Kısa Skec Ornekleri
Akıllı eşek
Kişiler
Ciftci okuz Eşek Kopek İki işci
1. Perde
(Arka plânda dağlar, tepeler ve ağacların olduğu bir resim yer alır. Ciftci bir koşede oturmuş, yere mendilini sermiş yemek yer. Bir yanında su testisi durur. Kopeği yanında yatar. Arkasında kurek ve tırmık vardır. Az otede eşek ve okuz yan yana otlar. Ara sıra kafalarını kaldırıp birbirlerine bakarlar. Ciftci gulerek onları dinler.)
(Ciftci başına siperli bir şapka takmıştır. Suvari pantolon ve yelek giymiştir. Ayağında deri cizmeler vardır. okuz, eşek ve kopek basit bir maske ile belirtilir.)
okuz (şikâyet ederek) Sen butun gun durmadan calışmanın ne demek olduğunu biliyor musun?
Tam o canım otları ağzıma alırım, hevesim kursağımda kalır.
Eşek (merakla) Niyeee?
okuz (biraz kızarak) Niye mi? Niye olacak? Tarla surulecek derler, alır gotururler. Yuk taşınacak derler, alır gotururler. Durmadan emir verirler. Sıkıysa yapma. Yoruluyor mu demezler, ac mı demezler. Biliyor musun? Şimdiye kadar şoyle doya doya bir yemek yediğimi hatırlamıyorum. Hep senden arta kalanları yiyorum.
(Kopek yerinden kalkar. Etrafa bakınır. Koşmaya başlar.)
Kopek Hav Hav Hav
okuz Ya sen napıyorsun dostum? Butun gun ahırda uyuyorsundur Allah bilir. Sahibimize nasıl yaranmamız gerektiğini de iyi bilirsin. Eee.. İş yapmadan yemek yiyebildiğine gore. Cok rahatsın coook!
Eşek (gulerek) Vah Vah Zavallı kardeşim benim! Sana acıdım doğrusu. Şimdi kulaklarını ac ve soyleyeceklerimi iyi dinle.
okuz De bakalım ne soyleyeceksin?
Eşek Bak şimdi! Seni goturmek icin geldikleri zaman sakın yerinden kalkma. Her gonderilen yere gitmek zorunda değilsin ya
okuz (merakla) Pekii Ya kızarlarsa napcam?
Eşek Canım biraz sabredeceksin. Hicbir şey kolay değildir ki. Gozlerini kapat, hicbir şey yeme. Su bile icme.
okuz Eee?
Eşek Eeesi, boyle davranırsan iş yapmaktan kurtulursun. Bir guzel dinlenir, keyfine bakarsın.
Ciftci (kendi kendine gulerek) Sizi gidi yaramazlar sizi. Neler de duşunuyorlar (Perde kapanır.)
2. Perde
(Sahneye loş bir ışık verilir. Ahır dekoru oluşturulur. San renkli kâğıtlar kırpılarak kurumuş otlar yapılabilir. Kurek ve supurge durur bir koşede. okuz ve eşek yularla bağlanmış, otların uzerinde yatarlar. Gozleri kapalıdır. Dışarıdan bir horoz sesi gelir. Bu sırada işciler ahıra girer.)
1. Sahne
(İşciler yıpranmış giysiler giyerler. Ayaklarında lastik ayakkabılar vardır. Başlarında siperli şapkalar vardır.) 1.
İşci Kalk bakalım koca okuz! Bu kadar uyumak yeter. Şimdi calışma zamanı. (Şoyle hayvana bir iki şaplak vurur.)
1. İşci Hadi kalksana, ne lâf anlamaz hayvansın sen!
2. İşci (kızarak) Hıı Demek kalkmıyorsun ha Ben sana yapacağımı bilirim.
(Ayağıyla okuze bir tekme atar. okuz inlemeye başlar.)
1. İşci Vurma, vurma! Hasta galiba baksana. İnim inim inliyor.
2. İşci E oyleyse ağaya soyleyelim de bir caresine baksın.
1. İşci Sen bir koşu git haber ver. (2. İşci koşar adım ahırdan cıkar. 1. İşci supurgeyi eline alır. Homurdana homurdana ahırı temizlemeye başlar.)
1. işci Şunlara bak, ne rahat yatıyorlar.
Eşek (Yavaşca) Baksana derdi olan tek sen değilsin.
okuz Yaa O da bizi dertsiz sanır. Baksana ne diyor? Rahat rahat yatıyor muşuz? Gel sen onu bana sor. Sanki tarlayı bu suruyor.
Eşek Doğru soyluyorsun valla. İşleri gucleri bize sopa cekmek. Hınclarını bizden alıyorlar.
okuz Naparsın dostum, yapacak bir şey yok.
(Tam o sırada 2. işci koşar adım ahıra girer.)
2. İşci (yorulmuş) Uff Canım cıktı valla!
1. İşci Ne yapacakmışız şimdi? Sordun mu?
2. İşci okuz hastaysa, eşeği cıkartın işe, dedi.
Eşek (ağlamsı) Neee!
(Anırmaya başlar.) AiLAii
1. İşci (gulerek) Baksana duydu sanki. Nasıl da acızlanıyor?
(İşciler guluşurler. 7. İşci eşeğin yularını cozer. Cekmeye başlar.)
1. İşci Gel bakalım koca kulak, bugun benden cekeceğin var.
2. İşci Hadisene hımbıl hayvan!
Eşek (Acı acı artırır.) Aii.. Aii (Eşek istemeye istemeye yurur.)
(Sahne kararır.)
3. Perde
(Sahne yavaş yavaş aydınlanır. okuz ahırda keyifli keyifli yatmaktadır.)
okuz Ne kadar guzel oluyormuş yatmak. Yiyorum, iciyorum, yatıyorum. Bundan iyi beylik mi olur?
(Gur bir sesle) Mooo
(Bu sırada 7. İşci eşeği getirir. Yularından bağlar. Eşek bitkin bir hâldedir. İşci ahırdan cıkar. Eşek kendini yere atar.)
EşekAhh.. Uff.. bacaklarım! Her yanım kırılıyor.
okuz Ne oldu dostum? Ne bu hâlin? Şıpır şıpır ter damlıyor her yerinden.
(Eşek şoyle bir başını kaldırır, kızgın kızgın bakar. Yine başını yere koyar.)
okuz Ne o, calışmak zor geldi galiba. Cok mu yoruldun?
(Eşek bu kez başını hızla kaldırır.)
Eşek A benim canım kardeşim, yoruldum yorulmasına tabi. (ağlamsı) Ama beni asıl uzen başka bir şey var.
okuz Neymiş o? De bakalım. Derdini soylemeyen derman bulamazmış.
Eşek Sana bir suru nasihat verdim. Esirlikten kurtuldun boylece.
okuz (hayretle) Eee.. Bunun uzulecek nesi var.
Eşek (kurnazca) oyle diyorsun da Bugun sahibimizin işcilerle konuşmasına şoyle bir kulak kabarttım;
okuz (merakla) Ne diyordu?
Eşek okuz eğer iyileşmezse, onu goturup satın. diyordu.
okuz (Telâşlı, şaşkın)-.. Ne dedin, ne dedin?
Eşek Valla dostum, senin işin kotu. Yakında satılacağın icin cook uzuluyorum. Anladın mı şimdi niye perişan bir hâlde olduğumu!
okuz (Telâşlı, kendi kendine konuşur.) Nasıl olur? Beni nasıl satarlar? Yok yook Buna imkân yok!
(Yerinden kalkar, hızlı adımlarla dolaşmaya başlar.)
okuz Ya sahiden satmaya kalkarlarsa. Naparım ben o zaman?
Eşek Sana yardım edemeyeceğim icin beni affet kardeş! Napiim senin yerine satılmaya gidemem ya!
(okuz telâşla eşeğin yanma gelir.)
okuz (yalvararak) Dostum nolur beni kurtar?
Eşek (kurnazca) Ne yapsak bilmem ki
(Eşek birden aklına bir şey gelmiş gibi yapar, ayağa kalkar.)
Eşek Dur bakalım, aklıma parlak bir fikir geldi.
okuz (merakla) Neymiş o? Hadi soyle! .
Eşek Şimdi yem getirecekler ya! .
okuz Eee
Eşek Onun hepsini ye. Guzelce suyunu da ic. Sesini şoyle bir yukselt. Neşeli neşeli bağır. Hareketli gorunmeye calış. Boylece senin iyileştiğini gorup satmaktan vazgecer sahibimiz. Sen de yine eskisi gibi işine donersin, oldu mu?
okuz (heyecanlı) Tamam Tamam. Hepsini yaparım. (O arada kapı acılır. İceri 1. İşci girer. Elinde yem dolu bir kap ve bir kova su vardır. Bunları okuzun onune koyar.)
1. İşci Bunu da yemezsen gerisini sen duşun. (gulerek) Kasapta bulursun kendini alimallah!
(1. İşci dışarı cıkar. Sahne kararır, sonra yine acılır. Dışarıdan kopek havlaması ve horoz sesi gelir. Eşek uyur. okuz ayağa kalkar, silkinir, gur bir sesle moolemeye başlar. Eşeği de uyandırır.)
Eşek (sinirli) Canım bağır dediysek bu kadar da demedik ya! Sabahın bu saatinde eşek uyandırılır mi hic.
(Kapı acılır, iceri işciler girer.)
2. işci Ooo Bizim koca okuz ayaklanmış baksana.
1. İşci Dun dediklerimi anladı galiba. Anlaşılan kasaba gitmeye hic niyeti yok.
(İkisi de guluşurler.)
2. İşci Gel bakalım Yatmak iyiydi değil mi? Oh, ekmek elden su golden
1. işci Calışmayana ekmek var mı?
okuz Mooo Eskisinden cok daha fazla calışacağım şimdi.
(Ahırdan cıkarlar. Eşek seyircilere doner.)
Eşek (oğut verircesine) Siz siz olun, sakın kimsenin işine burnunuzu sokmayın.
(Perde kapanır.)
Kısa Komik Skecler
Acil hasta
Hasta insan modeli sedye icinde iki hasta bakıcı tarafından nani nani dîye ses cıkararak doktor odasına getirilir.
Hasta sıra uzerine yatırılır. iki hemşire hastanın yanına gelerek.
1 HEMŞIRE Hastanın durumu kotu gorunuyor
2. HEMŞIRE: Evet hemen doktor beye haber verelim.
(ikinci hemşire haşlanın yanından ayrılarak doktora seslenir)
2 HEMŞIRE: Doktor bey, doktor bey Acil hasta var!
(Doktor gelerek kısa bir inceleme yapar)
DOKTOR: Hastayı ameliyat edeceğiz hemen hazırlıkları yapın.
HEMŞÎRE

eki doktor hey.
(iki hastabakıcı masa ortusu î/e perdeleme yaparlar.doktor ameliyat icin arac gerec isten
DOKTOR: Hemşire hanım cekic
LHEMŞ1RE; Buyurun Doktor Bey
DOKTOR : Takoz ve testere
HEMŞIRE: Buyrun Doktor Bey
(Alın.an malzemelerle ceşitli sesler cıkarılarak hastanın kesildiği izlenimi
verilir. Doktor hastanın akciğerlerini alarak gosterir)
DOKTOR : Gencliğinde cok sigara icmiş vah zavallı akciğerler fabrika bacası
gibi olmuş, at cope gitsin. (Der, ciğerl eri cope atar.Bir hemşire kenarda cop
DOKTOR : Maaşallah maaşallah, mide değil ambar sanki icinde bir ben
yokum ne bulduysa yemiş Bu mide iş yapmaz. Al cope gitsin. ( Der. mideyi cope atar. Karaciğeri a!ır , gosterir ) _
DOKTOR : Vah karaciğer vah, senden organ bağışı bile olmaz/ ( Der, cope atar, kalbi eline alır. )
DOKTOR : Bu kalp kan yerine alkol pompalamış, pompalamaktan yorulmuş iş yapmaz al cope gitsin. Der cope atar. bağırsakları gosterir )
DOKTOR : Şu bağır sak! arın haline bakın. Korduğum olmuşlar. Bu bağırsaklardan kokorec bile olmaz. At cope gitsin (der cope atar,sonunda hastayı iki eliyle havaya kaldırarak )
DOKTOR . Bu adam fazla bite yaşamış .Af cope gitsin
Ormandaki koyunlar
(Maskeli cocuklar)
Sahne: Bir koy odasıBirinci Perde
Anne, komşu kadın, sonra avcı (Anne, kulubenin kapısından dışarıya bakar. Komşu kadın sedirde oturmuş, yun eğirmektedir.}
ANNE Ortalık nerede ise kararacak!..
KOMŞU Eh ne yapalım, vakit akıyor.. Gozumuzu acıp kapayıncaya kadar akşam ofuyor!..
ANNE Aman ne soyluyorsun komşu! Bugun saatler gecmesini bilmiyor!..
KOMŞU Herhalde işin yoktu da sana saatler uzun geldi. Yoksa ben, sabahtan beri o kadar calıştım ki bana gun pek kısalmış gibi geldi
ANNE Bugun işim yoktu, ama bir iş tutacak gonlum de yoktu!
KOMŞU Ne vardı komşucuğum? Bir derdin mi vardı yoksa!..
ANNE Bir derdim vardı ya!..
KOMŞU Vah vah Gecmiş olsun!.. Ne İdi derdin?..
ANNE Annelerin derdi ne olur ki! Ben avcıyı duşunuyorum?..
KOMŞU -Avcıyı mı?.. Anlayamadım! Hangi avcıyı?..
ANNE Bizim cocuğu duşunuyorum!.. Ona siz koyde avcı demiyor musunuz? Benim de dilim alıştı. Cocuğumun adını bile unuttum!.. Ben de onu avcı diye cağırıyorum
KOMŞU Peki! Senin avcıya ne olmuş ki? Bu kadar uzuluyorsun!..
ANNE Bir şey olmadı!.. Ama .
KOMŞU-Aması ne?..
ANNE Aması şu: Bizim cocuğun zihnine koymuşlar!.. Guya ormanda bir yaban domuzu turemiş. Butun ciftliklere, cubuklara, tarlalara, bağlara ziyan yapıyormuş. Koylulerin canı İcin de tehlike oluyormuş Bu koyde ve yakın koylerde, oğlum gibi bir avcı yokmuş. Ona, Bu yerleri olsa olsa sen kurtarırsın!.. Senden başka kimse onu alt edemez! demişler O da bu sozlere kapıldı, onceki sabah tufeğini yuklendi, Carıklarını giydi, canavarı avlamaya ormana gitti. Yapma oğlum, etme oğlum dedim, dinletemedim. Dun sabah giderken: Bu hayvanı vurmadan donmeyeceğim. dedi. Ama, ne kadar zaman dağda, ormanda kalabilir?.. Cantasındaki azık da pek azdı. Dun gece gelmeyince, cok uzuldum, ama Belki de ormanda domuzun cıkışını bekliyor!.. diye kendimi avuttum. Gun ışırsa gelir! dedim Şimdi gun kavuşuyor, bizimki hâlâ gorunurlerde yok!.. İşte anun icin durmadan kapıdan bakıyor, yolunu gozluyorum
KOMŞU Uzme kendini komşucuğum!.. Avcı oğlun arslan gibidir. Uc koy avcısının olduremediği o koca domuzu senin uşak, Allah bağışlasın; tek başına oldurur!..
ANNE Evet, Allah korusun! Şimdiye kadar başına boyle bir şey gelmemişti! Ama analık dedik ya!..
(Onlar boyle konuşurken sahne hafifce kararmaya başlar.)
KOMŞU Evet, akşam kavuşuyor. Ben de kalkıp gideyim!.. Ocağa bir corba koyayım!..
ANNE Ah sen de mi gidiyorsun? Yalnız kalınca daha da guc olacak beklemek!..
KOMŞU Yemekten sonra sana yine uğrarım!..
ANNE Haydi gule gule!..
(Anne, arkasını kapıya cevirmiştir, bu sırada ava iceriye girer.)
KOMŞU-İşte avcı geldi!..
(Anne sevincle kapıya koşar)
ANNE Sen mi geldin yavrum?.. Oh ne kadar merak ettim!
(Avcının suratı asıktır, omuzundaki torbayı yere bırakır; gelir, annesinin ve komşusunun ellerini oper.)
KOMŞU Cok yaşa yavrum
AVCI Siz de cok yaşayın teyze!..
ANNE Nerelerde kaldın dun gece?
AVCI-Merak mı ettin?
ANNE Elbette!
AVCI Ben sana canavarı yakalamadan donmeyeceğim dememiş miydim?..
ANNE Dedin, dedin ama, ben canavarla boğuşmaya gittiğini biliyordum, nasıl rahat ederim?..
AVCI Ben sana canavarı vurmadan geri donmeyeceğimi onceden soylemiştim. Canavarla da buluşmak icin sozleşmiş değildik ya! Onu, bir gunde yakalayamayacağımı duşunursun ve kendini uzmezsin sanmıştım
ANNE Bari canavarı vurdun mu?
AVCI Ne gezer?.. Dağda, ormanda dolandım durdum!..
KOMŞU Ben torbayı gorunce canavarı oldurdukten sonra kafasını kesip şu cuvala koydun sanmıştım.
AVCI-Hayır!..
KOMŞU Sonra annen lâmbayı yakınca cuvalda: Canavarın başı bu kadar kucuk olamaz! dedim.
AVCI Doğru duşundun teyze, bunun icinde canavar değil, minik bir geyik yavrusu var!..
ANNE Ne dedin, ne dedin?.. Bir geyik yavrusu mu?..
(Yere eğilir, cuvalı aralar, hemen kapatır.) Sahi ! imiş Nasıl yaptın avcı bunu? Nasıl kıydın bu yavruya?..
(Komşu kadın gelir, cuvalı aralar, bakar.)
KOMŞU Eyvah avcı! Şu yavrucağı nasıl vurdun? Hem kimseyi rahatsız etmeyen, ormanlarımızı susleyen, bu minicik yavruya nasıl kıydın? Senin hic de mi acıman yok?..
ANNE Şimdi onun annesi nasıl yanıyordur? Bilsen, anlasan bunu yapmazdın!..
AVCI Anne ben bunu oldurmek istemedim!..
ANNE O kendi kendini mi oldurdu?
AVCI Sana nasıl olduğunu hemen anlatayım Butun gun canavarı aradığım icin başka hayvan vurmamıştım. Ertesi gun, yani bugun de boyle oldu oğleden sonra, koye donmek icin yola duşmeden once, karşıma bir geyik cıktı Ben de koye boş donmeyeyim diye ona nişan aldım. Fakat calıların arasında yavrusu varmış, anasını tehlikede gorunce birden calılar arasından fırladı. Anasına koştu, silâh onu vurdu, ben de fena oldum, bir kaza oldu. Oldu ama!..
ANNE Sen iyi bir avcı değilsin!.. İyi bir avcı olsaydın ne yavrulu bir hayvanı vurur, ne yavruyu oksuz bırakırdın! Ne de boyle sucsuz bir yavruyu oldurur, annesinin gonlunu dağlardın Zaten, avcılık, ancak herkesin tarlasını harman, corman eden muzur hayvanlar icin, insanlara karşı tehlikeli olanları yok etmek İcin yapılmalıdır. Keyif cin hic bir can oldurulemez Ben senin boyle kalpsiz olmanı istemiyorum Ben sana boyle yabanîler gibi davran diye avcı olmana İzen vermedim
AVCI Ben de cok uzgunum anne! Ben bu yavruyu oldurmek istemedim
ANNE Ama oldurdun Ben, sana verdiğim avlanma iznini geri alıyorum Eğer benim iznim olmadan yine avlanırsan, işte komşumuz da şahit, ben sana analık hakkımı helâl etmem!..
AVCI-Anneciğim, ben kucukten beri avcılık yaparım, avı cok severim, Fakat mademki benim avcılık yapmama izin vermiyorsun, o hâlde sana soz veriyorum, artık avcılık yapmayacağım
ANNE Teşekkur ederim oğlum, ama soz vermek yetmez, bu koyumuzun avcılarının bir toresi vardır. Onlar avcılığa tovbe edecekleri zaman koyun etrafını ceviren Yedidağın en tepesine tırmanırlar ve tufeklerini yedi kere havaya boşaltırlar. Sonra evlerine gelirler ve tufeği kapının arkasına asarlar Eğer sen de avcılıktan vazgecmeye karar verdinse, yarından tezi yok tufeğini alırsın, Yedidağa tırmanır, tepeye gelince torenin emrettiği gibi havaya yedi el ateş edersin ve gelip kapının ardına tufeğini asarsın, benim gunlum de rahat olur! Beni iyice anla, hic sebepsiz yere seni oldurseler ben ne hâle gelirdim. Duşun ki hayvanların da onları da seven anneleri var
AVCİ Avcılıktan vazgecmek bana guc gelecek ama mademki sen istiyorsun, yarın vazgeciyorum avalıktan!..
ANNE Haydi gec sini başına, benim sana pişirdiğim corbayı İc (Avcı sini başına gecerken perde kapanır.)
İkinci perde
Sahne: (Bir koru. Bir ağac altında oduncu balta ile odun yarmaktadır. Ava omzunda tufekle sağdan girer.)
ODUNCU -O Merhaba avcı başı. Nasılsın?
AVCİ-Sağ ol!.. İyiyim! Ya sen?..
ODUNCU Şukurler olsun, ben de iyiyim Ama seni biraz keyifsiz goruyorum nen var?..
AVCI-Bir şeyim yok!..
ODUNCU Yoksa onceki akşam canavarı vuramadın diye mi kederlisin?..
AVCI Vuramadım değil, bulamadım diye canım sıkkın!..
ODUNCU (Gulerek) Ben bu ormanda canavarın peşindeyiz diyen nice avcılar gordum, hicbiri onunla boy olcuşemedi. Sen de yıldın işte!.. Ayıp değil!..
AVCI Ben yılmadım ama bugun avcılığa tovbe edeceğim de canım ondan sıklıyor.
ODUNCU Demek korkun benim sandığımdan daha kuvvetli imiş. (Guler)
AVCI Ben yılgınlıktan değil, ana hatırı icin bunu yapıyorum.
ODUNCU Hep korkanlar boyle soyler, ben bugune kadar korkup da korktuğunu soyleyeni hic gormedim.
(Tam bu sırada ormanın icinden bir geyik cıkar. Avcının karşısına dikilir, ona dik dik bakar!)
ODUNCU (Alayla) Bak hele şuna!.. Avcıbaşı, sana şu geyik kafa tutuyor yahu!.. Tovbe etmiş bir avcı olduğunu anladı galiba! Seni umursamıyor, alay ediyor.
AVCI (Avcı birden parlar, tufeğini cevirir, geyik kacar.) Ben daha tovbe etmedim.
ODUNCU Hey avcıbaşı, mademki tovbe etmedin, seninle alay eden geyiğin ardına duşsene Ama ey avcı, nerde sende oyle koşacak bacaklar?..
(Ava, geyiğin arkasından fırlar.)
ODUNCU (Bağırır) Koş bakalım koş, sende eski soluk kalmamış arkadaş!.. Sen o geyiğe yetişemezsin!..
(Perde kapanır.)
Ucuncu Perde
(Sahneye baştanbaşa eğik bir kalas konulmuştur.
Dağın tepesine cıkan bir patikadır bu. Kacıp kovalamacanın, uzun olduğunu gostermek icin. Geyik sağ, dan girer, sola tırmanır, soldan cıkar. Yine aynı bicimle, geyikle ava sahneye bir taraftan girer bir taraftan cıkarlar. En sonunda geyik yuksek noktaya gelince birdenbire durur, başını geriye cevirir, avcı İleri atılır.)
GEYİK Dur! İlerleme, silâha da davranma ey merhametsiz, ey zalim avcı! ilerleme! Olduğun yerde dur!.. Bu calıların bir karış otesi derin bir ucurumdur. Ben seni buraya kadar evlâdımın intikamını almak icin getirdim! Durmayıp da koşsaydım, sen de peşimden koşacaktın ve bilmediğin icin, ucuruma yuvarlanıp olecektin, ama ben seni değil, seni kaybedince her şeyini kaybedecek anacığını duşundum,.. Seni olumle cezalandırmak, onu cezalandırmak olacaktı!.. Kendi acım kadar bir acıyı başka bir anneye tattırmamak icin, seni oldurmekten vazgectim.
AVCI Ey bağrını yaktığım geyik, beni bağışla! Ben yavrunu değil, seni vurmak istemiştim. O, anacığını kurtarmak icin kendisini silâhımın onune attı Onu oldurduğumu goren annem, iyi ve zararsız hayvanları oldurmemek şartıyla vaktiyle benim avcı olmama izin verdiğini soyledi Fakat iznini geri aldı ve kendi izni olmadan bir daha avlanırsam bana analık hakkını helal etmeyeceğini de bildirip beni Yedİdağın tepesine yolladı ve her tepede yedi kere havaya ateş ettikten sonra avcılığa tovbe etmemi İstedi. Ben, onun İcin yollarda idim, yine şeytana uydum. Ama artık bir daha annemin sozunden cıkmayacağım Beni affet, yaptığımı duşunemedim. İşte bak! Dağın tepesindeyiz, İlk tepeden havaya doğru tufeğimi birinci kere boşaltarak tovbe torenine başlıyorum.
(A va silâhını cevirir. O bunu yaparken sağdan, soldan, tavşan, ayı, geyik, sincap ve kuş maskelen giyinmiş ceşitli hayvanlar cıkarak şarkı soyleyip vals yaparlar.)
1-Yaşa Ey Avcı
Yaşasın ey avcı, Değiliz yabancı. Ormanın hayvanı kuşuyuz biz!.. Tra la la la la la
2- Kimimiz tavşanız, Dağlarda koşarız, Kimimiz ormanın, perisiyiz!.. Tra la la la la la
3- Gitmeden sırttan post. Sen oldun bize dost, Yaşasın sevinen dostlar da cok, Tra la la la la la
4- Korkumuz kalmadı, Yureğe dolmadı Ne tufek kurşunun ne bıcak, ok! Tra la la la la la Perde iner.
Kısa Komik Skecler
ya bu ne cok uzun offf bulamıyorum hic bi yerde yaa
Kısa Komik Skecler
cok uzun lutfen biraz kısa tiyatrolar olsun
Kısa Komik Skecler
cooooooooooooooooooook uzun lutfen biraz daha kısa olsun
Kısa Komik Skecler
ya bunlar cok uzun lutfen kısa ve 2 kişilik skecler paylaşırmısınız cok lazımmmmmmmmmmmmmmm