1. Usûl-i fıkıh ilminde, mÂnÂsı acık olduğu hÂlde soyleyenin maksadını ifÂde etme husûsunda kapalı, gizli soz.
"KÂtil mîrÂscı olamaz" hadîs-i şerîfinde kÂtil lafzı hafîdir. Bu kelimenin, kasten bilerek adam oldurenin mîrÂscı olamıyacağı husûsunda mÂnÂsı acık olduğu hÂlde, hat ile oldurenin de bu hukmun altına girip girmediği husûsunda kapalıdır. Bu kapalılık sebebiyle Âlimler bu konuda farklı hukumler bildirmişlerdir. (Serahsî
MÂide sûresinin otuz sekizinci Âyet-i kerîmesinde hırsıza verilecek cezÂdan bahsedilmektedir. Âyet-i kerîmedeki sÂrık (hırsız) kelimesi hafîdir. Cunku tarrÂr (yankesici) ve nebbÂşı (kefen soyucuyu) da icerisine aldığı hususunda kapalıdır. Bunun icin, Âlimler, Âyet-i kerîmede hırsıza verilecek cezÂnın, yankesiciye de verileceğinde sozbirliği ettikleri halde, kefen soyucu hakkında ihtilÂf etmişler, farklı hukumler bildirmişlerdir. (Serahsî, Molla Husrev)
2. Tasavvufta Âlem-i kebîrdeki beş latîfeden biri.
Kalb, rûh, sır, hafî ve ahf latîfelerinin asılları, kokleri Âlem-i kebîrdedir. İnsanın dışındaki varlıklara "Âlem-i kebîr" denir. (İmÂm-ı RabbÂnî
Hafî okunacak yerde cehrî (acık), cehrî okunacak yerde hafî okunursa secde-i sehiv lÂzım olur. (Halebî
__________________