Kafkasya'da, Gimri Muharebesi'nde, bağrına zĂ‚lim bir Rus sungusu saplanan Kafkas Kartalı Şeyh ŞĂ‚mil, buyuk bir soğukkanlılıkla bir ucu sırtından gorunen sunguyu cıkarıp attı. Bir yanda canından cok sevdiği İmam Gazi Muhammed'in şehĂ‚deti, bir yanda da bağrına saplanan sungu, Şeyh ŞĂ‚mil'i yaralı bir arslan hĂ‚line getirmişti. Sol elindeki kılıc her vuruşunda birkac Rus kĂ‚firini yere seriyordu. Korkudan gozleri yuvalarından fırlayan Ruslar, kacacak delik arıyorlardı. ŞĂ‚mil, akşamın karanlığına karışıp gitmişti. ŞĂ‚mil'in yaralandığını goren Gimri CĂ‚miî muezzini ŞĂ‚mil'i takip edip, karanlık iyice bastırdığında onu bir mağaraya goturdu.
Muezzin Mehmet Ali'den durumu oğrenen Şeyh Şamil'in kayınpederi Abdulaziz Efendi hemen yola cıktı. Dağıstan'ın en meşhur cerrahlarından birisi idi. Birkac gun mağarada kalarak Şeyh ŞĂ‚mil'i şifalı otlardan hazırladığı ilĂ‚clarla tedĂ‚vi etti.
Ancak bu tedĂ‚vinin daha uzun bir sure devam etmesi lĂ‚zımdı. Şeyh ŞĂ‚mil'i, Unsokul Koyu'ne getirdiler. TedĂ‚viler aralıksız suruyordu.
Tam 25 gun sonra Şeyh ŞĂ‚mil komadan cıktı. Gozlerini ilk actığı an başucundan hic ayrılmayan annesini gordu. Annesine ilk sozleri şu oldu:
"Anacığım! Namazımın vakti gecti mi?"
DİNİMİZİN DİREĞİ NAMAZDIR:
Namazın dinimizde ayrı bir onemi vardır. Cunku, ibĂ‚detlerin hepsini kendinde toplayan ve insanı Allahu teĂ‚lĂ‚ya en cok yaklaştıran ibadet namazdır. Peygamberimiz; "Namaz dinin direğidir. Namaz kılan kimse, dinini kuvvetlendirir. Namaz kılmayan, elbette dinini yıkar." buyurdu.
İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselĂ‚mdan beri, namaz vardı, namaz kılınırdı. Fakat, bugunku gibi 5 vakit değildi. Bazı ummetler, sadece sabah, bĂ‚zıları ikindi, bĂ‚zıları değişik vakitlerde namaz kılıyordu. MeselĂ‚, Hazret-i Âdem ikindi, Hazret-i YĂ‚kub akşam, Yûnus aleyhisselĂ‚m yatsı namazını kılardı. Hepsinin değişik zamanlarda kıldığı bu namazlar, bir araya toplanarak bize, MîrĂ‚c gecesinde farz edildi. MîrĂ‚cdan once sadece, sabah ve ikindi namazı kılınıyordu.
Âhırette ilk suĂ‚l, namazdan sorulacaktır. Kişi eğer, namazın hesĂ‚bını verebilirse, diğer ibĂ‚detler ondan sonra sorulacaktır. YĂ‚ni bir bakıma namaz barajdır.
Her kim, namazını, devam uzere ve ilmihĂ‚l kitaplarında bildirildiği gibi, eksiksiz olarak edĂ‚ ederse, yĂ‚ni kılarsa İslĂ‚m binasını dikmiş, yıkılmaktan kurtarmış olur. Namaz, îmĂ‚ndan sonra en ustun ibĂ‚dettir. Namaz kılmak, îmĂ‚nın şartı değil ise de, namazın farz olduğuna inanmak, îmĂ‚nın şartıdır. Namaz kılmayana îmĂ‚nsız denilemez. Ancak, namaz kılmayanın da îmĂ‚nını muhafaza etmesi cok zordur...
Namaz kılmak, Allahu teĂ‚lĂ‚nın buyukluğunu duşunerek, O'nun karşısında kendi kucukluğunu anlamaktır. Bunu anlayan kimse, hep iyilik yapar. Hic kotuluk yapamaz. Namazı doğru olarak kılmakla şereflenen bir kimse, cirkin, kotu şeyler yapmaktan korunmuş olur. Ankebût sûresinin kırkbeşinci Ă‚yetinde meĂ‚len; "Doğru kılınan namaz, insanı kotuluklerden ve munkerden her hĂ‚lukĂ‚rda uzaklaştırır." buyuruldu.
Âkıl isen kıl namazı, cun saadet tĂ‚cıdır.
Sen namazı oyle bil ki, muminin mîrĂ‚cıdır!
NAMAZI GECİKTİRMEK
Namazı, dînî bir ozur olmadan kazaya bırakmak, haramdır ve buyuk gunahtır. Namazı vaktinden sonraya bırakabilmek icin, 5 ozur vardır:
1- Savaşta, duşman karşısında, oturarak ve kıbleden başka tarafa donerek bile namaz kılmaya imkĂ‚n yok ise, hayvan ustunde giderek de kılamazsa,
2- Misafir; yolda hırsız, eşkıya, yırtıcı hayvana yakalanmamak icin,
3- Annenin veya cocuğunun telef olacağı zaman, ebenin ve Ă‚cil ameliyatlarda doktorun mudahalesi,
4- Unutmuşsa,
5- Uyuyup kalmışsa, namazı geciktirmek ozur olur.
.
__________________