“İman etmedikce cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikce de gercekten iman etmiş olmazsınız” buyuran Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem), imanın temeline sevgiyi yerleştirmiş oluyor. Boylece ilişkilerimizde zorlamaya ve gosterişe dayalı olmayan, icimize yerleşmiş bulunan ve şahsiyetimizin ayrılmaz parcası haline gelmiş olan “karşılıklı sevgi ve muhabbet” ile ayakta duran bir toplum oluşturmamız gerektiğini ikaz ediyor.

Yukarıdaki hadis-i şerifin baş tarafında da Resûlullah Efendimiz şoyle buyuruyor: “Size, gecmiş ummetlerin iki (manevi) hastalığı sirayet etmiştir: Haset ve kin. Bunların her biri kazıyan (bir ustura) dır ki kılları kazır ve tıraş ederler demek istemiyorum; bunlar dinin kokunu kazır...” Şu halde bu olumsuz ozellikler silinip kazınmadıkca, ne kadar cok ibadet edilirse edilsin, istenilen neticeyi elde etmek kolay değildir. Cunku edilen ibadetlerin sevabını bu hastalıklar bir ustura gibi kazıyıp yok etmekte ve ateş gibi yakmaktadır: Zira Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) bir uyarısında da şoyle buyurmuştur: “Hasetten sakının. Cunku haset, ateşin odunu yakıp yediği gibi iyi amelleri yiyip tuketir.”

Semerkand Takvimi
__________________