Derin deniz dipleri, radyoaktif alanlar veya uzay boşluğu gibi yerler insanların calışmaları icin hep riskli bolgeler olmuştur. Bu yuzden gelişen elektronik ve bilgisayar teknolojisi sayesinde bu gibi yerlerde insanlar yerine gorev alacak robotlar uretilmeye başlanmıştır. Ne var ki, her robot, her ortamda başarılı olamamaktadır. Bu nedenle muhendisler yaptıkları işe ozgu robotlar tasarlamak yerine, calışacakları ortamlara uygun robotlar tasarlamak yoluna gitmişler ve işin yapılacağı ortamda yaşayan bir canlıyı ya da o canlının bazı ozelliklerini taklit etmeye başlamışlardır.
NASA da bu gelişmeler ışığında uzay calışmalarını kolaylaştıracak, yılan şeklinde yapay zekalı bir robot geliştirmiştir.
NASA'nın Super Kobrası
California'daki Ames Araştırma Merkezi'nde geliştirilen yapay zekalı robot yılan, 5 yıl icinde dunya dışındaki gorevine hazır olacak. Bu robot tıpkı bir yılan gibi yavaşca surunecek ve engellere tırmanabilecek.
Robot yılan projesinin muhendisi Gary Haith, bu robotun, dik yamaclar ve cok engebeli arazileri olan bir gezegende, tekerlekli robotların yapamadıkları işleri kolayca yapabileceğini belirtiyor. Robot yılan bir yuzeye tırmanırken yuk taşıyabiliyor, bir yapı inşa edebiliyor veya var olan bir konstruksuyona bakım yapabiliyor. Robotun bu ozelliği sayesinde, uzayda, yani yercekimsiz ortamda dahi, bir gemi ya da bir uzay ussu inşasında rahatlıkla kullanılabileceği belirtiliyor.
Robot yılan, koşullar ne kadar zor olsa dahi Mars'ta keşifler yapabilecek. Kameralarla donatılacak robot, tekerlekli bir robotun asla ulaşamayacağı noktalarda calışabilecek. 2.5 santimetre capındaki robot yılanlar dunyada petrol borularını incelemede de kullanılabilecekler.
Surunuyor Ama Gercek Bir Yılan Kadar Başarılı Değil!
Peki neden NASA, gercek bir yılan gibi her yone doğru surunebilen bit robot uretememektedir? Cunku bu cok zor bir tasarımdır. Gercek bir yılanın kıvraklığına erişmek cok zordur. Amerikalı, Alman ve Japon bilim adamları farklı yonlere doğru surunebilen robot yılanlar tasarlama konusunda halen calışmaktadırlar. Bunun icin her noktasında mikro kontrol mekanizmaları bulunan ve dinamik hareketler yapabilecek robotlar uzerinde araştırmalar yapılmaktadır.
Gercek Yılan Derisi Benzeri Yapay Kaslar
Bilim adamları, "Elektro Aktif Polimerler (EAP)" adında yapay kaslar geliştirerek robotlar icin gercek yılan kılıfları uretebilmeyi ummaktadırlar. EAP'ler basit, hafif ve metalle kaplanmış plastik uzun şeritlerdir. Bunlara elektrik verildiğinde tıpkı bir kas gibi kasılıp gevşerler. Bu sayede EAP'li bir yılanın, hareket etmesini sağlayacak başka ek bir mekanizmaya ihtiyacı kalmayacağı belirtilmektedir.
Kanserle Mucadelede Yılan Zehri Kullanılacak
Yılanın insanoğluna faydaları, robotlara ilham kaynağı olmakla bitmiyor. Yakın gecmişte Guney Koreli bilim adamları, ulkelerinde bulunan bir yılan turunun zehrinin kansere karşı etkili olduğunu acıkladılar.
Guney Kore'nin başkenti Seul'daki Yonsei Universitesi'nde gorevli bilim adamı Chung Kwang Hoe, "agkistrodon saxatilis" yılanının zehrinin fareler uzerinde yapılan deneylerde kanser hucrelerini oldurduğunun tespit edildiğini belirterek, zehrin yan etkisinin ise cok az olduğunu belirtti. Bilim adamları, zehrin ozellikle akciğer, bağırsak ve cilt kanserinde etkili olduğunu kaydederek, farelerde elde edilen olumlu sonucların insanlar icin de gecerli olup olmadığını henuz bilmediklerini soylediler. Yılanın zehrini laboratuvarda coğaltmayı başaran bilim adamları, zehirden yapılan bir ilacın piyasaya cıkmasının en az 4 yıl sureceğini belirttiler.
Yılanlardaki Muhteşem Tasarım
Robotların başaramadıkları bircok şeyi yılanlar sahip oldukları ozellikler sayesinde yaratıldıkları ilk gunden bu yana hic şaşırmadan gercekleştirmektedirler.
Surunmek En Kolay İş!
Orneğin ilerlemek ve her yone kıvrılabilmek yılanlar icin cok kolay bir iştir. Yılanların uzun ve dar govdeleri pullu bir deriyle kaplıdır. Govdelerinin alt yuzeyinde bulunan pulları yerde kıvrıla kıvrıla ilerlemelerine yardımcı olur. Geniş pullar ise arka kenarlarından yere bastırarak ve purtuklu yuzeylerden destek alarak govdeyi one doğru itmeye yararlar. Yılan bu hareket yontemini hızlı gitmek istemediği zamanlarda kullanır. Kayarcasına hızlı ilerleyişte, govdesini yanlara doğru kıvırır ve pullarından da yardım alarak taş ve bitki gibi destek noktalarını kullanır.
Muhteşem Isı Algılama Sistemi
Cıngıraklı yılanın başının on kısmındaki yuz cukurlarında bulunan ısı algılayıcılar, avın vucut sıcaklığının neden olduğu kızılotesi ışınını saptar. Bu saptama, ortam sıcaklığındaki 1/300'luk bir derece artışını saniyenin binde 35'i kadar kısa bir surede tespit edebilecek kadar hassastır.Bu hassasiyet o kadar fazladır ki, yılan kendisinden uzaklaşmış olan avının ayak izlerinden yayılan ısıyı tespit ederek onu takip edebilir. Yılanın bu hassas ısı algılama duyusu sadece av bulmaya yaramaz. Isı algılayıcılar, kışları gecirecekleri sıcak bir mağara veya ağac kovuğu bulmalarındaki en buyuk yardımcılarıdır.
Yılanın ısı algılayıcı sistemi kendi vucut ısısından bağımsız olarak calışmaktadır. Sırf bu bile hayvanın sisteminin, tesaduflerden uzak, ustun bir planlamanın urunu olduğunu gostermektedir. Eğer ısı algılayıcıları, hayvanın kendi vucudundan yayılan ısıyı da dikkate alsalardı sistem surekli olarak sinyal verecekti. Bu sinyaller yılanın cevredeki ısı kaynaklarından aldığı sinyalleri perdeleyecek ve sistemi felc edecekti.
Yılan, koku alma organı olan catal dilinin yardımıyla, koyu karanlıkta yarım metre ilerisinde yere comelmiş hareketsiz bir farenin durduğunu anlayabilir. Gece karanlığında bile olsa, ısı algılayıcı sistem sayesinde avının yerini hatasız tespit eder. Yılan once avına sessizce sokulur, saldırı mesafesine girer, ardından boynunu yay gibi gerer ve avının uzerine buyuk bir hızla atılır. Bu sırada 180 derece acılabilen guclu cenesindeki dişlerini avına gecirmiştir bile. Tum bunlar, bir otomobilin yarım saniye icinde sıfırdan 90 km/saat hıza erişmesi ile eşdeğer bir suratte olup biter.
Yılanın Vucudunda Urettiği Oldurucu Silah
Yılanın, avını etkisiz hale getirmek icin kullandığı en buyuk silahı olan 'zehir dişleri'nin uzunluğu 4 cm kadardır. Bu dişlerin ici oyuktur ve zehir bezlerine bağlıdır. Bez kasları, yılan ısırdığı anda buzulur ve zehri once diş kanalına, oradan da avın cilt altına basıncla puskurturler. Yılan zehri, ya avın merkezi sinir sistemini felce uğratır ya da kanını pıhtılaştırarak olumune neden olur. Bazı yılanların 0,028 gramlık zehri, 125.000 fareyi oldurecek kadar gucludur. Zehir, avın yılana bir zarar vermesini engelleyecek kadar cabuk etki eder. Artık yılanın yapacağı iş, felce uğramış avını son derece esnek olan ağzıyla yutmaktır.
Yılanın zehirli oluşu herkes tarafından bilinen bir konu olduğundan, hemen hic kimse bunun nasıl olabildiği uzerinde duşunmez. Oysa, bir hayvanın başka bir canlıyı zehirleyerek oldurme gibi bir "teknoloji"ye sahip olması, gercekten de muhteşem bir ozelliktir. Yılanın ağzında yer alan zehir sistemi, son derece kompleks bir yapıdadır. Bu cok parcalı sistemin tek bir parcası dahi olmasa, sistem calışmaz. Bu da yılanın avlamak icin sectiği hayvanlara yem olmasıyla sonuclanacaktır.
İşte yılanın bu muhteşem yetenekleri karşı karşıya olduğumuz dizaynın ne denli detaylı olduğunu bize gosterir. Bilim adamların yıllarca suren calışmalar sonunda urettikleri robot yılanlar, gercek yılanın sadece birkac ozelliğini kısmen taklit edebilmektedirler. Taklit edilmesi cok zor olan butun bu ozellikleri yılanın kendi aklıyla tasarlamış olması ya da bu muhteşem mekanizmaların tesadufen oluşmuş olmaları elbette imkansızdır. Yılan ancak Yuce Rabbimizin ilhamıyla hareket etmektedir. İnsanların yılanlardan oğrenecekleri daha pek cok şey olduğu cok acıktır. Yılan tum bu muhteşem ozellikleriyle Allah'ın ustun ilminin bir tecellisidir. İnsanlarsa bu ilmin sadece Allah'ın izin verdiği kadarını kavrayabilirler. Allah Kuran'da şoyle bildirir:
"Allah... O'ndan başka İlah yoktur. Diridir, kÂimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Goklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. İzni olmaksızın O'nun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, onlerindekini ve arkalarındakini bilir. (Onlar ise) Dilediği kadarının dışında, O'nun ilminden hicbir şeyi kavrayıp-kuşatamazlar. O'nun kursusu, butun gokleri ve yeri kaplayıp-kuşatmıştır. Onların korunması O'na guc gelmez. O, pek yucedir, pek buyuktur." (Bakara Suresi, 255)
__________________