KÂdılar uc kısımdır: Biri Cennet'te, ikisi Cehennem'dedir. Hakkı bilen ve ona gore hukum veren kÂdı Cennet'tedir. Hakkı bilen fakat ona gore hukum vermeyen kÂdı Cehennem'dedir. Bilmediği hÂlde hukum veren kÂdı da Cehennem'dedir. (Hadîs-i şerîf-İbn-i MÂce, Ebû DÂvûd, Tirmizî
KÂdı yerine oturunca, onun yanına iki melek iner ve zulmetmedikce ona yol gosterirler. Onu muvaffak kılmaya calışırlar. Eğer zulmederse, oradan ayrılıp kendi hÂline bırakırlar. (Hadîs-i şerîf-Ebû DÂvûd)
KÂdı da muftî gibi mutlak olarak Ebû Hanîfe'nin kavilleriyle (ictihadlarıyla, fetvÂlarıyla) amel etmeli, ondan sonra Ebû Yûsuf'un, ondan sonra İmÂm-ı Muhammed'in, daha sonra İmÂm-ı Zufer ve Hasan ibni ZiyÂd'ın fetvÂlarıyla bu tertip uzerine hukum vermelidir. (SecÂvendî
KÂdının muctehid olması evlÂdır, daha iyidir. Eğer muctehid kÂdı bulunmazsa Âdil, sÂlih, dîninde emniyetli, aklında, anlayışında guvenilir olan biri secilir. Ayrıca fıkhı ve sunneti de iyi bilmesi lÂzımdır. (İbn-i HumÂm)
__________________