Cundeb bin Damre, cok zengin ve cok yaşlı ve dort erkek evlÂd sahibi Mekke'li bir muslumandı. Hicret edememeşti. Bircok musluman Mekke'den Medine'ye; Resulullah'ın yanına gocmuşken O'nun hÂl Mekke'de durup kalması yureğini yakıyordu. Nis sure-i şerifesi, bu yangını harlandırdı; ihtiyar cınar tutuştu. Sure "mu'minlerden mazereti olmadan yerlerinde oturup kalanlar; elbette mallarıyla canlarıyla Allah yolunda cihad edenlerle bir olamazlar!" Diye buyurarak devam ediyordu. Cundeb radıyallahu anh, Rabbine yalvarmaya başladı:
- Allahım! Hicret etmemek icin benim hicbir mazeretim yok! Buna rağmen hÂl buradayım! Halbuki Habibin Medine'de. Ey Allahım! Benim bu şehirden rızkımı kaldır. Beni muşriklerin yanından ayırarak hicret yurduna gonder. Oraya gitmek Resulunle olmak; O'nun hizmetinde bulunmak istiyorum...
İhtiyar musluman, cok gecmeden hastalandı. EvlÂdları yatağının onune diz coktuler; onlara dedi ki:
- Beni Mekke'den cıkarın!
- Nereye cıkaralım babacığım; nereye gitmek istiyorsun?
- Hasretinde olduğum yere; hicret yurduna; Resul aleyhisselamın yanına.
EvlÂdları:
- Peki babacığım, dediler. Derhal!..
...ve mubarek sahabiyi bir deveye bindirerek yola duştuler...
Hayvanın uzerinde hasta ve yaşlı bir insan; onde uzayıp giden sapsarı col, tepede yakıcı guneş var ama elde ozlenilen Medine'ye kavuşacak kadar omur var mı? Hayır. Ne yazık ki Cundeb hazretlerinin omru Medine yakınlarına varıldığında bitti...
Şimdi eshab-ı kiram'da bir merak:
- Acaba, diyorlar. Cundeb bin Damre muhacir mi; hicret sevabına kavuştu mu?
Nisa suresinin yuzuncu ayeti kerimesi geldi...evet; Cundeb radıyallahu anh Medine'ye varmamış olsa da hicret etmiştir ve hicret sevabına da kavuşmuştur.
www.huzurpinari.com
__________________