الم
Elif, lÂm, mim.
Elif, LÂm, Mim.
1. elif, lÂm, mim : elif, lÂm, mim
ACIKLAMA
BismillĂ‚hirrahmĂ‚nirrahîm
Bu harfler mukattaa harfleridir. Allah'ın bu surede ozel bir sayısal değerle kullandığı harflerdir.
ذَلِكَ الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ
ZĂ‚likel kitĂ‚bu lĂ‚ reybe fîh(fîhi), huden lil muttekîn(muttekîne).
İşte bu Kitap ki, O'nda hicbir şuphe yoktur. Takva sahipleri icin bir hidayettir.
1. zĂ‚like : işte bu, bu
2. el kitÂbu : kitap
3. lĂ‚ : yok, değil
4. reybe : şuphe
5. fî-hi : onun hakkında, onun icinde, onda
6. huden : hidayet, hidayete erdiren
7. li el muttekîne : takva sahipleri icin
ACIKLAMA
BismillĂ‚hirrahmĂ‚nirrahîm
Burada takva ve hidayet olmak uzere iki kavram vardır. Takva kavramının lugat mĂ‚nĂ‚sı cekinmek, sakınmak ve korkmaktır. Allahû TealĂ‚, Kur'Ă‚n-ı Kerim'de ne zaman takva kelimesini kullanmışsa, devrimizin Ă‚limleri belki de eski Ă‚limlerin standartlarına uyarak hep aynı şeyi (Allah'tan korkun, sakının, cekinin) soylemektedirler.
Allahû TealĂ‚'nın dizayn ettiği takva, ruhun, fizik vucudun, nefsin ve iradenin hidayet yeminleridir.
Takvanın başlangıcı kişinin Allah'a ulaşmayı dilediği, Ă‚menû olduğu noktadır. Kişi ne zaman Allah'a ulaşmayı dilerse Allahû TealĂ‚ aynı anda kalbindeki bu talebi işitir, bilir ve gorur. Kişi o anda başlangıc takvasının da cennetin de sahibidir.
Takvayı 7 safhada incelemek soz konusu olmaktadır:
Kişi Allah'a ulaşmayı dilediğinde Ă‚menûlar takvasının sahibi olur (3. basamak).
Kişi ne zaman murşidine ulaşırsa, onun onunde diz cokup tovbe ederse o an tĂ‚biiyet takvasının sahibi olur (14. basamak).
Kişi ruhunu Allah'a ulaştırıp, Allah'a teslim ettiğinde evvab takvanın sahibi olur (21. basamak).
Ne zaman kişi fizik vucudunu Allah'a teslim ederse muhsinler takvasının sahibidir (25. basamak).
Kişi nefsini de Allahû TealĂ‚'ya teslim ettiğinde ulûl'elbab takvasının sahibi olur (26. basamak).
İrşad olunca (ihlĂ‚s) takvasının sahibidir (27. basamak).
İrade Allah'a teslim edilince bihakkın takva elde edilir (28. basamak / 5. kademe)
Takva, lugat mĂ‚nĂ‚sı itibariyle korkmak, cekinmek anlamına gelse de aslında takva, Kur'Ă‚n-ı Kerim'de 28 basamaklık bir dizaynın 28. basamağın 5. kademesine kadar gelen bir olgunlaşma surecini ifade eder.
Hidayet; insanın Allah'a ulaşmayı dilemesiyle başlayan bir vetiredir. 7 tane hidayet, 7 kat cenneti ifade eder. Bir insanı dalĂ‚letten kurtaran şey Allah'a ulaşmayı dilemektir. Allahû TealĂ‚ kişiyi dalĂ‚lette bırakmak istediği icin, o kişi dalĂ‚lette değildir, hidayete talip olmadığı icin dalĂ‚lette kalmıştır. butun insanlar dalĂ‚lettedir.
Hic kimse yoktur ki başlangıc itibariyle dalĂ‚lette olmasın. Herkes hayata dalĂ‚lette başlar. Kim Allah'a ulaşmayı dilemişse, dilediği taktirde dalĂ‚lette kalmaktan kurtulur. DalĂ‚letin bittiği yer, bir başka ifadeyle cehennemin bittiği yer Allah'a ulaşmayı dilediğimiz noktadır. Bunun alt tarafı yedi kat cehennemdir, ust tarafı yedi kat cennettir. Rad suresinin 27. Ă‚yet-i kerimesi hidayetle dalĂ‚letin birbirinden ayrıldığı noktayı ifade ediyor.
13 / RA'D - 27: Ve yekûlullezîne keferû lev lĂ‚ unzile aleyhi Ă‚yetun min rabbih(rabbihi), kul innallĂ‚he yudillu men yeşĂ‚u ve yehdî ileyhi men enĂ‚b(enĂ‚be).
Ve kĂ‚firler: “Ona, Rabbinden bir Ă‚yet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalĂ‚lette bırakır ve O'na yonelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”
Oyleyse Allah'a ulaşmayı dileyenleri kendisine ulaştıracağı icin, Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren hidayet başladığı icin hidayette olmak ya da dalĂ‚lette olmak kişisel talebe bağlı bir olaydır. Kişinin serbest iradesi, cuz'i iradesi bu konuda kesin bir rol oynuyor. Kişi Allah'a ulaşmayı dilerse, iradesiyle boyle bir talepte bulunursa, ancak onlar Allahû TealĂ‚ tarafından hedefe ulaştırılır.
42 / ŞÛR - 13: Şerea lekum mined dîni mĂ‚ vassĂ‚ bihî nûhan vellezî evhaynĂ‚ ileyke ve mĂ‚ vassaynĂ‚ bihî ibrĂ‚hîme ve mûsĂ‚ ve îsĂ‚, en ekîmûd dîne ve lĂ‚ teteferrekû fîhi, kebure alĂ‚l muşrikîne mĂ‚ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allĂ‚hu yectebî ileyhi men yeşĂ‚u ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh'a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrĂ‚hîm'e, Hz. Musa'ya ve Hz. İsa'ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine cağırdığın şey (Allah'a ulaşmayı dileme) muşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine secer ve O'na yoneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).
__________________