MevlĂ‚na Celaleddin Rumî Hazretleri Mesnevi-i Şerif’te beyan buyurmuştur ki: İnsanın ruhunu emziren iki ana vardır: Melek ve şeytan... Elbette meleğin de şeytanın da sutu olmaz. Bundan maksat, onların vasfına uygun olan sıfatlardır ve mecazidir.
Melek kimin ruhunu emzirirse, o helĂ‚l kazanca ulaşır. Şehvet ve gazap gibi hayvanî kuvvetleri takviye eden gıdayı emziren de şeytandır. Gazap geldiğinde, mumin insanın aklının ucte ikisi gider.
Gıdası haram olanın ameli cirkin olur. Kimin ruhunu da melek emzirir ve kalbine yoldaş olursa, o kimse ibadet ve taata ulaşır, halim-selim olur adeta melekleşir.
Şeytan kimi emzirirse, isyana, harama, gunaha, şehvet ve gazaba, haram lokmaya doğru meyleder.
Şunu unutmamalıdır ki, bir kimse nefsanî hazlara kapılarak isyan ve gunahtan hoşlanıyorsa, kendinde olumsuz değişiklikler goruyorsa, bedenine haramı katıp katmadığını araştırmalıdır.
Haram lokma yendiği dakikada melek ilhamını keser. Rahmanî feyz ve bereket kalbe inmez. Boylece o kimsenin sıfatı değişir. Onun icin dervişliğin yuzde doksanı helĂ‚l lokmadır. Yuzde onu da gayrettir.
İbadet ve taatin gucu helĂ‚l lokmadadır. Namazlara kalkamıyorsan, zikirlerden lezzet alamıyorsan, Allah adamları ile ulfet ve sohbetten hoşlanmıyorsan, karnındaki haram lokmaya dikkat et! Sarhoş adam namazda da sallanır, Kur’an okurken de sallanır. Oruc tutsa, ertesi gunku orucunda sarhoşluk devam eder. Haram lokma yiyenin sarhoşluğu, tovbe de etse kırk gun surer.
İlim, hikmet, aşk ve merhamet helĂ‚l lokmadan, gazap, şehvet, dert ve bela haram lokmadan meydana gelir. Bilinmez mi ki buğday ekilen yerden arpa bitmez. Arpa ekilen yerden de buğday bitmez. Buğday insan, arpa hayvan gıdasıdır. Sen buğday cinsinden ye. Yani insana helĂ‚l olana dikkat et. İnsanı ilĂ‚hi emirlerin dışına cıkaracak cirkin işlere girme.
Helal lokma tohum gibidir. Meyvesi guzel fikir, tefekkur ve tovbedir. Haram lokma afyon gibidir. İnsanı gaflete surukler, Allah’a itaatten uzak bırakır.
Helal lokma minare gibidir, yukseltir. Haram lokma komur kuyuları gibidir, aşağı aşağı indirir.
Ey sofi! Şeytana uymamak, tovbeni bozmadan sabit kalmak istiyorsan, yediğini arındır, dinin emirlerine uydur.
Nasıl mı? Haram katma, faiz sokma! Faizli lokma ebediyyen kalbi harap eder.
Bir konuda haramı helĂ‚l gormek isteyen bir adam yuz hocaya fetva soruyor. Doksan dokuzu haram, bir tanesi helĂ‚l derse, elbette ki doksan dokuzu dinlemek gerekir. Bir kişi yanılabilir, unutabilir, okuduğunu yanlış anlamış olabilir. Haram olan şeyi helĂ‚l saymak icin bahane aramamalıdır.
Allah TealĂ‚ haram ve helĂ‚lin yanında şupheliyi de yaratmıştır. Şupheliden sakınmak gerekir. Şuphelilerden sakınan namusunu, ırzını, dinini, her şeyini korumuş olmakla yukseklerin yukseğine yukselir. Demek ki Allah’a kavuşmanın, diğer bir tabirle veli olmanın başlangıcı şupheliden sakınmaktır.
Şuphelinin harama goturebileceği goz onune alınarak cok dikkatli olmalıdır. Gunumuzde pek cok şupheli mesele vardır ki, muslumanların onları helĂ‚l kabul etmesinden korkulur.
Habib-i Huda s.a.v. hadis-i şerifte buyurur ki:
“HelĂ‚l ve haram bellidir. Bir de ikisinin arasında şupheliler vardır. İnsanlardan bircoğu şuphelileri bilmez. Kim şupheliden sakınırsa, muhakkak o dinini ve haysiyetini temizlemiştir. Sakınmayan harama duşer.”
Şuphelileri terk etmek kulun imanını kĂ‚mil eder. Şuphelileri terk etmeyen şeytanın tuzağına duşer, harama yaklaşır. Haramın kucuğune yaklaşan kişi, eğer bunu onemsemezse buyuk gunahlara girer. Boylece kendi kalbini ifsat eder ve cehenneme mustehak olur.
semerkand dergisi temmuz sayısı
__________________