1. Topluluk hĂ‚linde yardımlaşarak yaşayan, kibĂ‚r, nĂ‚zik, terbiyeli, gorgulu kimse.
İnsan medenî olarak yaratılmıştır. Hayvanlar medenî yaratılmadı. Şehirde birlikte yaşamağa mecbûr değildirler. İnsan, nĂ‚zik zayıf yaratıldığı icin, pişmemiş yemek yiyemez. GıdĂ‚ elbise ve binĂ‚nın hazırlanması lĂ‚zımdır. YĂ‚ni san'atlara ihtiyĂ‚cı vardır. Bunun icin de araştırmak, duşunmek, tedkîk etmek (incelemek), tecrube yapmak (denemek) ve calışmak lĂ‚zımdır. Fen ve san'at, insanlığa yaratılış îcĂ‚bı lĂ‚zımdır. (KınalızĂ‚de Ali Efendi)
2. Medîne'de nĂ‚zil olan Ă‚yet-i kerîmeler ve sûreler.
Kur'Ă‚n-ı kerîmdeki sûrelerin seksen yedisi Mekkî (Mekke'de nĂ‚zil oldu, indi), yirmi yedisi Medenî'dir. (Ubeyd bin Ka'b)
Kur'Ă‚n-ı kerîmdeki hudûd (cezĂ‚lar) ve mîrĂ‚s paylarını (ferĂ‚izi) bildiren sûrelerle, kafirlerle cihĂ‚da izin veren ve cihĂ‚d (muhĂ‚rebe) hukumlerini bildiren ve munĂ‚fıklardan bahseden sûreler Medenî'dir. (Zerkeşî
__________________