisteminin getirdiği enflĂ‚syon olayı, borcların odenmesinde sayı yerine değerin mûteber olması husûsunu gundeme getirmiştir.
d) Buyuk yatırım ve uretimler buyuk sermayeleri gerekli kıldığı icin yeni şirketler oluşmuş, sermaye birikimi icin faiz dışında yeni tasarrufu teşvik vĂ‚sıtaları bulunmuştur.
e) Binlerce işcinin calıştığı ve uretimi toplu olarak gercekleştirdikleri gunumuz iş hayatında toplu sozleşme, emeklilik, kıdem tazminĂ‚tı, sendika, grev, lokavt gibi yeni fiil, tasarruf ve muesseseler ortaya cıkmıştır.
3. Medenî ve sosyal şartların değişmesi:
a) Nufusun coğalması; doğum ve nufus kontrolu, toprağın daralması sebebiyle şehirlere goc, kat mulkiyeti, kat karşılığı inşaat mukĂ‚velesi gibi mesele ve problemlere vucût vermiştir.
b) Yerleşim merkezlerinin buyumesi ve Ă‚deta birbirine bitişik hĂ‚le gelmesi seferilik bakımından kişinin yerini belirlemede yeni kıstaslara ihtiyac gostermiştir.
c) Aileler kuculmuş, karı-koca, ebeveyn-cocuklar arası hak, yukumluluk ve ilişkilerin yeniden ele alınması zarûreti doğmuştur. Kadın haklarından bahseden bir Ă‚yet73 "ma'rûf" olcusunu getirmektedir. Ma'rûf "toplumun makûl gorduğu, orfe-Ă‚dete uygun olan" demektir. Mezkûr hakların bu kavram icinde yeniden belirlenmesi gerekmektedir.
d) Sosyal değer hukumlerinin değişmesi, evlilikte denklik (kefĂ‚et) konusunda değişiklikler getirmiştir. Bir zamanlar Araplar asil, diğer milletler onların azatlı koleleri iken Arap olmayan hicbir genc, bir Arap kızına denk sayılmıyordu. Gunumuzde ise Arap kardeşlerimiz, başka milletlere kız verme ve onlardan kız alma yarışı icindedirler.
e) Ceşitli kulturlerin karışma ve catışması ceşitli problemler getirmektedir. Bu arada kılık kıyafet, milletleri birbirinden ayıran alĂ‚met olmaktan cıkmıştır. Teşebbuh konusunu bu gerceklerin ışığında değerlendirmek gerekmektedir.
4. SiyĂ‚sî ve idĂ‚rî gelişmeler:
a) Nufusun coğalması, ulkelerin buyumesi, başkan seciminde (bey'atte) yeni usûlleri zarûrî kılmaktadır.
b) SiyĂ‚si ve ictimĂ‚î Ă‚miller idĂ‚rî teşkîlĂ‚tı ve mevzûĂ‚tı gerektirmiştir.
c) İslĂ‚m'ın getirdiği hilĂ‚fet sistemi ile saltanat, meşrûtiyet, demokrasi ve cumhuriyet rejimleri arasındaki benzerlik ve zıtlık ilişkisi asırlardan beri tartışılmaktadır.
d) Demokratik-lĂ‚ik duzen ve hurriyet anlayışı karşısında İslĂ‚m'ın emrettiği "emr-i bi'l-ma'rûf, nehy-i ani'l-munker" vazifesini yerine getirmek bir problem olarak karşımıza cıkmaktadır.
e) İslĂ‚m'ın emrettiği meşveretin devlet yonetiminde kullanılması ceşitli problemlerin ve meselelerin cozumunu gerekli kılmaktadır. Uyelerin secilmesi, muddeti, meşveretin şekli, yonetici ile şûrĂ‚ uyeleri arasında ihtilĂ‚f cıkması hĂ‚linde takip edilecek usûl vb.
5. Milletlerarası ilişkiler:
a) "Muslumanların hĂ‚kim oldukları yerler İslĂ‚m ulkesi ve butun muslumanlar bir ummet" telĂ‚kkisi bugun nazariyede kalmıştır. Gercekleşen durum, ceşitli İslĂ‚m ulkeleri, musluman milletler ve diğer ulkeler ile milletlerdir. Bu durum karşısında "İslĂ‚m ulkesi, harb ulkesi, ummet, millet, cihad" kavramlarının yeniden ele alınması ve İslĂ‚m'ın ozune, maksadına uygun yeni yorumlar getirilmesi gerekmektedir.
b) İslĂ‚m'ın korunmasını istediği varlıkların (din, hayat, mal, nesil, akıl, şeref) korunması, ceşitli milletlerarası andlaşma ve bloklaşmaları gerekli kılmakta, bu beraberlik, korunması gereken değerlerin bir kısmını korurken diğerlerini tehlikeye duşurmektedir. Bilhassa gayr-i muslim milletler ile yapılan andlaşma, birleşme ve cok yonlu ilişkilerde ortaya cıkan bu problemler cok yonlu inceleme, tedbir ve cozumlere muhtac bulunmaktadır.
Şartların değişmesi ile ortaya cıkan dînî problemlerin kadro ve orneklerini coğaltmak mumkundur. Cozuldukce yenileri ortaya cıkan ve kıyamete kadar boylece surup gitmesi ilĂ‚hî kanun gereği bulunan problemlere eğilen kişiler tarih boyunca eksik olmamış ve bunlar farklı yollardan yurumuşlerdir.
Alıntıdır