Bir zamanlar Orman kenarındaki kulubesinde tek başına yaşayan bir oduncu varmış. Bu adam yalnızlıktan sıkılır devamlı Allah'a dua edermiş "Allah'ım ne olur bana misafir gonder" diye. Bir gun oğleden sonra iki kişi gelmiş, bir tanesi ağır yaralıymış. Yaralı olanı kendi imkanlarıyla tedavi etmeye calışmışlar ama başaramamışlar, adam geceye doğru olmuş. Sabah cenazeyi gommuşler. Diğer adam iki gun oduncunun yanında misafir kaldıktan sonra izin istemiş ve yola cıkmış. Uykusu gelince bir ağacın golgesine uzanıp yatmış ve ruyasında olen arkadaşını gormuş. Kendisine cennetten sesleniyormuş. Cok guzel bir koşku ve etrafında huri kızları varmış. "Merhaba arkadaşım" demiş, "beni cennette gorduğun icin şaşırdınmı? Bunun nasıl olduğunu merak ediyorsan gitte oduncuya sor" Adam dehşet icinde uyanmış ve oduncunun kulubesine geri donmuş. "Ruyamda arkadaşımı gordum, bana cennetten sesleniyordu, bu nasıl olabilir anlat" demiş. Oduncu da "bilmiyorum" demiş. Adam acıklamış "bak oduncu biz aslında iyi insanlar değiliz. Biz soyguncu ve katiliz, hayatımızı hırsızlık yapıp, insan oldurerek geciririz, bizim cennete gitmemiz mumkun değil, arkadaşım nasıl cennete gittiğini senden oğrenmemi istedi. Anlat ne yaptın, bu nasıl oldu" Oduncu "Ben misafir gondermesi icin devamlı Allah'a dua ederdim. Bana iki tane misafir gonderdi. Yaralı olan olunce şoyle dua ettim. Allah'ım bana iki tane misafir gonderdin, birini yanına aldın, buradakine ben izzeti ikramda bulunacağım, oradakine de sen izzeti ikramda bulun"
__________________