Gecen gun Cuma namazı icin camiye gittiğimde, hutbede aynen şu sozleri soyledi Muftu.
“Peygamberimiz Cuma namazının kadınlara farz olmadığını, yalnız erkeklere farz olduğunu soylemiştir.”
Tabi hic şaşırmadım, ne yazık ki gunumuzde İslam dini yaşanırken, Rabbimin rehberi bir kenara bırakılmış, rivayetlere iman edilip yaşanır olduğundan, bu tur sozleri artık yadırgamıyor insan.
Peki, gercekten peygamberimiz boyle bir soz soylemiş olabilir mi? Eğer peygamberimiz boyle bir soz soylemediyse mahşer gunu, hesabın goruleceği gun, peygamberimizin şahitliğinde bu sozlere inananlar, peygamberimize iftira atanların saflarında olacaklarını da bilmelidirler. Gelin boyle bir sozu peygamberimiz soylemiş olabilir mi, şimdide onu kur’anın yardımıyla anlamaya calışalım. Once Rabbimin cuma namazına davet eden ayeti yazalım.
Cumua 9: Ey iman edenler! Cuma gunu namaza cağırıldığı zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin icin daha hayırlıdır.
Yukarıdaki ayeti sizler okuduğunuzda, Yuce Rabbimin Ey iman edenler seslenişinden, hitabından siz yalnız erkeklere hitap ettiğini mi anladınız? Eğer yalnız erkeklere davet olsaydı, aşağıdaki ayetlerde Rabbin acıkca soylediği gibi, bu kesin bir dille orneklerle acıklanıp izah edilmez miydi?
Kehf 54: Andolsun, bu Kur'an'da insanlar icin her ornekten ceşitli acıklamalarda bulunduk. İnsan, her şeyden cok tartışmacıdır.
İsra 89: Andolsun, bu Kur'an'da her ornekten insanlar icin ceşitli acıklamalarda bulunduk. İnsanların coğu ise ancak inkÂrda ayak direttiler.
Bu acıklamaları okuyan bizler, Cumua 9. ayetinde Rabbin yalnız erkeklere seslendiğini mi duşunuyorsunuz? Eğer oyle olsaydı, bu konu acıkca belirtilmez miydi?
Diyelim ki Rabbim bu ayetinde yalnız erkeklere sesleniyor, ayetin sonundaki uyarıya bakar mısınız ne diyor?
(Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin icin daha hayırlıdır.)
Demek ki iman edenlerin cumaya davetine gitmeleri, gidenler icin cok hayırlı bir iş olduğunu soyluyor Allah. Peki, Rabbim hayırlı bir işi kadın, erkek diye ayırıp, kadınları hayırlı bir şeyden mahrum edip, onları yararlandırmayıp engeller mi? Bu ayetin devamındaki ayete de bakalım soylediklerimizi nasıl onaylıyor.
Cumua 10: Namaz kılınınca artık yeryuzune dağılın ve Allah'ın lutfundan isteyin. Allah'ı cok zikredin; umulur ki kurtuluşa erersiniz.
Lutfen ayetin son cumlesine bakar mısınız? Cuma yani, toplantı namazına gidenler icin bakın ne diyor Rabbim,( umulur ki kurtuluşa erersiniz.)Allah bu kadar onemli toplantı namazına katılanların kurtuluşa erebileceği mujdesini dahi verdiği halde, bizler nasıl olurda Rabbimin asla bir ayrım yapmadığı halde, peygamberimizin kadınlara Cuma namazı farz değildir dediğini soyleriz? İşin daha da kotusu, bu sozlere nasıl inanırız? Yoksa bizler kadınlarımızın kurtuluşa ermesini istemiyor muyuz? Bakın ne kadar mantıksız bir sonuca vardık, eğer kadınlarımıza Cuma farz değil dersek.
Bizlerin en buyuk hatası kur’an ile bağımızın olmamasıdır. Kur’an ile aramıza girenler, sen ondan anlamazsın diyerek, kendilerini ruhban sınıfının gorunmez kahramanları ilan etmişlerdir. Rehbere muracaat olmayınca, soylenenleri Allahın sozu sandığımızdan, gozu kapalı inanmışız her soylenen sozlere. HÂlbuki eğer baksaydık Rabbin rehberine, eğer onun yontemini uygulasaydık, neler gorecektik, anlayacaktık, hissedecektik ah bir bilsek. Bakın Allah kullarına ne yapmasını oneriyor kur’an icin.
Muhammet 24: Peki bunlar, Kur'an'ın anlamını inceden inceye duşunmuyorlar mı? Yoksa kalpler uzerinde o kalplerin kilitleri mi var?
İşte izleyeceğimiz yol ve yontem. Kur’anı anlayarak bolca okuyup, anlamını inceden inceye duşunmek olmalıdır. Duşunun lutfen beşerin yazdığı ciltlerce dolusu kitapları okuduğumuzda anlıyoruz da, Rabbin rehber olsun sizlere dediği kitabımı anlayamayacağız? Bakın kur’anı okuyanlar, anlamaya calışanlar icin ne diyor Allah? Bunu yapanın kalpleri uzerindeki kabukları, kilidi acılacak ve Rabbin guneşi nuru dolacaktır. Boyle bir insan nasıl olurda yaratıcısının sozlerini anlayamaz? İşte kalplerimizin kilitli kalmasının nedeni, bu ayetten anlaşılıyor. Bizlerin kur’an ile bağımız koparılmışta ondan.
Bakın Allah Araf suresi 31. ayetinde ne diyor.
Araf 31:Ey Âdemoğulları!(Âdemin evlatları) Tum mescitlerde suslu, guzel giysilerinizi kuşanın. Yiyin, icin fakat israf etmeyin. Allah israf edenleri sevmez.
Allah ayette Ey Âdemoğulları diyor, bu hitabı sakın erkeklere hitap ediyor diye anlamayınız. Burada hitap edilen, Âdem soyundan gelen tum insanlaradır. Yani daha anlaşılır şekliyle hitap, EY ADEMSOYU şeklindedir. Peki, ne diyor Âdem soyundan gelen kadın, erkek ayrımı yapmadan hepsine? Mescitlere giderken, yani topluca ibadete giderken suslu, temiz, guzel kıyafetlerinizi giyin de oyle gidin diyor bizlere. Suslu kıyafeti sizce kimler daha cok giyer ve ozenir, erkekler mi kadınlar mı? Şimdi bu durumda da hitap edilen toplum yalnız erkeklere diyebilir miyiz? Bunu soyleyen Rabbim e ve elcisine yalan sozler isnat etmiş olacağının farkında olmalıdır. Allah her şeyden nice ornekler verdim diyorsa, Rabbin acıklamadığı, hukum vermediği bir konuda peygamberimizin hukum vermeyeceğini cok iyi bilmelidir. Bizler kur’anı kendi nefislerimizin doğrultusunda anlamaya calışırsak bu guzel dini yaymamız, insanları İslam a davet etmemiz, mumkun olmayacaktır. İyice araştırdığımızda şu sozleri bizlere isnat ettiklerini goreceksiniz. İslam dini ve kur’an erkeklere hitap ediyor. İşte Rabbimin asla soylemediği halde, bizlerin bu yanlışa duşmemizi İslam duşmanları o kadar guzel kullanıyorlar ki, inanın huzuru mahşerde bunun hesabını Rabbim e veremeyiz, bunu da unutmayalım.
Allah kur’an da kadın ve erkek ayrımı yaparak acıkladığı konuları hatırlayınız, cok acık detaylar verir ve izah eder bizlere. Ornek olarak şu ayete bakınız.
Nisa 127: Senden kadınlar hakkında fetva soruyorlar. De ki: "Onlar hakkında fetvayı size Allah veriyor." Yazılmış hakları olanı kendilerine vermeyip de kendileriyle nikÂhlanmak istediğiniz kadınların yetimleri hakkında, ezilip horlanan cocuklar hakkında, yetimler icin adaleti yerine getirmeniz hakkında. Kitap'ta olup da yuzunuze karşı okunan şeyler var. Hayır olarak yaptığınız her şeyi Allah, hakkıyla bilmektedir.
Peygamberimize yalnız kadınları ilgilendiren bir konu soruluyor ve bakın Rabbim hemen nasıl devreye giriyor ve ne diyor? Sana kadınlarla ilgili konuda ki fetvayı ben sana veriyorum diyor ve acıklama yapıyor. Acıklamaya dikkat edin, kur’a nın başka bir yerinde onlar icin acıklama yaptığı konuları hatırlatıp, onların hakkını sakın yemeyin diye izah ediyor. Bu ve buna benzer cok ornek vardır kur’an da. Sizler tum bu ornekleri gordukten sonra, acaba Cumua suresi 9. ayetinde Rabbimin EY İMAN EDENLER diye seslenişinden yalnız erkeklere hitap ediyor diyebilir misiniz? Peygamberimizin Cuma namazı yalnız erkeklere farzdır, dediğine inanabilir misiniz bu durumda?
Şimdide bu konunun, Rabbin huzurunda hesap gunu, nasıl bir sorguyla karşılaşabileceğimizi hayal edelim. Huzuru mahşerde Allah, elcisine donup de, ben Ey iman edenler diye tum kullarıma hitap ettiğim halde, sen mi yalnız erkeklere Cuma namazı farzdır dedin diye sorduğunda, acaba peygamberimiz nasıl bir cevap verecektir?Bu orneği verdiğimde ne geldi biliyor musunuz aklıma? Rabbin Hz. İsa kıssasında şoyle soracağını soyluyor hesap gunu elcisine. Ey resulum sen mi soyledin, ben Allahın oğluyum diye kullarıma dediğinde, Hz. İsa şoyle cevap vereceğini soyluyor. Elbette hayır Rabbim, ben soyleseydim sen bunu bilirsin. İşte değerli kardeşlerim aynen bu ornek bahsettiğimiz konu icinde gercek olacak, huzuru mahşerde ve Rabbim elcisine bu konuyu aynı bu şekilde soracak ve diyecek ki? Ey resulum sen mi soyledin Cuma namazının yalnız erkeklere farz olduğunu dediğinde, acaba Allah resulu ne cevap verecektir? Gelin bu sorunun cevabını huzuru mahşerde birlikte alalım. Merak etmeyin o gun goz kapayıncaya kadar cok cabuk gececektir.
Şunu sakın unutmayalım, Allah anlayasınız diye apacık ve detaylı gonderdim dediği kur’an da, Cumua suresinde hic ayrım yapmadan, Ey iman edenler diye sesleniyorsa tum iman edenlere, peygamberimizin bu onemli toplantı namazının yalnız erkeklere farz olduğunu soylemeyeceği cok acıktır. Tum bunları cok iyi duşunup, hesap gunune hazırlıklı olmamızın en doğrusu olacağını hatırlatırım. Her cumaya gidişimde, eşimi evimde bırakarak tek başıma gitmemin uzuntusunu Rabbim biliyor. Boyle bir ortamı yaratarak kadınlarımızı toplumdan ve kurtuluşa yaklaştıran yoldan uzaklaştıranlar, Rahmana elbette hesap vereceklerdir.
Rabbim bu ve buna benzer soruların sorulduğu hesap gunu, sanıya değil, kur’an gerceklerine iman eden ve hesap gunu yuzleri gulen kullarından eylesin bizleri inşallah.
SAYGILARIMLA Haluk GUMUŞTABAK
__________________