[IMG]http://img103.**************/img103/5512/chaplincharliegoldrushthe013ta.jpg[/IMG]

Sinema alanında başlayan amansız rekabet yapımcıları kitlelerin ilgisini cekecek yeni filmler yapmaya itti. On dakika suren tek makaralık filmlerin yanı sıra birkac makaralık uzun filmler de yapılmaya başladı. ABD'de orta sınıfa yakın oykuler ve romanlar art arda perdeye aktarıldı ve adları cevresinde efsaneler oluşturulan sinema yıldızlan ortaya cıkmaya başladı.

I. Dunya Savaşı oncesinde Avrupa'da Fransız ve İtalyan sinemaları onde geliyordu. Fransız Ferdinand Zecca, daha ABD'de sessiz sinema komedyenlerini derinden etkileyecek komedi turunu (comique) geliştirdi. Louis Feuillader Les vampires (1915; Vampirler) ve Judex'te (1916) hem cinayet korku sinemasını geliştirdi, hem de seri film uygulamasını başlattı. Bir yandan gene Fransa'da, sahne oyunlarının karmasıklı sinema uyarlamaları olan sanat filmi (filmi d'art) uygulamaları goruldu. İtalyan sineması ise 1908 ve 19l3'te iki kez cevrilen Ultimi giorni di Pompei (Pompei'nin Son Gunleri), Quo Vadis? (1912) ve Cabirkl(1914) gibi, cok sayıda figuranın ve dev dekorların kullanıldığı, uzunluğu 612 makara arasında değişen destan-tarihsel filmlerle dikkati cekti.

1920'lerin başlarında haftada 40 milyon ABD'li sinemaya gidiyordu. Sinemanın yaygın etkisi ve o yıllarda Hollywood'da materyalizm, sinizm ve cinsel serbestlik yonelimleriyle kendini gosteren Caz Cağı, filmlerin denetim altına alınması yonunde tepkilere neden oldu. Hukumetin mudahalesini onlemek icin yapımcılar, (başında bulunan kişinin adıyla) Hays Burosu olarak anılan Amerikan Sinema Yapımcıları ve Dağıtımcıları adlı orgutu kurdular. Bu buro filmlerde yapılmaması ya da dikkat edilmesi gerekli noktalan belirledi. Sonunda sucluların cezalandırılması koşuluyla genel değerlere aykırı davranışların filmlerde gosterilebileceğine karar verdi.

Bu olanaktan en cok yararlanan yonetmen ise, tarihsel ve cağdaş konulu filmlerinde cinselliğe ve şiddete oldukca yer veren ve gosterişli anlatımıyla dikkati ceken Cecil B. deMille oldu. Alman gocmeni Ernst Lubitsch ise cinsel dokundurmalı komedileriyle one cıktı.

O donemin Hollywood'unun en aykırı yonetmeni ise Avusturya'dan gelmiş olan Erich von Stroheim'dı. Filmlerinde yerleşik ahlak kurallarını karşısına alarak bu sınırların dışına taşan Stroheim, yapıtlarının geniş izleyici kitlesi tarafından beğenilmesine karşın, hem aykırı tutumu, hem de set ve kostumler icin cok para harcaması yuzunden yapımcıların tepkisini cekiyordu.

Sessiz sinemanın son yıllannda ise ABD sinemasında gittikce artan tekelleşme ve Buyuk Bunalım'ın ilk izlerinin belirmesi yapımcı şirketlerin riskten kacınmalarına yol actı ve bunun sonucunda Griffith, Sennett, Chaplin, Keaton ve Stroheim gibi yenilikci sinemacılann studyolarla calışma olanağı iyice azaldı.

alıntı..


__________________