Huzura temiz cıkmak icin


Bu konuyu bir ornekle acacak olursak; nasıl ki zekÂtın zenginlerin malını temizleme ozelliği varsa, bir takım suclara verilen cezaların da temizleme ozelliği bulunduğu bir vakıadır. ZekÂtı verilmeyen mal/servet nasıl manen kirli ise, bazı gunahları işleyen kimseler de, o suclara verilen cezalar vasıtasıyla temizlenmedikleri surece manen kirlidirler.

Bu gercek doğrultusunda şunu soylememiz gerekir: Servet sahipleri, (eda etme şekli, miktarı, zamanı, odeme yerleri gibi unsurlarıyla) zekÂtı iptal edip yerine başka bir şey koymaya kalktığında, servetini temizlemiş olmayacağı gibi, herhangi bir suc işleyen kimse de, dinin ongorduğunden farklı bir muameleye tabi tutulduğunda, o sucun gunahından temizlenmiş olmayacaktır.

MÂ'iz b. MÂlik r.a. hadisesini hatırlayın: Kendisi zina ettiği zaman Rasul-i Ekrem s.a.v. Efendimiz'e gelmiş ve “Ya Rasulallah, beni temizle! demişti. Zira biliyordu ki, işlediği sucun/gunahın kirinin temizlenmesi ancak İslÂm'ın ona tayin ettiği karşılığı gormekle mumkundur. Ve o mustesna şuur haliyle biliyordu ki, ahirete temizlenmiş olarak gitmek, bu dunyada hayatını kirli olarak surdurmeye bin kere tercih edilir.

Dinimiz, işlenen her gunahın bir kir olduğu gerceğinden hareketle, insanın kalben ve ruhen bir kir yumağı haline gelmemesi icin, her gunaha karşılık bir temizlenme tarzı ongormuştur.

Ozellikle “had cezası dediğimiz cezalar, buyuk gunahlara karşılık birer temizlenme vasıtası olarak konmuştur. Hayatını, yuzu ahirete donuk olarak yaşayan mumin icin bu buyuk bir şanstır.

Hilafeti doneminde Hz. Omer r.a.'a icki icen birisi getirilmişti. Hastalıktan ayakta duracak takati olmayan bu sucluya ceza vermek istediğinde, orada bulunanlar şoyle dediler: “Ey Muminlerin Emiri! Bu adam zaten hasta. Eğer ona şimdi ceza verirsen olebilir. Cezasını iyileşene kadar ertelesen?

Bu teklife Hz. Omer r.a. şoyle karşılık verdi: “Sorumluluğunu taşıdığım insanların ahirete temizlenmemiş olarak gitmesinin hesabını verememekten korkarım. Eğer cezasını cekerken olurse, ahirete temizlenmiş olarak gidecektir ki bu hem kendisi, hem de benim icin en hayırlı olandır.