Bakara Sûresi'nin 273. Ă‚yetinin tefsiri:
“Emir ve teşvik olunduğumuz infak ve sadakalar Allah yolunda tutulmuş, din uğrunda ilme, cihĂ‚da kendini vakfetmiş, yeryuzunde şuraya buraya gidemeyen yani Allah yolunda meşgûliyetlerinden dolayı nafakalarını kazanmaya gucu olmayan fakirler icindir. (HĂ‚llerini) bilmeyen -iffetlerini muhafaza icin tahammul edip istemeye tenezzul etmediklerinden- onları zengin zanneder. Sen onları nezĂ‚hetlerinden, sîmĂ‚larından tanırsın. İnsanlardan istemezler. Hele, hic ısrar etmezler.”
Bu Ă‚yet-i kerîme AshĂ‚b-ı Suffe hakkında nĂ‚zil olmuştur. AshĂ‚b-ı Suffe dort yuz kişi kadar vardılar. Medine'de -meskenleri, akrabaları- hicbir şeyleri yoktu. DĂ‚imĂ‚ Kur'Ă‚n-ı Kerîm oğrenirler, Resûlullah Efendimizin (s.a.v.) sohbetlerini dinleyerek istifĂ‚de ederler, butun vakitlerini, ilim ve ibĂ‚dete ayırırlar, bir harb olursa giderlerdi. Bunlar, ResûlullĂ‚h'ın (s.a.v.) medresesinin kendilerini AllĂ‚hu TeĂ‚lĂ‚'nın yoluna vakfetmiş talebeleri idiler.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) bir gun AshĂ‚b-ı Suffe'nin başlarında durup hallerine bakmışlar, fakirliklerini, cektikleri zahmeti gormuşlerdi. Kalblerini ferahlandırmak icin buyurdular ki:
“Ey AshĂ‚b-ı Suffe! Size mujdeler olsun ki her kim şu sizin bulunduğunuz hal uzere ve bulunduğu halden rĂ‚zı olarak bana kavuşursa o (Ă‚hirette) benim refiklerimden (arkadaşlarımdan)dir.”
Bu Ă‚yet-i kerîme AshĂ‚b-ı Suffe hakkında nĂ‚zil olmakla beraber hukmu umûmîdir. Allah rızĂ‚sı icin nobet bekleyen, Allah rızası icin ilim oğrenen, Allah yolundaki hizmetlere Allah rızĂ‚sı icin kendisini vakfeden ve bu hĂ‚lde malı mulku olmayan, muhtac olduğu hĂ‚lde nafakasını kazanmaya vakit bulamayan veya yetişemeyen Musluman fakirler bu Ă‚yetin hukmune girer.
Bunlar da infak ve sadakaların verileceği en guzel yerlerdir. Bilhassa bu yerlere herhangi bir hayır yaparsanız AllĂ‚hu TeĂ‚lĂ‚ muhakkak onu bilir, ecir ve mukĂ‚fĂ‚tını zĂ‚yi etmez. (Elmalılı, Hak Dîni Kur'Ă‚n Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)
__________________