15 Ağustos 2006 !



Nostradamus'un nasıl calıştığını artık cok iyi anlıyorum ! Onun bir medyum gibi gaipten mesaj aldığını duşunenler coktur... Oysa, cok iyi bir gozlemci, matematikci ve astrolog olduğunu biliyorum.Ozellikle 1999 yılındaki Guneş tutulması konusunda yazdığı ve tek tarih iceren kehaneti yuzyıllar sonrasını kapsayan Ephemeris hesapları yaptığını gosteriyor. Eğer gokyuzu enerjilerini tetikleyen bir kozmos olayı varsa, orada bir değişim olacaktır formulu her zaman gecerlidir. Guneş tutulmaları kozmos enerjileri icinde dunyayı en fazla etkileyen gokyuzu hareketleridir. Tutulmaların oluşturacağı enerjilerin buyukluğunu anlamak icin okyanusların kac metre yukselip alcaldığını duşunmek yeterlidir ! Denizcilerin mesleki oğretileri icinde onemli bir yeri olan gelgit (tide) hesapları, okyanuslara kıyısı olan limanlarda şaşkınlık verecek kadar onem kazanır. Zira, geminin bağlı olduğu rıhtımda 10 metreden fazla yukselip alcaldığını gorebilirler....



Dunya uzerinde gozle gorulen buyuk değişimler oluşturan tutulmalar Guneş ve Ay'ın Duğumler duzlemindeki buluşmalarından veya karşıt yerleşmelerinden meydana gelir. Deprem kuşakları ile sarılmış kıtaların daima hareketli oldukları da bilinen bir gercektir. Faylar sonu gelmez bir enerji birikimine ve zamanı geldiğinde boşalmasına neden olacaktır. O halde tutulmalar ile depremler arasında bir ilişki olduğuna karşı gelmenin ne anlamı var ? Bazı insanlar gokyuzu işaretlerinin bir saat dakikliği icinde calışmasını umuyorlar. 29 Mart 2006 tarihinde oluşacak tam Guneş tutulması hemen bir deprem oluşturmalıdır diye duşunuyorlar ? İşte yanılma noktası budur. Bir deprem veya benzer felaketin meydana gelmesi icin başka bir gokyuzu tetiklemesi gerekir.



Astrolojide ortaya koyduğum ve orneklerle desteklediğim yeni teorim, kaderin şifresinin doğuma değil, hamile kalma anına bağlı bir kozmos bilmecesi olduğunu ileri suruyordu. O halde, gokyuzu enerjilerinin negatif yonlerde yoğunlaşma oluşturacağı zamanlarda bir kadının hamile kalması veya cocuk doğurması da astrolojik bir hatadır ! İşte, deprem olasılığı bir yana bırakılsa bile 15 Ağustos 2006 tarihi bu acıdan cok onemli bir zamanı gostermektedir ! Okurlarımdan yeni teorimle ilgili destekleyen veya kaynaklar gosteren mesajlar alıyorum. Londra'dan yazan F.K. şunları acıklıyor : " 18. Yuzyılda yaşamış İbrahim Hakkı diye birisinin Maarifatname adlı bir kitabı var. Bir ansiklopedi gibi. Bilmiyorum , hic rastladınız mı ? Bu kitapta cocuğun anne rahmine duştuğu saatler icin değerlendirme yapıyor. Orneğin, Cuma gunu oğle saati gibi. Bazı gunlerde dollenen yumurtadan cıkan cocuğun hırsız ve dolandırıcı olabileceğini soyluyor. Gunlerin kendi başına boyle bilgisel değerleri var mı acaba ? En azından o da yumurtanın dollendiği zamana dikkat cekiyor, doğum zamanına değil..."



15 Ağustos 2006 tarihinde oyle bir gokyuzu tablosu olacak ki, deprem olasılığını bir yana bıraksak bile kesin bir şekilde kadının hamile kalmaması veya o tarihte doğum yapmaması gerekiyor. Bu tarihte atılacak boyle bir adımın gelecekte cok uzucu sonuclar ortaya cıkartması astrolojik bir gercektir.



Aşağıdaki resimde 15 Ağustos 2006 gunune ait Gok yuzu yerleşimleri Batı tipi bir horoskopta gorulmektedir.

[IMG]http://img241.**************/img241/1681/15augrk2.gif[/IMG]

15 Ağustos 2006 Tarihine ait Batı tipi horoskopta Gokyuzu tablosu


Gokyuzu yerleşimlerinde Sabit Burclar cok onemlidir. Burada meydana gelecek sert gorunumler dunyayı etkileyecek felaketlere yol acabilirler. Buyuk olayların tetikcisi sabit burclardaki negatif enerjiler olmuştur. 15 Ağustos 2006 tarihindeki sert yerleşimler de, Boğa-Aslan-Akrep-Kova gibi sabit burclardaki gezegenler arasında meydana gelmektedir. Venus, Merkur, Saturn ve Guneş Aslan burcunda toplanmıştır. Nostradamus kehanetlerinde Aslan burcunda toplanan ve sert acılar yapan gezegenler icin daima dikkat cekmiştir.



Sabit burclarda toplanan ve aralarında sert gorunumler yapan gezegenler dışında kalan Mars ve Uranus arasında sert karşıt gorunum vardır. Mars-Uranus karşıt acısı daima kazalara, ani olumlere ve cinayetlere tetikleme yapan yerleşimdir. Buna ilaveten sabit yıldızlar icinde bulunan ve yıkımlara sebep olduğu eski Horary Astrolojide ileri surulen, ALGOL yıldızı da Boğa burcundaki yerleşiminde sert gorunume neden olmaktadır.



Gokyuzu tablosunda AY Duğumlerinin olaylara karışmadıkları gorulebilir. Oysa, bu yanlıştır. Ay Duğumleri Balık ve Başak burclarında yerleşmişlerdir. Ay Duğumlerinin "Karmik Kontrol Gezegenleri" Jupiter ve Merkur olmaktadır. Karmik Kontrol Gezegenleri de sabit burclarda (Akrep-Aslan) yerleşerek aralarında sert kare gorunum oluşturmaktadır. Bu yerleşimde oluşan negatif enerjilerin nesilleri etkileyecek kotu tohumlar atabileceğini acıklamaktadır.



Gokyuzu tablosunun olağanustu olaylara gebe olacağını gosteren başka bir yerleşimi de AY oluşturmaktadır. Bu surecte Boğa burcundan gecen Ay "Gorunum Rotasyonunda" (Void of course), yani Boğa burcuna girip cıkana kadar oluşturduğu acılarda once Venus ile kare acıyla başlamakta ve son gorunumu Guneş ile kare olarak tamamlamaktadır. Bu işaret de olağanustu bir şeylerin gelişeceğini acıklamaktadır.



Son olarak gokyuzu tablosundaki "Orta Noktalar" dan (Midpoints) bahsedeceğiz. Astrolojide Orta noktalar da horoskopun duyarlı yerleridir. 15 Ağustos 2006 tarihindeki tum Orta Noktalar birbiriyle sert kare acılar oluşturacaktır !



Boyle bir gokyuzu tablosu dunya capında yıkıcı olaylara işaret sayılabilir ama, biz iddiamızı sınırlı tutarak sadece anne adayları kadınların dikkatini cekeceğiz. Hamile kalmak veya cocuk doğurmak icin kozmosun en yanlış zamanıdır !




--------------------------------------------------------------------------------

Copyright Astromistik - Yucel Sugen - 2006




DUNYAYI VE TURKİYE'Yİ ZORLAYACAK GOKYUZU TABLOSU



Onumuzdeki yıllarda dunyayı zorlayacak ceşitli olaylar beklenmektedir. Bunlar icinde doğa olayları ile savaşlar on plana cıkmaktadır. Siz sinemada rahat koltuğunuza gomulup aksiyonlu bir Hollywood filmini seyrederken, Irak'ta bir yerde bombalar patlamakta ve yuzlerce insan olmekte olabilir. Deniz kıyısında uzanmış guneşlenirken Uzak Doğuda Tsuami bir adayı yok edebilir ! Tum bunların başka bir zamanda sizin başınıza gelmeyeceğinin artık bir garantisi yoktur. Gokyuzu enerjileri muthiş tetiklenmekte ve negatif etkiler hemen felaketlere sebep olmaktadır. Nostradamus'un kehanetleri icinde yer alan Korent'den Efes'e kadar Ege kıyılarını batıracak bir depremin onumuzdeki yuz yıl icinde olması beklenmektedir.Marmara sahillerini ve İstanbul'u yerle bir edecek fay kırılmasının geciktiği bilinmektedir. O halde gelecek oldukca zorludur......



2006 Yılında 29 Mart'ta tam Guneş tutulması olacak ve Turkiye'den izlenecektir. Kuzey yarım kuresini etkileyecek onemli bir tutulmadır. Bu sırada gokyuzu enerjileri negatiftir. Turkiye'nin haritasında T.Saturn-N.Guneş karesi olacaktır. Bu tutulmanın ardından ulkemizi sarsacak doğa olayları beklenmelidir.



Dunyanın enerji sorunları bize savaşların kacınılmaz olduğunu acıklamaktadır. Guclulerin silahı demokrasidir. Yeraltı zenginliklerine sahip ulkelerde demokrasi yoksa gucluler bu silahı kullanacaklar ve demokrasi getirmek bahanesi ile yıkımlar olacaktır. Bu silahı kullandırmamak icin Turkiye'de bundan sonra daima işleyen bir demokrasinin olması zorunludur. Halen Başbakan olarak en guclu durumdaki partinin başında olan liderin doğum haritasında Ay yerleşimi buyuk zarar gormuştur. Akrep burcunda yerleşen Ay, Mars ile kavuşumda olup her iki yanındaki evlerde Rahu ve Saturn ile kuşatılmıştır. Bu yerleşim insana buyuk maddi başarılar ve varlıklar verir ama, cok zorlu bir son hazırlar. Gelecekte oluşan zararların sadece harita sahibinin hayatını etkilemesi duşunulemez. Cevresindeki pek cok insan da bundan zarar gorecektir. Doğal olarak ulkemiz de bu zararlardan payına duşeni alacaktır.



Turkiye'nin horoskopunda yakında Progres Guneş Kova burcuna girecektir. Bazı astrologlar bunun bir yukselim zamanı olacağını ileri surmektedir. Progres Guneş Kova burcundaki yolculuğunda doğum haritasının 5.evindeki Guneş, Venus ve Jupiter ile kare acılar yapacaktır. Ayrıca progres Guneş Kova burcu yolcuğunda zararlı 8.evde olacaktır. Bu işaretlere bakarsak onumuzdeki yılların ceşitli sorunlar getireceğini ve bazı bedeller odeneceğini anlayabiliriz.



Tum bu olumsuzluklar icinde ulkemiz yine de yol almakta devam edecektir. Zira, bu sonuc bir determinizm olgusudur. Turkler hayata bakışları itibariyle en buyuk sorunları atlatabilen bir ulustur. Onumuzdeki yıllarda bizi bekleyen surprizler hem yukselişi hem de tuhaf engelleri işaret etmektedir. Zaman ilerledikce bu konuları iceren acıklamaları "Astrogundem"sayfalarında bulacaksınız.



--------------------------------------------------------------------------------



DUNYANIN SONU YAKLAŞIYOR MU ?



Medyada populer olan bir inanc olgusu da dunyanın sonuna bicilen tarihsel yaklaşımlardır. Her sene dunyanın sonu ilan edilir. Gecmişi ve bilgisi ne olduğu belirsiz kişiler ekrana cıkartılır ve kıyametin ne zaman kopacağı anlattırılır. Gecenlerde, bir haber programında şifre cozucu (!) kişiye Turkiye'de ihtilal olacak mı diye sorulunca program tiyatroya donuşuverdi !



Şifre cozuculerin hesaplarına gore kıyamet 2100 yılından sonraki 25 yıl icinde kopacaktır. Kıyamet kopması dunyanın, evrenin veya sadece insanlığın yok olması şeklinde duşunulebilir. Bunların ayrı ayrı bir tarihi olabilir. Şimdi, size Vedic astrolojisinin nasıl bir hesaplama yaptığını acıklayacağım. Bu hesaplar binlerce yıllık astroloji birikiminin urunudur.



Hint astronomları "Mahayuga" zamanı denen başlangıcta tum gezegenlerin Aries (Koc) noktasında dizilmiş olduğunu ileri surerler. Bu gezegenler sonraki Mahayuga başladığında yine aynı noktada dizilmiş olurlar. Ekvator uzerinde ve 76 derece doğu boylamında olan Mahayuga noktasının bir donuş periyodu 4.320.000 yıldır. 71 Mahayuga bir Manvantra (308.448.000 yıl) eder. 14 Manvantra bir Kalpa veya "Brahma" gunu (4.320.000.000 yıl) etmektedir.



Yaşanan "Kalpa" icinde 6 adet Manvantra gecmiş olup yedincisi yaşanmaktadır. Bu durumda 7 tane daha Manvantra gelmesi gerekmektedir. 7 Tane Manvantra icinde 27 Mahayuga gecmiştir ve şimdi 28.ci Mahayuga icindeki son Yuga yaşanmaktadır. Halen bulunulan Kalpa icinde gecen yıllar hesaplandıktan sonra yaşanan Yuga'nın sona ermesi icin 426.920 yıl gecmesi gerekmektedir. Hint Astronomları evrenin yaşamına bictikleri Brahman yaşı ise 315 trilyon yıl olmaktadır. Bu durumda icinde bulunulan Yuga'nın bile sona ermesini kac insan nesli goremeyecektir.



Gelecek yorumumda (Futurology) one surulen en tehlikeli gelişme dunya nufusunun coğalmasıdır. Bu sayfayı okumaya başladığınızdan itibaren dunyaya 2000 yeni bebek daha gelmiş olmaktadır. Nufus artışı, cevre kirlenmesi ve bakımsızlık nedeniyle insanlık sonraki yuzyıllarda buyuk tehlikeler ile karşılaşacaktır. Normal astrolojik analizler insanlığın sonunu gostermez. Gokyuzu işaretlerine gore yapılan analizlerde en tehlikeli tablo Ağustos 1999 tarihindeki Guneş tutulması sırasında olmuştur. Oysa, dunya ve insanlık hala yerinde durmaktadır !



Başka bir bilim adamına gore 4000 yılında ters donen dunyanın magnetik alanı insanlık ve canlılar icin zor yuzyılları başlatacaktır. Yeni bitkiler, yaratıklar ve virusler ureyecektir. Canlıları uzayın zararlı kozmik ışınlarından koruyan tabaka zarar gorecek ve mutasyon (hucre değişimi) hız kazanacaktır. Bunların sonucunda insanlık zarar gorebilir. Tum bu kotumser goruşlere karşın dunyanın yerinde duracağı anlaşılmaktadır.



Dunyaya zarar vermesi beklenen diğer tehlike uzaydan gelecek bir goktaşının carpmasıdır. Dunyayı tamamen yok edecek buyuklukte bir gok taşının gezegenler arası dengeleri oluşturan cekim gucu nedeniyle bir yorungeye oturması beklenmelidir. Bir yorungeye oturmayacak kadar kucuk kutleler de dunyaya carpsa bile bir kac yuz yılı kapsayan karanlık bir cağ başlatabilir. Bunun da dunyanın sonu olmayacağı belli olmaktadır.



Dunyanın sonunun nasıl olacağını ve kıyametin ne zaman kopacağını konuşmak icin henuz cok erken. Yapılması gereken şey dunyanın daha iyi bir yer olması icin neler yapılması gerektiğini bulmak ve uygulamak olmalıdır. 2005 Yılında insanların kucuk bir bolumu uygarlığın tum nimetlerinden faydalanmayı surdururken, buyuk kesimi ise yokluk, hastalık ve diğer sorunlarla boğuşmayı surdurecektir.
__________________