Bizler İslam ı birilerinin gudumunde yaşayıp, oğretilenleri Rabbimin rehberinden kontrol etme gereği duymadığımızda, ortaya cıkan imanın, Rabbimin onerdiği bir iman şekli olduğunu asla bilemeyiz. Allahın huzuruna vardığımızda eğer, uzucu bir durumla karşılaşmak istemiyorsak imanımızı, inancımızı mutlaka Allahın, sizler icin rehber olsun diye gonderdim dediği KUR’AN İLE KARŞILAŞTIRMALIYIZ. Allah bizlere rehber olsun diye gonderdim dediği kitabını, asla anlaşılması zor yapmaz. Allah yine gonderdiği kitap icin, yemin ederek sizler icin kolaylaştırdım diyorsa bircok kez, bu kitap anlaşılması zor olamaz.
Bizler İslam ı, kur’anın gudumunde yaşamadığımız takdirde, beşerin gudumune gireriz ki, bu bizleri Rabbimden uzaklaştırır. Allah velilerin ardına duşmeyin diyorsa, bu bizleri Allahın yani kur’anın gudumunde olmamızı istediğindendir. Bizler bu Dunyada imtihandayız. İmtihanımızın da, yalnız ve yalnız KUR’ANDAN OLACAĞINI RABBİM SOYLUYOR. Ne diyordu hatırlayalım.
Zuhruf 44: Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir oğuttur. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız.
Allah acıkca imtihan olacağımız kitabın kur’an olduğunu soylediği ve bu kitapta her şeyden nice ornekler verdim dediği halde bizler, hayırrrr yalnız kur’an dan sorumlu değiliz, kur’an da her şey yoktur, ozet bilgiler vardır diyenlere inanırsak, sizce gittiğimiz bu yol, Rabbim e ulaşır mı? Bu sozleri soyleyenlere şunu hatırlatmak isterim. Allah sizleri bu kitaptan sorumlu tutuyorum dediği halde (HAŞA)sozunden cayacağını, daha sonrada kur’an dışından da hukumlerden bizleri sorumlu tutacağını mı soyluyorsunuz? Bunu soyleyenin Rabbimle inatlaştığını, adaletini kucumsediğini, hatırlatmak isterim. Bunu yapmanın, buna inanmanın da cezasını, hayal bile etmek istemiyorum. Allah Maide suresi 45. ayetinde, Allahın indirdiği ile hukmetmeyenler zalimlerin ta kendisidir diyorsa, Allahın indirdiği kur’an a ozet bilgidir, orada her şey yoktur diyen, ZALİMLERİN TA KENDİSİDİR. Şunu da sakın unutmayalım. Hesabın goruleceği gun, peygamberimizin Furkan suresi 30. ayetinde soylediği gibi, Ey Rabbim benim toplumum bu kur’anı devre dışı bıraktılar diyecekse, bu sozden ibret almayan, burada anlatılmak isteneni anlamak istemeyenler, Rabbin huzurunda hicbir yardımcı bulamayacaklardır.
Bu yazımı yazmakta ki maksadım, Haşr suresi 7. ayette gecen bir cumleyi alıp, ona anlatılan konuda gecmeyen anlamları verip, beşerin yalan ve yanlışlarına delil gostermenin, bizleri nerelere surukleyeceğini gostermek icindir. Bizler kur’an ayetlerinde gecen bir kelime ya da cumleyi alıp, ona eğer kendi inanc ve hurafe itikatlarımıza delil yaparsak, bizleri nasıl dinden saptıracağını bu ornekte gorebiliriz. Ne yazık ki bu yontem o kadar cok kullanılıyor ki gunumuz İslam inancında, bunu yaptığımızda bu inancın nerelere varacağını sizler tahmin edin.
Haşr suresi 7. ayettin icinde şoyle bir cumle gecer.
(Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.)
Yukarıdaki cumleyi bahsedilen ayetten ayırıp duşunduğunuzde, inanılmaz yerlerde kullanıp, dinde acıkca kargaşa yaratabiliriz. İşte ne yazık ki İslam duşmanları icimize oyle yanlış inancları, yine kur’an dan mış gibi gosterip, bizleri can elinden vurmuşlardır, ama bunun farkında bile değiliz.
Peki, Allah yukarıdaki sozuyle nelerden bahsediyor da, peygamber size ne verdiyse alın, vermediğinden sakının itiraz etmeyin diyor? Bu cumleyle kur’an dışından bir şey vermesini asla anlayamayız, cunku sana indirdiğim ile topluma hukmet diyordu elcisine Allah. Sana indirdiğime ilaveler yaparsan, senin canını alırım diye de uyarıyordu. Peki, bu cumleyle bu sozlerle Allah ne anlatmak istiyor bizlere, gelin bu ayetin oncesine ve sonrasına da bakarak, ne anlatmak istiyor Rahman, onu Allahın izniyle anlamaya calışalım. Once bahsettiğimiz ayetin, bir oncesine bakalım.
Haşr 6: Allah'ın, onlardan (mallarından) Peygamberine verdiği ganimetler icin siz at ve deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini dilediği kimselere karşı ustun kılar. Allah her şeye kadirdir.
Bahsettiğimiz Haşr 7. ayetin bir oncesinde, savaşlarda kazanılan ganimetlerden bahsediyor ve bir konuda toplumun dikkatini cekiyor. Bu ganimetleri savaşlarda aldığınızda, hepiniz Allah adına at ve deve koşturup savaşmadınız diyor. Bakalım devamındaki ve bahsettiğimiz ayette ne diyor.
Haşr 7: Allah'ın, (fethedilen) ulkeler halkından Peygamberine verdiği ganimetler, Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar icindir. Boylece o mallar, icinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir devlet olmaz. Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının. Allah'tan korkun. Cunku Allah'ın azabı cetindir.
Allah elcisinin, İslam a karşı savaş ilan edenlerle savaşması neticesinde elde ettikleri ganimetleri, nasıl dağıtacağını topluma anlatıyor. O anı once hayal edelim isteseniz. Musluman olduğunu soyleyen bircok insan var, ama bir kısmı malını, karısını, cocuklarını bırakıp savaşa gitmeyi goze almayanlar da var iclerinde. Bu durumda bu insanların nefsi de bu ganimetlerden pay isteyecek, ya da bekleyecektir. Bakın bu insanlara Haşr 6. ayette gerekeni zaten Allah soylemişti. Peki devamındaki ayette neler soyluyor? Bakın toplanan ganimetlerin nasıl dağıtılacağını anlatıyor Allah. Rabbim her şeyden nice ornekleri değişik ifadelerle verdim ki anlayasınız diyorsa, buna da acıklık getirmiş demektir. Bakın kimler icindir diyor. (Allah, Peygamber, yakınları, yetimler, yoksullar ve yolda kalmışlar icindir.) Bu acıklamayı yapıyor ki herkes ganimetten pay istemesin. Allah ve peygambere ait kısım, zaten devletin yonetimi icin harcanacak bolumdur. Devamında yaptığı acıklamada ise bunun nedenini soyleyip, bu malların yalnız zenginler arasında dolaşması değil, fakirlere de fayda sağlaması icindir diyor. İşte tam burada o toplumun halini, iclerinden cıkacak itirazları duşunun ve hayal edin. Acaba nasıl itirazlar olmuştur ya da olacağını Rabbim bildiği icin bakın topluca uyarıp ne diyor? (Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.) Şukurler olsun Rabbim e aklı olanın, ayetleri duşunerek anlamaya calışanlara ne kadar guzel anlatıyor her şeyi. Allah bu sozleriyle, ganimeti dağıtırken, benim elcime itiraz etmeyin diyor. O en doğru bir şekilde sizlere dağıtacaktır. Peygamberiniz size neyi verdiyse onu alın, size bu konuda yasakladıklarına da itiraz etmeyin ondan sakının. Vermediyse sizin hakkınız olmadığı icindir, başkalarının hakkına mudahale etmekten sakının diyor. Şimdide bu ayetin devamına bakalım ki konuyu daha iyi anlayalım.
Haşr 8: (Allah'ın verdiği bu ganimet malları,) yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılmış olan, Allah'tan bir lutuf ve rıza dileyen, Allah'ın dinine ve Peygamberine yardım eden fakir muhacirlerindir. İşte doğru olanlar bunlardır.
İşte Yuce Rabbim cok daha net bir acıklama yapıyor ganimetlerle ilgili. Peygamberimizin ganimet dağıtımında kimsenin itiraz etmemesi icin, elcisinin ganimetten kime ne verdiyse onu almasını, kimlerin hakkı yokta istemeye kalkıyorsa, ondan sakınmasını acıkca soylemiştir. Bu malların elcisi tarafından, yurtlarından uzaklaştırılmış, Allahtan yardım dileyen yoksullara, peygamberine canla başla yardım eden fakir muhacirlere dağıtılmasını istiyor. Sonunda da rabbim ganimetlerin dağıtımında en doğru bu yolun olduğunu soyluyor.
Lutfen yukarıdaki uc ayeti birleştirip duşunun. Ucu de savaşlarda alınan ganimetlerin nasıl dağıtılmasına dair acıklamalar yapıyor. Peki, bu ayetlerin icinde gecen şu cumleyi nasıl olurda konunun dışında anlamlar yukleriz?
(Peygamber size ne verdiyse onu alın, size ne yasakladıysa ondan da sakının.)
Allah acıkca ganimetin dağıtımında, peygamberiniz sizlere ne verdiyse onu alın, vermediyse itiraz edip, almak icin uğraşmayın bu hareketten sakının diyecek, fakat bizler bu cumleyi alıp, Rabbin asla bahsetmediği başka yerlerde, başka anlamlarda kullanacağız. Bunun bizleri dinden ne derece saptırdığının farkın damıyız dostlar? Eğer farkında değilsek, lutfen Rabbin ayetleri uzerinde dikkatle ve hicbir etki altında kalmadan, hesabın goruleceği gun gelmeden cok iyi duşunelim ve inancımıza yon verelim.
Hepimiz hesabımızı kendimiz tek başımıza vereceğiz. Huzuru mahşerde yanımızda, bu Dunyada edindiğimiz, hatta yardımı olacağına cok guvendiğimiz, inandığımız hic kimse olmayacak. Cunku onlarda kendi hesabının telÂşesin de olacaklar. Gelin el birliğiyle kur’ana muracaat edelim. Onu anlamaya calışalım. Onun onaylamadığı hicbir sozun ardı sıra gitmeyelim. Peygamberimizin yolunu izlemek istiyorsak, bizlerde kur’anın yolunu izleyerek, peygamberimizin gercek ummeti olduğunu gosterelim. Hesabın goruleceği gun, yuzlerimizin ak olmasını isteyen, emin olduğumuz bilginin ardında gitmelidir. Rabbim bizleri, hesaba cekeceği kitabı apacık soylemiş ise, bunun dışındaki kitaplara bizleri yonlendirmek isteyenlere, lutfen artık kanmayalım. Kur’anı anladığımız dilden bolca okuyalım, ayetler uzerinde duşunelim, aklımızı kullanalım. Cevremizden yardımlar alıp, kur’anı cok daha iyi anlamanın yollarını izleyelim. Bunu yapmamızı Rabbim soyluyorsa, en doğru yol bu yol demektir.
Birileri bizlere, sen kur’an dan anlayamazsın, anladığın dilden okusan da işe yaramaz, sen hukum cıkaramazsın, kur’an da her şey yoktur, kur’anı anlamak icin buyuk ilim tahsil etmen gerekir diyorsa, bilmeliyiz ki bu insanlar, bizleri kur’an dan uzaklaştırmak isteyen, İslam ı kendi cıkarları doğrultusunda kullanan, Allahın emrettiği dışında cok farklı bir inanc yaratan insanlardır. Cunku Allah sizlere gonul gozlerinizi acacak, sizlere doğruyu gosterecek, kolaylaştırılmış, her şeyden nice ornekler verilen, anlaşılacak bir rehber gonderdimdiyor. Beşerin bile bir konuda yazdığı rehber kitap anlaşılıyor da fayda sağlıyorsa, nasıl olurda Yuce Rabbimin imtihan edeceği rehber kitap, guneş, gonul gozu anlaşılması zor olur? Hepimiz bu soruyu duşunelim ve imanımıza bu doğrultuda yon verelim.
Rabbim cumlemizi kur’anın rehberliğinden, onun ışığından, nurundan ayırmasın. Aklını kullanarak iman eden kulları arasına alsın inşallah cumlemizi.
SAYGILARIMLA Haluk GUMUŞTABAK
__________________