Namaz, beden boyutu itibariyle, ruhun nûrunun artması ya da halogramik mikrodalga bedenin enerjisinin yukselmesi icindir!.
Bilincli de yapılsa, bilincsiz de yapılsa bu yonuyle hĂ‚sılası alınır ve terk edilmesi, kişinin ruh boyutunda cok şeyler kaybetmesine yol acar...
Ruh, olumotesi yaşamda kullanacağı tum nûrunu yĂ‚ni enerjisini bu dunyada zikir, namaz gibi calışmalarla beyinden alır!...
Obur Ă‚lemde beyin beyin olmadığı icin, orada ibadet de yapılmaz, gereksiz olur!...
Burada kılınmayan namazın, yapılmayan zikrin orada telĂ‚fi edilmesi muhĂ‚ldir!.
Bu yuzden oraya gidenler, daima, “keşke dunyaya geri donsek” deyip dururlar...
Bir ust mertebeye ait namazlar ikĂ‚me edilmese dahi, bu yuzden beden namazının kılınması kişinin geleceği dolayısıyla zorunludur!.
Ve kişi hangi mertebede olursa olsun, nasıl bedenin gereği icin yenilip iciliyorsa, ruh bedenin ihtiyacı icinde zikrin yapılması ve namazın kılınması mecbûrîdir.
Gelelim mi'rĂ‚c olması yonune...
“Namaz, muminin mi'rĂ‚c ıdır” hadis-i şerifi namazla mi'rĂ‚c yapılabileceğini gostermektedir...
Mi'rĂ‚c bizim tarafımızdan ancak namazla gercekleşeceğine gore, namaz nedir?
Bildiğimiz bedenle devam edilen mi?...
Yoksa, şuur boyutunda yaşanılan bir hĂ‚l mi?...
İşte burada bahsedilen namaz, “kılınan” bir namaz değil, “ikĂ‚me” olunan, “vustĂ‚” orta namazdır ki; beden boyutuyla madde boyutu ile VĂ‚hidiyet Ă‚lemi arasında tam orta noktada yĂ‚ni şuurun kendisinin beden ve ruh olmadığını farkettiği ancak TEK'lik noktasında da kendini henuz bulamadığı; bu ikisinin ortasındaki noktada daha doğrusu tam ortada ikĂ‚me edilen “orta namazdır”, “SalĂ‚t-ı VustĂ‚” !...
Şuur, beşer, birim olmadığını farketmiştir; var olanın TEK olduğunu farketmiştir; TEK'in dışında hicbir şey olmadığını farketmiştir; ancak ne var ki, hĂ‚lĂ‚ birimsel bir şuur olarak TEK'e yonelik bir halde, “O”nu seyretme durumundadır...
Ve bu hĂ‚liyle “Orta Namazı” ikĂ‚me etmededir...
Hak vĂ‚kî olur, fĂ‚ni helĂ‚k olur, olumun hakikatı tahakkuk edip, birimsel şuur “Akl-ı Evvel” hĂ‚line donuşur ise...
Varlıkta “BĂ‚kî Allah'tır” hukmu zĂ‚hir olur ise...
“Dur!...Rabbin namazdadır...” sırrı Ă‚şikĂ‚r olur ise...
Yuce ZĂ‚t, ilminde, tum mertebelerde kendi esmĂ‚sını seyreder ise...
Seyreden ve seyredilen ve seyr TEK'e rucû eder ise...
“DĂ‚imî Namaz” tahakkuk tahakkuk etmiş olur ki;
BÂKÎ ALLAH'tır!.
NOT : Alıntıdır. Yazının tamamını BURADAN okuyabilirsiniz.
__________________