Bizler kıymetli bir eşya alırken kılı kırk yarar araştırır, soruşturur oyle alırız. Alacağımız eşyanın, malın en guzelini en sağlamını almak icin azami caba gosteririz bu iş icinde zaman harcarız. Peki dostlar, acaba dinimizin inancımızın temellerini oluşturan kuralların doğruluğunu, sağlamlığını aynı şekilde araştırıyor muyuz, onun icinde aynı zamanı harcıyor muyuz dersiniz? Hic sanmıyorum, bizler ne yazık ki nefsimizin esiri olmuş, bu Dunyanın zevkine gozleri kapalı dalmış, onun zevkiyle sarhoş olmuş insanlar olarak, İslam’ın gercek değerleriyle uğraşacak vakti, ona ayırma gereği bile duymuyoruz. Zaman ayırdığını iddia edenlerde genelde ne yazık ki Rabbin rehberine zaman ayırmak yerine, beşerin sozlerine genelde zaman ayırdığını goruyoruz.
Bugun sizlere, yaptığımız yanlışlara kucuk bir ornek vermek istiyorum. İşin kotusu de kur’anı rehber almayışımız sonucu, onun adaletinden habersiz oluşumuz sonucunda, peygamberimizin adını kullanarak, kasıtlı ya da istem dışı duşunmeden iyi niyetle soylenen yanlış sozleri ayıramadığımızın, cok acık bir orneğini sizlere hatırlatmak istiyorum. Kur’an adaleti emreder bizlere. Hicbir şeyin karşılıksız kalmayacağını ne yaparsak karşılığının bulunacağı, hardal tanesi kadar yapılanın hesap gunu karşımıza cıkacağı orneğini verir kur’an bizlere. Allah buyuk gunahlardan sakınmamız gerektiğini hatırlatarak, diğerlerini bana dua etmeniz benden yardım dilemeniz şartıyla affedebileceğinin mujdesini verir. Fakat ne yazıktır ki bizler genelde dinimizi Rabbin rehberinden oğrenmeyip, beşeri bilgilerle İslam ı yaşamayı sectiğimiz icin buyuk hatalar yapar, gerceklerden uzak yaşarız. Sizlere vermek istediğim şu orneği lutfen once hicbir etki altında kalmadan aklınızın ve mantığınızın, değer yargılarına gore değerlendirmenizi istiyorum. Acaba aşağıdaki sozleri peygamberimiz soylemiş midir, bu sozler kur’anın hukumlerine uyuyor mu? Ya da bu sozu soylemişse aslında nasıl soylemiş olabilir,gelin bunun uzerinde birlikte kur’an ışığında duşunelim.
—La ilahe illallah Muhammed en Resulullah diyen kimse ateşe (cehenneme) girmez. Cehennem ona haram kılınmıştır”
—La ilahe illallah diyenin gunahları silinir, yerine o kadar sevap yazılır.
Yukarıdaki sozleri gercekten peygamberimiz soylemiş olabilir mi? Gelin kur’an ışığında duşunelim, eğer onay alıyorsak rehberden o zaman doğrudur diyelim. Once akıl ve mantık suzgecinden gecirebiliyor muyuz bu sozleri, buna bakalım. Bir insan Allaha ve peygamberine inandığını soylemekle, yaptığı tum kotuluklerden gunahlardan kurtulabilir mi? Birde ustune ustluk bunu tekrar ederek kurtulduğu gunahların yerine, o kadar sevap alabilir mi? Sanırım bunun adaletle, hukukla yakından uzaktan bir ilgisinin olamayacağını mantıkla izah etmenin bir yolu asla olamaz. Mantığın ve aklın kabul etmediğini, kur’anın da onay vermeyeceğini gelin birlikte gorelim.
Şimdide gelin Yuce Rabbin kitabına bakalım, acaba bu kadar kolay mı yaptığımız yanlışlardan, sapkınlıklardan, gunahlardan kurtulmanın yolu? Karşımızdaki insanın hakkını hukukunu hice sayacağız, ona elimizden gelen zulmu yaptıktan sonrada, La ilahe illallah Muhammed en Resulullah diyerek, bu yaptıklarımızın cezasından kurtulacağız? Sanırım bu cumleleri okurken bile siz boyle bir adaletin doğru olamayacağını duşunduğunuzu biliyorum. Peki, bu sozlere nasıl olurda inanan onca Musluman kardeşimiz vardır dersiniz? Ben bunu şoyle değerlendiriyorum. Ya Rabbin kelamıyla hic muşerref olmamış ona danışmamış, ya da okuyup tebliğ aldığı halde bunları gormezden gelenler icin, hani bircok kez Rabbim şoyle soyler bu insanlar icin; Ben onların gozlerine perde, kulaklarına ve gonlune muhur vurmuşumdur diyor ya, sanırım boyle bir durum olsa gerek. Başka bir acıklamasını goremiyorum. Şimdide Rabbin kitabına bakalım ne diyor ve bizleri nasıl uyarıyor?
Nahl 76: Allah, şu iki kişiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hicbir şey beceremez ve efendisinin ustune bir yuktur. Onu nereye gonderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, doğru yolda yuruyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu?
Enbiya 47: Biz ise, kıyamet gunune ait duyarlı teraziler koyarız da artık, hic bir nefis hic bir şeyle haksızlığa uğramaz. Bir hardal tanesi bile olsa ona (teraziye) getiririz. Hesap goruculer olarak biz yeteriz.
Hicr 92–93: Rabbin hakkı icin, Biz onların hepsine mutlaka ve muhakkak butun yaptıklarını soracağız.
Değerli dostlar, sizce yukarıdaki sozlerden bir cumleyle kurtulacağımızı, hesap sorulmayacağını bağışlanacağımızı ve tum gunahlardan kurtulabileceğimizi mi anladınız? Allah her şeyden nice ornekler verdim dediği kitabında, bu turlu sozlerle kendilerini kandıranlara, oyalayanlara cok guzel sesleniyor ve bakın ne diyor iman eden kullarına ve dikkatlerini cekiyor.
Necm 32: Oyle kişilerdir ki onlar, gunahın buyuklerinden ve iğrencliklerden cekinip kacınırlar. Bazı kucuk surcmeler haric. Hic kuşkusuz, senin Rabbin affı geniş olandır. Sizi en iyi bilen O'dur: Hem sizi topraktan oluşturduğu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulunduğunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize cıkmış gostermeyin; kimin sakındığını en iyi bilen O'dur.
Gercekten Yuce Rabbim İman edenlere buyuk gunahlardan sakının, benden af dileyenin affını kabul ederim der, ama kendi kendinizi temize cıkarmayın diye de uyarır. Demek ki kimin sakındığını, kimin takvaca ustun olduğunu rabbim yalnız ben bilirim diyorsa, bizler de kendimizce işin kolay yolunu bulmaya calışmamalıyız. Allah bakın gunah ve sevap konusundaki adaletini nasıl bildiriyor bizlere.
Enam 160: Kim bir guzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kotulukle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır.
Şunu asla unutmamalıyız ki hesaba cekilmeyecek hic kimsenin olmadığını cok acık bir şekilde soyluyor Rabbim ve diyor ki, gonderilen elcileri de hesaba cekeceğiz. Allahın guvenine mazhar olmuş elcilerini bile hesaba cekeceğini soyluyor da, kendi gunahları icin dua etmesini istiyorsa elcisinden, sanırım bizlerin işinin bu kadar kolay olmayacağını cok iyi bilmemiz gerektiğinin artık farkına varmalıyız.
Araf sur.6.ayet: Yemin olsun, kendilerine elci gonderilenleri muhakkak hesaba cekeceğiz; gonderilen elcileri de mutlaka hesaba cekeceğiz.
Yuce rabbim Allah aşkıyla iman yolunda giden, secdelerinde Alla a duada, niyazda bulunan zamanını boş gecirmeyen kulları icin bakın nasıl dua ederler diyor bizlere.
Furkan 65: Ve şoyle yakarırlar: "Rabbimiz, cehennem azabını bizden uzak tut! Doğrusu, onun azabı inatcı ve yapışkandır.66. Ne kotu bir durak yeridir o (KARARGÂH), ne kotu bir dinlenme( KONAKLAMA) yeri.
Bizler işin kolay yolunu bulmuş kendimizi inandık, iman ettik demekle temize cıkararak, bize cehennem azabının hic dokunmayacağını soyler dururuz. Fakat bakın Rabbim gercek iman edenler ne diyormuş ve neye inanıyormuş ve nasıl dua ediyorlarmış, ayeti anlamaya calışalım şimdi de. Cehennem azabının insanlar uzerine adeta yapıştığını ve kurtulmanın zor olduğunun bilinciyle Rabbine yalvarıyor ve bakın cehennem hakkında ayetin sonunda ne diyor, bence dikkatle bu sozlerin uzerinde duşunelim.(Ne kotu bir durak yeridir o(KARARGÂH), ne kotu bir dinlenme ( KONAKLAMA) yeri.)Burada anlatılmak istenen iki onemli nokta var. Birincisi durak, karargÂh yeri olması, diğeri ise dinlenme, konaklama yeri. Dikkat ederseniz cok farklı iki anlamı olan sozcuklerle anlatılmak isteniyor. Birincisinde kalınacak, durulacak son nokta, diğerinde ise kotu bir dinlenme, konaklama yeri. Dinlenme yeri derken de, gecici ama bir muddet kalınacak hic istenmeyen bir yer olduğu anlaşılıyor. Burada sorulacak bir soru var sanırım. Ne kadar kalınacak. İşte Rabbim bu konuda hicbir acıklama yapmadığı halde bizler, yine kendimizi temize cıkarmak adına kolayını bulmuş ve ne diyoruz biliyor musunuz? İman ettiğini soyleyen Muslumanlar burada hic kalmayıp, cehennem ateşi bizleri hic yakmayacak ve buradan gecmek ve gormek maksadıyla gececeğimizi soyleyebiliyoruz. Allah bizleri affetsin. İşte beşerin adaleti. Yaptıkları onca kotuluklerden nede guzel sıyrılıyoruz, kurtuluyoruz. HÂlbuki bakın yine Furkan suresi 65. ayette verdiğim ornekte olduğu gibi, Rabbim ne diyordu bizlere.
Meryem 71: İcinizden oraya uğramayacak hic kimse yoktur. Bu, Rabbin uzerinde kesinleşmiş bir hukumdur. 72 Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri uzerinde cokmuş bırakacağız.
Yukarıdaki ayeti, Rabbin sozlerini lutfen anlamaya calışalım. Allah icinizden hic kimse yok ki cehenneme uğramayacak olmasın diyor ve bu bilginin kesin bir hukum olduğunu da belirtiyor. Fakat bu hukmun devamında ise yine yuce Rabbin adaletini goruyoruz ve bakın nasıl bir mujde veriyor iman edenlere.( Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız.) Demek ki iman eden, kendisini koruyan, kullarını daha sonra Rabbin kurtaracağını soyluyor. Burada ki sozcukte onemli. Dikkat ederseniz kurtarılmaktan soz ediyor Rabbim. Demek ki iman edenler bir esaret altında, zor bir durumda ki Rabbim onları kurtaracağını soyluyor bulundukları yerden, zalimleri iman etmeyenleri ise dizleri ustunde cokmuş cehennemde ebedi bırakacağını bildiriyor. Dikkat ederseniz kimin ne kadar kalacağı konusunda hicbir bilgi vermiyor. Dikkatle duşunmemiz gereken konu iman edenlerin kurtarılacak olması. Kurtarılma sozu kimin icin soylenir? Zor bir durum icinde olanlar icin elbette. Bizlere duşen acıklanmayan bir konuda yorum yapmak yerine, burada en az kalmanın yolunu aramak olmalıdır. Peki, Rabbin kendi katında olan bir bilgi hakkında acıklama yapmadıysa bizler kendimizce bilmediğimiz konularda acıklama yapıp, ondan sonrada bu bilginin Allah katından olduğunu soyleyebilir miyiz? İşte yaptığımız en buyuk yanlışta buradan kaynaklanıyor zaten. Rabbimin hic acıklamadıkları bilgileri, bizler kendimizce ilaveler yaparak acıklamakla ve bunlar Allah katındandır demekle, haramın en buyuğunu işlediğimizin farkında bile değiliz. Bakın bunu yapanları Rabbim nasıl uyarıyor.
Araf 33;De ki: Rabbim ancak acık ve gizli kotulukleri, gunahı ve haksız yere sınırı aşmayı, hakkında hicbir delil indirmediği bir şeyi, Allah'a ortak koşmanızı ve Allah hakkında bilmediğiniz şeyleri soylemenizi haram kılmıştır.
Ayeti dikkatle incelediğimizde, Allah hakkında hicbir delil indirmediği bir şeyi ve Allah katında bilmediğimiz şeyleri soylememizi HARAM kıldığını soyluyor. İşte yaptığımız yanlışın nerelere ulaştığının uzucu kanıtıdır. Haram sozcuğunu kur’anda gecen yine haram kıldım dediği konularla lutfen karşılaştırınız. İşte o zaman yaptığımız yanlışın farkına daha iyi varacağımıza inanıyorum. Allah oraya uğramayacak hic kimse yoktur diye hukum verdiyse, yine cehennemim cok kotu durak yeri ve kotu bir dinlenme yeri olduğu acıklamasını da yaptıktan sonra, iman eden korunan kullarını kurtaracağı mujdesini verdiyse rabbim, bizlere duşen acıklanmayan konularda fikir yurutmek olmamalıdır. Bizlerin yapması gereken, Rabbin rehberinden feyiz alarak onun yolundan yurumeye calışıp, en az hata yapmanın yollarını arayıp, cehennemde O KOTU DİNLENME YERİNDE, EN AZ KALMANIN YOLLARINI ARAMALIYIZ. Bizler Rabbin acıklamadığı konuların peşinde koşmak yerine, acıklanan ve apacık hukumler verilen, orneklerle acıklama yapılarak, anlatılanlardan dersler cıkarıp, YUCE RABBİM E YAKIŞIR BİR KUL OLMANIN, YOLUNU ARAMALIYIZ.
Yukarıda ornek verdiğim La ilahe illallah Muhammed en Resulullah diyen kimse ateşe (cehenneme) girmez, Cehennem ona haram kılınmıştır sozunu, acaba peygamberimiz bu şekliyle mi soylemiştir? Yoksa La ilahe illallah Muhammed en Resulullah diyen kimse bu sozu ozde, benliğinde yaşadığında cehennemde en az konaklayan ummetim olacaktır demiş olması daha buyuk ihtimal değil midir sizce? Yorum sizlerin. Doğruyu gercek doğruyu Rabbim bilir. Bizlere duşen Rabbin rehberiyle yaşamak tum soylenenleri onun suzgecinden gecirmek ve imanımızı onun nuruyla guclendirmek, yon vermek olmalıdır.
Dilerim Rabbimden, bizler Yuce Rabbim e yakışır bir kul olup, o kotu dinlenme yerinde en az kalan kulları arasında oluruz.
SAYGILARIMLA Haluk GUMUŞTABAK
__________________