
İnsanların Kuran ahlakına uygun, barış ve huzur icinde yaşamalarını engellemek amacıyla her acıdan faaliyet gosteren Şeytan, farklı farklı pek cok şekilde dinsizliği yaymaya calışır. Şeytanın telkinleri ve yonlendirmesiyle insanların bazıları inkar eder, din ahlakına karşı mucadele yuruturler. Bu mucadelede dunyanın hemen her koşesinde aynı carpık mantıkları one surer, aynı konuşmaları yapar, aynı hilelere başvurur, aynı tepkileri verir, aynı şekilde davranırlar. Fakat bu, insanlar tarafından alınan ortak bir kararın sonucu değildir; Şeytan'ın farklı dillerden ve farklı ırklardan insanlara din ahlakına karşı olmaları icin aynı telkinleri vermesiyle gelişir...
Din ahlakının yaşanmaması bir toplum icin olabilecek en onemli tehlikelerden biridir. Zira, boyle toplumlarda, hızla ahlaki cokuntu yaşanır, toplum huzuru ve duzeni bozulur. Ustelik bundan toplumun hemen hemen tum bireyleri zarar gorur. Boyle bir tehlikeyle karşı karşıya gelmemek icin dinsizliğe karşı fikri mucadele icinde olmak son derece onemlidir. Ancak, bu fikri mucadeleyi yuruturken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bunların en onemlilerinden biri ise, dinsizlik tehlikesinin her zaman organize bir hareket olarak ortaya cıkmayabileceğidir.
Dinsizliğin Mantığı
Allah’ın varlığı ve birliğinin binlerce apacık delili olmasına rağmen bazı insanlar inkarlarında direnirler ve Allah’ın tum insanlara emri olan din ahlakını yaşamaktan surekli olarak kacınırlar. Şuphesiz, bu cok cahilce bir tutumdur. Cunku insanın hayatı boyunca arayışında olduğu gercek huzuru, mutluluğu ve guveni bulabilmesinin tek yolu yaratılışına, diğer bir deyişle Allah’ın emrettiği din ahlakına gore yaşamasıdır. Din ahlakını yaşamayan bir insanın, imkanları ne kadar geniş olursa olsun, gercek mutluluğu yaşamasına imkan yoktur. Gun icinde yaşanan ve mutluluk gibi gorunen anlar ise hem cok kısa ve gecicidir hem de coğunlukla bu insanlar, gercekte mutlu değildirler, sadece mutluluk taklidi yapmaktadırlar.
Din ahlakı insanların sabırlı, merhametli, hoşgorulu, itidalli, vicdanlı kısaca guzel huylu bir hayat yaşamalarını sağlar. Herkesin din ahlakına uygun olarak yaşadığı bir toplumda ise, huzur ve itidal toplumun geneline hakim olur. Bireyler her zaman sevgiyle, merhametle ve anlayışla karşılık gorurler.
Buna rağmen bu acık gerceği inkar eden insanlar, din ahlakının yaşanmaması icin buyuk bir mucadele yuruturler. Cunku coğunlukla menfaatleri, din ahlakına uygun olmayan kotulukler uzerine kuruludur. Ancak bu mucadeleyi coğu zaman organize olmadan gercekleştirirler. Din ahlakına karşı bir durum geliştiğinde, birbirini hic tanımayan, daha once hic aynı ortamda bulunmamış kişiler aynı amacla biraraya gelebilirler. Sokakta daha once birbirini hic gormemiş kişilere sorular sorulduğunda benzer cevaplar verirler, farklı mekanlarda birbirine benzer mantıklarla neredeyse aynı konuşmaları yaparlar, farklı yerlerde hemen hemen aynı sloganları atarlar. Ve genellikle bunlar tek bir merkezden organize edilmezler, ama şeytani bir etkiyle aynı mantığa sahiptirler. Bu mantık, dinsizliğin mantığıdır.
Dinsizliğin mantığını belirleyen ve yonlendiren ise şeytandır. Şeytanın telkinleri ve yonlendirmesiyle bu insanlar inkar eder, din ahlakına karşı mucadele yuruturler. Bu mucadelede dunyanın hemen her koşesinde aynı carpık mantıkları one surer, aynı konuşmaları yapar, aynı hilelere başvurur, aynı tepkileri verir, aynı şekilde davranırlar. Bir ayette Allah şoyle buyurmaktadır:
"... Gercekten şeytanlar, sizinle mucadele etmeleri icin kendi dostlarına gizli-cağrılarda bulunurlar..." (Enam Suresi, 121)
İnkar edenlerin dinsizliğin propagandasını yapmaları ve din ahlakına karşı mucadele etmeleri icin onları asıl yonlendiren guc şeytandır. Başka bir şekilde ifade edersek, şeytanın cağırmasıyla organize olmasalar da ortak hareket edebilirler. Şeytan, farklı dillerden ve farklı ırklardan insanlara din ahlakına karşı olmaları icin aynı telkinleri verir. Onlar da şeytani yonlendirmeyle aynı şekilde hareket ederler. Gerekli bir durum oluştuğunda, şeytanın ilhamıyla, taraftarları ne yapmaları gerektiğini hemen anlarlar, hangi cumleleri soyleyeceklerini, hangi mantıkları kuracaklarını, hangi yolları izleyeceklerini bilirler. Bunun neticesinde de organize olmamış bir dinsizlik hareketi ortaya cıkar.
İman Edenlerin Sorumluluğu
Allah’ın iman edenlere bildirdiği en buyuk sorumluluklardan biri, iyiliği emretmek ve kotulukten menetmektir.
Muminlerin bu sorumluluğu yeryuzunde kotuluğu yaygınlaştırmak icin caba yurutenlere karşı da ciddi bir fikri mucadele icinde olmalarını gerektirir. Bu onemli sorumluluğu yerine getirirken, hedefin doğru belirlenmesi -Allah’ın izniyle- sonuca cok daha cabuk ulaşılmasına vesile olacaktır. Bunun icin muminlerin karşılarındaki asıl tehlikenin organize olmamış dinsizlik, yani şeytanın telkiniyle buyuyup gelişen dinsizlik olduğunun bilincinde olmaları gerekir. Allah Kuran’da şeytanın insanlara cok farklı yonlerden yaklaşıp, onları şaşırtacağını haber vermiştir:
"Dedi ki: “Madem oyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) icin mutlaka Senin dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra muhakkak onlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Onların coğunu şukredici bulmayacaksın.”" (Araf Suresi, 16-17)
Bu nedenle şeytanın telkinleri ve hileleri farklılıklar gosterebilir, ama ozunde mantığı aynıdır. Bu tehlikeyi etkisiz hale getirmenin yolu ise acıktır: Din ahlakının yaygınlaşması icin surekli caba icinde olmak. Bunun icin de, Allah’ın varlığının ve birliğinin apacık delillerinin surekli anlatılması, insanları din ahlakından uzaklaştıran felsefe ve akımların carpıklıklarının ortaya cıkarılması, din ahlakının insanlara kazandıracağı guzelliklerin gundemde tutulması son derece onemlidir. Geniş capta yurutulecek bu fikri mucadele, şeytanın kimi insanlar uzerindeki etkisini kıracak ve insanların din ahlakına ısınmalarına vesile olacak hayati bir yoldur. Allah bu yolda mucadele edecek kullarına başarı ve zafer mujdelemiştir:
"Andolsun, (peygamber olarak) gonderilen kullarımıza (şu) sozumuz gecmiştir: Gercekten onlar, muhakkak nusret (yardım ve zafer) bulacaklardır." (Saffat Suresi, 171-172)
__________________